Birbirine el ense çekmemesi gereken iki ülke Türkiye ve Almanya son günlerde talihsiz çekişmeler yaşarken, araya Hollanda ani dalış yaptı. Devlet adamlığı, geleceğini istihbarı verilerle yönlendirir.

Birbirine el ense çekmemesi gereken iki ülke Türkiye ve Almanya son günlerde talihsiz çekişmeler yaşarken, araya Hollanda ani dalış yaptı.
Devlet adamlığı, geleceğini istihbarı verilerle yönlendirir. Özel yaşamı sadece kendisini ilgilendirir, fakat seksen milyonluk bir ülkeyi temsil ediyorsa hata yapma şansı yoktur.
Adı geçen ülkeleri ziyarete hazırlanırken o ülkelerin içerde ve dışarda siyasi ve politik gelişmeleri iyi analiz etmesi gerekir.
Avrupa ülkelerinde, bilhassa Almanya ve bene lüks ülkelerinde siyasi konjektör sokağın sesini çok iyi duyar ve değerlendirir. Halkın olumsuz gördüğü hiç bir konuyu kabul etmez.
Bilhassa alt yapılarının raporlarını nazarı dikkate alır. Değişik partilerin alt yapısında bizzat çalıştığım için iyi biliyorum. Bu talihsiz restleşmenin buralarda çalışan işçileri olumsuz yönden etkilenmez. Umarım ki öyle olur.
Fakat uzun zamandır bazı çalışmaların olduğu bir gerçek ve buradaki işçileri bazı zorluklar bekliyor, inşallah öyle olmaz.
Bilhassa emekli kimselerin uzun süre memleketlerinde kalmaları bahane edilerek bazı hakları kısıtlanabilir. Almanya’nın ağırlığını üzerinde hisseden bazı Avrupa ülkeleri ve bene lüks devletleri aynı anda benzer kararları alacağına şüphe edilmemeli.
Almanya’nın dünya üzerindeki prestijini resetleme ihtiyacı duyduğu ve seçimlerin yaklaştığı şu günlerde, iç siyasete yönelik politikalar işleyeceğini istihbarat edilmesi gerekirdi, maalesef karakucak dalmasıyla rakibe puan veren Türkiye bakanları da suçu objektif olarak değerlendirmesi daha sağlıklı ilişkilerin yürümesine yardımcı olurdu.
Akıllı söyleyemediğini deliye söyletir misali, Almanya mesajını peyk ülkeler vasıtasıyla vermeyi yeğledi. Avrupa ülkelerinde en çok Türk kökenli işçiye misafirlik eden ülke Almanya. Buradaki işçilerin büyük bir kısmı Alman vatandaşı.
Hollanda’ya gelince, onların da seçim atmosferine girdiği düşünülürse, pirim yapacak en kolay yolu seçecekleri hesaplanmalıydı. Çok acı bir gerçeği söylemeden geçemeyeceğim. Avrupa’da çalışan Türklerin büyük çoğunluğu, hele üçüncü kuşaktan yetişenlerin, Türkiye ile irtibatı asgariye inmiş durumda ve hatta hatırı sayılır bir bölümü kendi dilini unutmuş olarak yetişiyor.
Avrupa ülkelerindeki işçiler sadece seçim zamanları ve döviz ihtiyacı duyulduğu zaman hatırlanıyor.
Evet iki mintanın birine gümrük verdiğimiz günler artık yaşanmıyor ama sınır kapılarında ve bazı vergi ödemelerinde bilhassa pasaport harçlarındaki adaletsizlik her zaman yaşanan sorunlar. Her bir kaç sene içerisinde konsoloslukların kapısında yaşlı adamları kuyruğa sokmaktan, TC hükümeti gurur mu duyuyor?
Her ne ve nasıl olursa olsun Hollanda’nın Türk bakanlara yaptığı saygısızlık tasvip edilemez. Türkiye’nin de Hollanda’ya karşı ders vermeye kalkışması Türkiye’nin menfaatine uygun değildir ve olamaz. Böyle bir uygulama veya ambargo benzeri girişimlerin hepsi de Türkiye’ye zarar verir.
Yalnız dost tanıdığımız ülkelerle bundan sonra nasıl bir yol izleneceği bir ders olarak kabul edilmeli. Dostluklar devlet adamları arasında olabilir fakat ülke çıkarı söz konusu olduğu zaman işler değişebiliyor ve olması gerekende budur.
Yaşanan olayları fazla tırmandırmamak lazım. Çünkü Bene lüks ülkeleri Hollanda, Belçika, Danimarka ve bir kaç tane kanton ülkeler, birinin tanıdığı ve yapmak istediği uygulamaları hepsi de aynı anda uygular. Yani Türkiye’ye karşı cephe alabilirler. Perde üstü demeçler verip şöyle yaparız, böyle vururuz demeçleri bu ülkede çalışan bütün işçileri sıkıntıya sokar.