Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz, Şanlıurfa’daki TİGAD Çalıştayı’nda Kırşehir Çiğdem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fahrettin Toker’e özel açıklamalarda bulundu. “Toplum PYD silah bırakacak diye inandırıldı ama süreç böyle işlemedi” dedi.
“PYD silah bırakmadı, Türkiye müdahale hakkını saklı tutuyor”
Kırşehir Çiğdem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fahrettin Toker’in de katıldığı Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD)’nin Şanlıurfa’daki çalıştayında konuşmacı olarak yer alan Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz, gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Saymaz, sürecin eksik anlatıldığını belirterek, şeffaflık sorununa dikkat çekti.
“Toplum bir yıl boyunca PYD’nin silah bırakacağına inandırıldı”
TİGAD’ın Şanlıurfa’daki çalıştayında konuşmacı olarak yer alan gazeteci-yazar İsmail Saymaz, çözüm sürecinden bölgesel dengelere, Kürt sorununun toplumsal boyutundan PYD’nin Suriye’deki pozisyonuna kadar dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Saymaz, sürecin en büyük eksiğinin şeffaflık olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Bir yıl önce bu tartışmalar başladığında dediler ki, ‘Öcalan silah bırakacak ve bu tüm PKK bileşenlerini kapsıyor.’ Ancak bir yıl sonra gördük ki gerçek bu değilmiş. Süreç sadece PYD’yi kapsıyordu, o da silah bırakmaya yanaşmadı.”
“Suriye’nin kuzeyinde federatif model hedefleniyor”
Saymaz, PYD’nin bugün Suriye’de ciddi bir toprak ve nüfus kontrolü sağladığını, bölgede federatif bir yapıyı sürdürmeye çalıştığını belirtti. Amerika ve bazı Batılı ülkelerin de bu oluşuma destek verdiğini vurguladı:
“PYD, PKK ve Öcalan arasında farklılık var deniliyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada PYD açıkça federatif yapıyı sürdürmek istediğini söylüyor. Öcalan böyle bir mesaj vermemiş. Barzani yönetimi bile PYD’ye ‘Silah bırakmayın’ diyor.”
Saymaz’a göre bu tablo, Türkiye’nin “terörsüz gelecek” vizyonunu ciddi biçimde zorluyor.
“Türkiye müdahale hakkını saklı tutuyor”
Türkiye’nin bu süreci artık bir güvenlik meselesi olarak gördüğünü söyleyen Saymaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamalarını da hatırlattı:
“Sayın Fidan açıkça uyarıyor: ‘Sabır taşıyor, yıl sonuna kadar süre tanımayacağız.’ Türkiye, silahların bırakılmaması ve federasyon hedefinin sürdürülmesini bir müdahale sebebi olarak görüyor. Ancak PYD’nin bu hedefinden vazgeçeceğini sanmıyorum.”
“PKK kendini dönüştürmek istiyor”
PKK’nın artık yasa dışı bir örgüt görüntüsünden sıyrılıp bölgesel bir yönetime dönüşme arzusunda olduğunu dile getiren Saymaz, bu yöndeki en güçlü hamlelerin Suriye’de gerçekleştiğine dikkat çekti:
“PKK birdenbire silah bırakmaz. Bunu bedelsiz yapmaz. Yıllar sonra örgüt kendisini yeni bir forma sokmak istiyor. Bugün dağdaki terörist, yarın Suriye’de general olabilir. Aynı şey daha önce de oldu.”
“Siyasi gerçekler topluma açıklanmadı”
Saymaz, sürecin bozulmasında toplumun sürece yeterince dâhil edilmemesinin büyük rol oynadığını söyledi. “Halk ne yaşadığını bilmeli, ne yaşayacağını da” diyen Saymaz, çözüm sürecinde atılan adımların eksik anlatıldığını vurguladı:
“Bu meselede bütün toplumun bilgisi olmalıydı. Şeffaf yürütülseydi belki başka bir noktada olurduk. Ama olmadı. Siyasi bileşenler meseleyi kamuoyundan gizleyince süreç de tıkandı.”
“Birlikte yaşamaya devam edeceğiz”
İsmail Saymaz, konuşmasının sonunda Türkiye’de halklar arasında doğal bir birlikte yaşam pratiği olduğunu, bunun bozulmaması gerektiğini söyledi:
“Geçenlerde bir düğündeydim. Gelin İzmirli, damat Kazmanlı Kürt. Halay da çekildi, horon da. Kimse yadırgamadı. Bu toplum zaten iç içe geçmiş. Kürt, Türk, Arap, Laz... Ayrılamayız. Hep birlikte yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz.”
“Kürtçeye anayasal güvence şart”
Saymaz, Türkiye’de herkesin anadilinde eğitim ve ifade hakkına sahip olması gerektiğini belirterek şu sözlerle tamamladı:
“Ben Türk’üm. Ama bir Kürt Kürtçeyi unuttuğunda bana ne faydası var? Lazca kaybolunca Türkçeye bir şey mi ekleniyor? Her dil bir kültürdür. Kürtçenin, Zazacanın öğretilmesi, öğrenilmesi, yaşatılması anayasal güvence altına alınmalı.”
