Terör deyince aklımıza silahla, bombayla, topla, tüfekle yapılan saldırılar gelir. Bahsettiğim şekilde yapılan saldırılar insanların ölümüne yol açar, meydanları yangın yerine çevirir, yakar, yıkar.

Terör deyince aklımıza silahla, bombayla, topla, tüfekle yapılan saldırılar gelir. Bahsettiğim şekilde yapılan saldırılar insanların ölümüne yol açar, meydanları yangın yerine çevirir, yakar, yıkar. Silahlı, bombalı saldırıların dışında toplumu ayrıştıran, düzeni bozan insanları birbirine düşüren ahlaki, karakter, iki yüzlülük yalakalık ve fitne gibi soğuk terörü de aklımıza getirmeliyiz.
Fitne ölümden, fitneciler katilden daha kötüdür. Fitne sosyal toplumsal bir afettir. Milletleri, toplumları, ülkeleri ve insanları yok eder, birbirine düşürür, arkasında kuyusu kazılan iki yüzlü kötü bir yoldur. Bugünlerde yaşadığımız felaketlerin sebeplerin başında gelmektedir fitne terörü.
Haçlı devletlerinin Türkiye üzerinde oynadığı oyunlar fitnenin sonucudur. Adamların arkamızdan planlar yapıp, Türkiye’yi bölmek, parçalamak için terör örgütlerini kurmaları, beslemeleri ve binlerce insanımızın ölümüne sebep olmaları, ardından her şeyden habersiz gibi yüzümüze gülüp, biz Türk Halkının yanındayız, sizlerin dostuyuz, her türlü terörün karşısındayız gibi standart sözlerle taziyelerde bulunmaları fitnenin en büyük örneğidir.
Türk İnsanı, Türk Devleti terör olaylarıyla yıkılmıyor, dimdik ayakta duruyor hemen strateji değişikliğine giderek Dolar ve Euro ile yıkmaya çalışmaları da dış güçlerin aramıza soktukları fitne terörü planlarındandır. Dış mihrakların oyunları fitne terörünü körüklediği için, bu gün milletçe birbirimizi öldürüyor, yok ediyoruz.
Önlenemeyen ahlaki çöküntü içerisinde olmamız, aile yapımızın bozulmaya, dilimizden, tarihimizden, kültürümüzden ve dinimizden kopmaların başlaması gibi nedenlerin hepsi fitne terörü içerisindedir.
Maalesef fitnedir bugün yürekleri yakan. Fitnedir bölgemizde ki insanlarımızın evlerine ateş düşüren. Masumların öldürülmesinde, cinayetlerin büyük oranda artmasının ana nedeninde fitne vardır. Fitne, dedikodu ve kin, düşmanlığa sebep olan, neticesinde çocukları yetim, genç anaları dul bırakan, anne babaların yüreğine kor ateşi düşüren, insanlar arasında düşmanlığa sebep olan, kardeşi kardeşe, komşuyu komşuya düşman eden görünmeyen soğuk terördür fitne.
Fitneyi sadece haçlı devletlerinin ülkemiz üzerinde oynadığı oyunlarda değil, tüm Türkiye de değil ilimiz Kırşehir’de de görmekteyiz. Bakın Kırşehir’in cadde ve sokaklarına fitne terörü almış başını gidiyor, kavgacılar, gürültücüler, dedikoducular, yalakalar, dönekler, yalancılar, kaprisliler, kendini beğenmişler. İnsanlar birbirini çekemiyor, selam vermiyor ve bu laçkalığın önüne de kimseler geçemiyor.
Ya Kırşehir’de faaliyet gösteren özel ve resmi kurumlarda verimliliği, üretimin, kaliteyi düşüren, huzuru bozan, şirin görünmek, günü kurtarmak, makam ve mevki sahibi olmak uğruna, kurulun sac ayaklarıyla insanların karalanmasına, olur olmaz iftira atılmasına sebep olan yalakaların, iki yüzlülerin, münafıkların oluşturduğu fitne terörüne ne demelidir. Muhteremler her türlü naneyi yiyorlar, her haltı yapıyorlar, boş durmayıp boşa çalışıyorlar, başlarını sallayıp maaşlarını alıyorlar, günü kurtarmanın yoluna bakıyorlar ama bunları yapanlar kendileri değilmiş gibi Anadolu tabirleriyle sütten çıkmış ak kaşık gibi, zemzem suyuyla yıkanmışlar gibi tertemiz olduklarını zannetmektedirler. Birde fitnecilerin sözleriyle hareket edenler var onlara ne demeli. Fitneci teröristleri dinliyorsunuz da niye arkasından fitne yaratılan kişiyle görüşmeden ön yargılı davranıyorsunuz dersek haksız mıyız?
Bunların hepsi kalitesiz, kişiliksiz ve yuvarlak insanların oluşturduğu fitne terörünün salgıladığı insan şeref ve adabına yakışmayan iğrençliklerdir.
Yuvarlak dedim de aklıma geldi…
Köyün birisinde çok fakir olan adam karısına elbise alamıyormuş. Gidecekleri yere karısını kimse görmesin diyerek fıçının içerisine koyarak yuvarlaya, yuvarlaya götürüyormuş. Bu durumu öğrenen köyün zenginlerinden Hacının birisi basma alır ve karısına giydirmek için adam verir. Adamda karısına verir, karısı basmayı giyer ve kocasına “Bire herif ben bu basmayı beğenmedim baksana alacası yok, sarıcalısı yok, alı yok, gülü yok, herif ben bu basmayı giymeyim en iyisi sen beni yuvarla gitsin demiş.”
Aslında yukarıdaki örnekte olduğu gibi bu işi çözüme kavuşturmak için fitne terörünü oluşturan kendi menfaatleri için her haltı yiyen iki yüzlü, yalaka, münafık, yalancı fitnecileri bir fıçının içerisine koyarak bir daha gelmemeleri için yuvarlamak lazım.