EZBERİMDE KALANLAR (Mısra-ı Bercesteler) Reh-i Mevlevide Galip Bu sıfatla kaldı hayran Kimi terk-i nâm ü şâne Kimi itibâre düştü! (Şeyh Galip) * Sımayasın yarın gönlü sırçadır Sırça sındıktan kelli Bütün olası değil (Yunus Emre) * Anne öldü mü çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde siyah bir çubuk Ağzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünüyor gözüne Elinde bir ip nereye Bilmez bağlayacağını anne Kaçar herkesten Durmaz bir yerde Anne ölünce çocuk Çocuk ölünce anne (Sezai Karakoç) * Ayağa kalk Sakarya (Necip Fazıl) * Ölüyorum Tanrım Bu da oldu işte Her ölüm erken ölümdür Biliyorum Tanrım, Amla aldığın şu hayat fena değildir Üstü kalsın! (Cemal Süreya) * Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum. …. (Cemal Süreya) * Babamdı Elleriydi babamın Hepsi de ekmek kokardı Sayısı unutulan parmaklarının (Kemal Özer) * Sernâme-i muhabbeti Canane yazmışem Hasret risâl’esin Varak-ı câne şazmışem Aşkımdan odlare tutuşup Yâre yazmışın (Halk Şairi) * Aşkı vardır aşkı olanın …. (Cemal Süreya) * Biliyor musun? Az az yaşıyorsun içimde Oysa ki seninle güzel olmak var (Edip Cansever) * Şimdi bir gökyüzünün uçuşunu bölüşüyoruz Gökyüzünün o meşhur maviliğinde Uzun saçlı iri memeli kadınlarıyla Bir Akdeniz şehri çıkabilir içinden Alıp yaracak olsak yüreğini Şimdi bir güvercinin (Cemal Süreya) * Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin, Geçmiş depremlerden (gecelerden) biri durmakta derinde! (Yahya Kemal) * Hayal içinde akıp geçti Ömrü derbederim Bakıp, bakıp ta o maziye Şimdi ah ederim (Şarkı) * Bülbül güle: gül gül dedi Gül gülmedi gitti Bülbül güle; gül bülbüle Yar olmadı gitti (Anonim) * Hayat kısa Kuşlar uçuyor… (Cemal Süreya) * Elif okuduk ötürü Pazar eyledik götürü Yaradılmışı hoş gördük! Yaradandan ötürü (Yunus Emre)