Gün geçmiyor ki üzücü kederli bir haberle bir olayla karşılaşmayalım. Niye böyle oluyor, neden bu olaylarla karşılaşan insanlar bu yaşadıklarını hak ediyorlar mı diye düşünmeden edemiyorum.

Gün geçmiyor ki üzücü kederli bir haberle bir olayla karşılaşmayalım.
Niye böyle oluyor, neden bu olaylarla karşılaşan insanlar bu yaşadıklarını hak ediyorlar mı diye düşünmeden edemiyorum.
Ey vatanım, sen bunları hak edecek ne yaptın? Sana yapılan hainlikler kötülükler kimleri mutlu ediyor?
Onlarca yaşanan hainlik seni, senin için kanı yere düşen şehidimi, gazimi seni seveni üzmemesi söz konusu olur mu?
Sana yapılan hainliklerin hesabı yerde kalır mı?
Şerefini, haysiyetini hatta namusunu düşünmeyecek kadar boş kalleş şerefsizler makam ve mevkii çıkarı için her olumsuzluğa gülerek, sırıtarak bakanlara insan diyemem.
Vatanıma, milletime, ırkıma ihanet edenler onlar insan görünümlü şeytan kılıklı varlıklar demiş ya bir büyüğüm. “BEN NE İNSANLAR GÖRDÜM ÜZERİNDE ELBİSESİ VAR, İÇİNDE İNSAN YOK. ÜZERİNDE ELBİSESİ YOK İÇİNDE İNSAN VAR”.
Yarabbi insan kılıklı münafıklardan sen bizi koru. Onları kahhar ismi şerifinle kahrı perişan eyle.
Tabi bütün bunları yazmak kaleme almak birileri okuyunca hemen hal olur mu? Tabi ki hayır, hem de kocaman bir hayır!
Bu millete tepkisizliği, yalanlara yalandır demeyi unutturdular. Yılan misalindeki gibi “bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” demeyi öğrettiler.
Yalakalığı embesilliği, belim, sırtım, cebim diyen bir nesilin oluşmasını sağladılar. Karnı doyunca helali, haramı gözetmeyen bir nesil yetişiyor ne yazık ki!..Yazık olacak vatanıma, insanıma…
Şöyle bir bakın etrafınıza, ne olur haksıza haksız, haklıya haklı deyin. Elif gibi dik durun ki hem siz, hem vatanım kazansın .
1945 yılında İkinci Dünya Savaşından sonra yerle bir edilen ALMANYA kendi içinde öyle bir oluşuma ekonomik mücadeleye girdi ki bugün ürettiği malzemeleri ihracat eden ülkeler sıralamasında ilk sıralarda. Dünyada sözü dinlenilir ülke konumuna öyle hayalcilikle maziden gelen laflarla, değil kendine, vatanına saygı ile bu konuma geldi.
Araştırın bakın sıkıyor mu vatandaşı veya burada yaşayan yabancılar ülkenin menfaatine olan bir konuyu kendi menfaatine kullansın.
Sıkıyor mu devletin anayasasını kanunlarını delecek kendi menfaatine göre yorumlamak ona göre ayrımcılık yapmak, adama göre iş ayarlamak işine hainlik yapmak, devleti kandırmak devletin menfaatini kendi menfaatine tercih etmek siyasi kadrolar oluşturmak, vasıfsız insanları vasıflı nitelikli insanın üzerinde amir yapmak, devlerin her kadrosunda işe yaramayan eleman doldurmak, birilerine dayak atılırken birilerini kollamak, rüşvetle alınmayacak, yapılmayacak işler yapmak.
Söylediklerimi yazdıklarımı Almanya’ya işçi olarak giden ve bugün yaz tatili için Kırşehir’e gelen emminize, dayınıza , babanıza sorun eksiğimin olduğunu söylemezlerse yere bakıp utanayım .
Bizler senin adamım, benim adamım kavgasını yaparken vatanıma her türlü hainliğe göz yumarken, sessiz kalırken üretim yapan buluşları ile teknolojiye ülkeme katkı sağlamak isteyenler kovulup küstürülürken, bu bilim insanlarına çağımızdaki süper güçler sahiplenirken bizler ve bizi idare edenlerin kadroları hain yaftası yapıştırarak beğenmediğimiz, dışladığımız insanımızın ürettiği teknolojiye parayla satın almaya çalışmak için uğraş verelim
Adına ne derseniz deyin vatanımın menfaatini kendi menfaati üzerinde görmeyen insanımız ve idarecilerimiz olduğu müddetçe kanunlar anayasa birilerinin menfaati doğrultusun da kullanılıyorsa DEVLET ve onun kurumları denetlenmede imtina ediliyorsa, devletin bütün kadroları vasıfsız hale getirilip benim istediğim yapılacak mantığı ile idare edilip çıkar menfaatlerini düşünen insanlara yapılacaklar yapılamıyorsa, Devlet kadrolarını doldur, takoza al mantığı ile devlet kadroları şişiriliyorsa, sırf iş olsun torba dolsun mantığı ile birilerine kadro açmak için saçma sapan genel müdürlükler kadrolar açılıyorsa, işinin ehli insanları vasıfsız hale getirip yalakalıkta nam yapmışlara önem verir hale gelmişsek VATANIM İŞGAL ALTINDADIR SİZLERDEN BEKLENEN SADECE HAKSIZLIĞA HAKSIZ DEMENİZDİR.
Yediğiniz ekmekten, giydiğiniz elbiseden, ayakkabıdan içtiğiniz sudan kullandığınız lavabodan ve diğer her türlü kullanmak zorunda olduğunuz ihtiyaçlarınız için vergini veriyorsan hesabını da sorulmasını isteyeceksin. Bu senin vatandaşlık hakkın.
Kırşehir’de bunu soracak kim ya da kimler vardır, bilemem. Ama gidişatımız hiç te iyi değil. İyiye gitmiyoruz.
Tarih ve kültür şehri Kırşehir bile bu kadar yozlaşmamıştı, vurdumduymaz olmamıştı. Haksızlık karşısında susmayan, haykıran Kırşehir bile bugün bu hale bürünmüşse ülkenin genelini hiç düşünmeyin.