Güzelliğini hiç bozma Erciyes Dağı Gençliğin delikanlı bakışınla kal Kayaların, bembeyaz örtün gitmesin üzerinden Meydan okuyan duruşunla selâmla insanları Selâmla Anadolu’yu Selâmla Bizans’ı, Selâmla Selçuklu’yu Selâmla eteğindeki kuzuları, koçları, koyunları Akadursun böğründen bir medeniyet çeşmesi Getir geçmişi günümüze Bin yıl on bin yıl bozma güzelliğini Kayaların büyüsün, karların eksilmesin Kartalların uçsun Yaşlanmak, ölmek, hakkı değildir dağların Erciyes Dağı esirgeme güzelliğini üzerimizden Sana sığınmış ordumuzun kışlaları Üniversitemizin dili, kültürü Dal gibi oğulların, bal gibi kızların “Tanrılar dağlarda gizlidir’’ derler, Bu ulvi sessizlikte affet bizi Erciyes Dağı Olympos’ta toplanırmış Zeus, Oziris, Apollon Sen tümüne bedelsin, ilahi bir destansın Unutma asaletini Erciyes Dağı Virdi okur gibisin, duran ruhlar aleminde Tanrı’yla ne kadar yakınsın Esirge çeşmendeki bolluğu kötülerden Onlar hak etmediler nimetlerini hiçbir zaman Sana selâmlar getirdim Ahi Evran Veli’den, Hacı Bektaş’tan Uzakta kalmış sayılmaz Mevlâna Celalettin Dayamışlardır başlarını senin vefalı göğsüne Bir Moğol istilasının dayanılmaz acılarıyla Eteğinde yatar Seyit Burhanettin Özbekistan’ın bal şerbetinden bir usta! Ama ne güzel söylemiş görüp te anlayanlara ders olsun diye: “Gör de şaş, içinde deniz olan canavarı’’ Allah katında sana sığındım Erciyes Dağı Hiçbir çalgı, ozan söylemez türkünü, şarkını Götür yakarılarımızı Allah’ıma, bozma güzelliğini Erciyes Dağı!. .

Güzelliğini hiç bozma Erciyes Dağı
Gençliğin delikanlı bakışınla kal
Kayaların, bembeyaz örtün gitmesin üzerinden
Meydan okuyan duruşunla selâmla insanları
Selâmla Anadolu’yu
Selâmla Bizans’ı, Selâmla Selçuklu’yu
Selâmla eteğindeki kuzuları, koçları, koyunları
Akadursun böğründen bir medeniyet çeşmesi
Getir geçmişi günümüze
Bin yıl on bin yıl bozma güzelliğini
Kayaların büyüsün, karların eksilmesin
Kartalların uçsun
Yaşlanmak, ölmek, hakkı değildir dağların
Erciyes Dağı esirgeme güzelliğini üzerimizden
Sana sığınmış ordumuzun kışlaları
Üniversitemizin dili, kültürü
Dal gibi oğulların, bal gibi kızların
“Tanrılar dağlarda gizlidir’’ derler,
Bu ulvi sessizlikte affet bizi Erciyes Dağı
Olympos’ta toplanırmış Zeus, Oziris, Apollon
Sen tümüne bedelsin, ilahi bir destansın
Unutma asaletini Erciyes Dağı
Virdi okur gibisin, duran ruhlar aleminde
Tanrı’yla ne kadar yakınsın
Esirge çeşmendeki bolluğu kötülerden
Onlar hak etmediler nimetlerini hiçbir zaman
Sana selâmlar getirdim Ahi Evran Veli’den, Hacı Bektaş’tan
Uzakta kalmış sayılmaz Mevlâna Celalettin
Dayamışlardır başlarını senin vefalı göğsüne
Bir Moğol istilasının dayanılmaz acılarıyla
Eteğinde yatar Seyit Burhanettin
Özbekistan’ın bal şerbetinden bir usta!
Ama ne güzel söylemiş görüp te anlayanlara ders olsun diye:
“Gör de şaş, içinde deniz olan canavarı’’
Allah katında sana sığındım Erciyes Dağı
Hiçbir çalgı, ozan söylemez türkünü, şarkını
Götür yakarılarımızı Allah’ıma, bozma güzelliğini
Erciyes Dağı!..

Adil GÜLVAHABOĞLU