Çok fazla da karamsar düşünmemeyi tercih ediyorum ama ekonomik olarak gidişata baktığımız zaman her geçen gün biraz daha fakirleştiğimiz bir gerçek. Zira deyim yerindeyse iğneden ipliğe gelen zamlar milletin alım gücünü önceden azaltıyordu ama şimdi artık tüketiyor. Son günlerde döviz kurlarındaki artışlar, altın fiyatlarının kontrolsüzce yükselişi ve bunun yanında diğer tüketim ürünlerine gelen zamlar geleceğe dair ümitleri yok etmeye yetiyor artıyor bile.
Ülkeyi yöneten siyasilere sormak gerekir, hani parlamenter sistemin iyi işlemediğinden kararların hızlı alınamadığından yakınılmış ve başkanlık sistemi ile kararlar daha doğru ve hızlı alınacağı, yaşamın daha da iyiye gideceği ve kolaylaşacağı söylenilmişti. Pekala şimdi ne oldu da, Başkanlık sistemi adalet, özgürlük, insan hakları, demokrasi ve yükselen refah düzeyi yerine zamları getirdi, fakirleşme getirdi, yokluk ve yoksullukları getirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 18 yıllık iktidarında ülkemizin geldiği yer burası. Bura da işsizlik var, fakirlik fukaralık var, kazanç oldukça düşük, alım gücü yetersiz. Şimdi insanlar nasıl geçim sağlayacaklar ki! Zor şartlarda hayata tutunmanın gayreti içinde çaresiz yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar. İnsanlar yarın nasıl geçinirim derdinde, zam furyasının da sona ereceği yok. Çünkü hükümet çare olamıyor. Biriken yaşamsal sorunlara çözüm üretemiyor. Hal böyle olunca da halk çözülemeyen sorunlarla zor şartlarda yaşamaya çalışıyor.
Temel gıda ürünlerinin yüksek fiyatı, elektrik, motorin, benzin, doğalgaz fiyatlarının yüksekliği köylü, kentli, zengin, yoksul her kesimden insanları endişelendiriyor. Zira ekonomi iyiden iyiye cebe dokunmaya başladı.
Ülkemizin ekonomisi iyi yönetilemediği için bu sene başında çalışan ve emekliye verilen maaş zammı eridi gitti, emekliye verilen bin liralık ikramiye de ekonomik sorunlara çare olamıyor. Açıklanan resmi enflasyon rakamları gerçekleri çok fazla yansıtmamaktadır. Resmi rakamlardan ziyade halkın cebine yansıyana bakılmalı, pazaryerine bakılmalı, alış veriş merkezlerine, marketlere bakılmalı ki gerçekler daha iyi anlaşılsın.
Yaşanan bu olumsuzlukların hükümet politikasının yetersizliğinden kaynaklanmakta ve ekonomik istikrarı da temelden bozmakta olduğu bir gerçektir. Enflasyon altında ezilen millet, bir ümit beklemekte, siyasi ve ekonomik istikrarın bir an evvel sağlanarak huzur ve güven içinde geleceğe umutla bakabilmeyi arzulamaktadır.
Bu arada bütün okurlarımın ve hemşehrilerimin Kurban Bayramı’nı kutluyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum.