Kırşehir’in aranan boyacılarından Erol Çifter ile Yunus Gündüz, koronavirüse karşı
boyaların duvarlarda virüs ve bakterilerin tutunmasını önlediğini açıkladılar

Kırşehir’de işini iyi yapan boyacılar yoğun…

Şehrimizde yaz mevsiminin son günleri yaşanırken, ev ve işyerlerini boyatmak isteyen ve aylardır koronavirüs nedeniyle sıkıntı yaşayan aileler koronavirüs tedbirlerinin gevşetilmesi ve normalleşme sürecine girilmesi ile birlikte yurt genelinde olduğu gibi Kırşehir’de de ev ve iş yerlerinde boya badana telaşı sürüyor.
Kırşehir’de yaklaşık 30 yıldır boyacılık yapan Erol Çifter ile Yunus Gündüz, koronavirüsün bütün sektörleri olduğu gibi boyacıları da olumsuz yönde etkilediğini mart ayından Temmuz ayına kadar iş yapamadıkları için deyim yerinde ise yatmak zorunda kaldıklarını, ancak son iki aydır vatandaşların koronavürüs tedbirlerinin gevşetilmesi ile ev ve işyerlerini boyatmaya başladıklarını ifade ettiler.
Kırşehir’de korona virüs tedbirlerinin gevşetilmesi ve yaz mevsiminin gelmesi ile kent genelinde boya, badana işlerinin yoğunlaştığını ve sıraya koyarak zorunda kaldıklarını belirten boyacı ustaları Erol Çifter ile Yunus Gündüz, vatandaşların görsel güzelliğin yanı sıra boyanın virüse karşı temizlik amaçlı da yapıldığına dikkat çekerek, bugünlerde boya ve badana işlerinin arttığına dikkati çektiler.
Normal bir evin her yıl olmasa bile ortalama 4-5 yıl içinde yeniden boyatılması gerektiğini belirterek, “Kırşehir’de bizim ev ve işyerlerini boyadığımız hemşehrilerimiz bizim ne kadar işimize hassas olduğumuzu bilirler. Biz de onların ev ve işyerlerini en güzel şekilde boyamak için çaba harcarız. Şehrimizde konutların büyük kısmı doğalgaza geçtiği için eskisi gibi evler 2-3 yılda değil, 5-6 yılda bir boyanır. Bazı evlerde kağıt ve silinebilir boya olduğu için duvarları her yıl silerek bu süreyi 10 yıla çıkartanlar bile var. Çünkü insanlar ekonomik sıkıntıdan dolayı her şeyden tasarrufa gittikleri gibi boyadan da tasarrufa gidiyorlar. Ama şu da var Kırşehir’de halkımızın boyayı hijyen aracı olarak görmediğini anlıyoruz. Boyalar renk değiştirme, dekor amaçlı kullanılmaya başladı. Hijyenden uzak, tamamen görsele dayalı bir makyaj türü olarak görülüyor. Biz buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Boya hijyen, yani temizlik açısından yapılmalıdır” diye konuştular.
Dünyayı, ülkemizi ve Kırşehirimizi yakından etkileyen ve herkesi endişeye sevk eden koronavirüse karşı boyaların duvarlarda virüs ve bakterilerin tutunmasını önlediğini anlatan Kırşehirli boyacılardan Erol Çifter ile Yunus Gündüz, "Zararlı bakterilerin oluşumunu, üremesini, tutunmasını engelleyen boya türleri var. Bu boyalar Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliği kapsamında üretilen ve ruhsatlandırılan boyalardır. Dolayısıyla her türlü iç mekanda tavsiye ettiğimiz ürünlerdir. Uzun bir süre duvarda bakterilerin, virüslerin tutunmasını engelleyen yüzde 100'e kadar da kalıcı etki yaratan boya türleridir. Bütün boyaların içinde çeşitli kimyasallar var. Antibakteriyel boyaların içindeki kimyasallar diğerlerine oranla daha farklı. Toplum sağlığını önceleyen kimyasallardan oluşuyor. Bu boyaların özelliği, insan sağlığını gözeten karışımlar olmasıdır. Diğer boyalarla arasında fiyat farkı da yok. Silikonlu boya neyse hijyenik boyaların fiyatı da o. Özellikle okullar, hastaneler, kreşler, devlet kurumları, belediyeler ve özellikle camilerin bu boyayla boyanmasında fayda var diye düşünüyoruz. Pandemi süreci zamanında planlanan bütün boya ve badana işlerinin yaz dönemine sarktığı için işlerimiz de sıkıştı. Gece-gündüz çalışarak, ekip sayısını arttırarak verdiğimiz sözlerini zamanında yerine getirmeye çalışıyoruz” dediler.
Kırşehir’de virüsten sonra işler açılmaya ve bir yoğunlaşma başladığını da anlatan boyacılar Erol Çifter ile Yunus Gündüz, “İnsanlar virüs dolayısıyla biraz korktu ama ardından ev temizliğine önem vermeye başladılar. Talep bayağı yoğun, yetiştiremiyoruz. Yeri geliyor akşam 11-12’ye kadar, geceye kadar çalışıyoruz. Allah’ın izniyle işlerimiz açıldı, yoğunluk var. Boya yapmadan önce dolu evlerdeki eşyaları tertemiz topluyor ve naylonla kapatıyoruz. Böylece eşyaların tozlanmasına ve boyaların damlamasına izin vermiyoruz. Maskemizi, gözlüğümüzü ve eldivenimizi takıyor, duvar, tavan, alçı tamiratlarımızı yapıyor ve boya işlerini yapıyoruz. Yani işçiliğimizi sergiliyoruz. Boyanın geri dönüşü yok. Boya ustalık isteyen bir iştir. Uzmanlık alanı herkesin ayrıdır. O nedenle boya işlerini titizlikle yapılmalıdır” şeklinde konuştu. (HABER: BEYHAN BALLI)