Şehrimizde bazı kırtasiyecilerin her yıl yaptığı tezgâh devam ediyor,
veliler tepki gösteriyor, il yöneticilerini göreve davet ediyor

YETER ARTIK BİR ÇÖZÜM!

Daha okul açılmadan, daha kalem tutmayı bilmeyen anaokulu çocukların ellerine listeler verilmesi ve bu listelerde bulunan ürünleri de isimlerini yazdıkları kırtasiyelere yönlendirmeleri tüm veliler gibi, kırtasiyeci esnaflarının da mağdur ediyor

İLK ve orta dereceli okullarda 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı gelecek hafta açılacak. Ancak anaokuluna giden, daha kalem tutmayı bile bilmeyen minik çocuklarımız ellerine öğretmenler tarafından listeler tutuşturuldu, ihtiyaç malzemeleri istendi. Yetmedi listelerin altına ihtiyaçlarını temin edecekleri kırtasiye isimleri de yazılmaya başlandı. Bu duruma veliler ve kırtasiye sahipleri tepki gösterdi.
Türkiye’de yeni bir eğitim ve öğretim yılı daha başlıyor. Ana okullar açıldı, ilk, orta ve liseler ise gelecek hafta ders başı yapacak. Ama her yıl olduğu gibi bu yıl da okullarımızda daha kalem tutmayı bilmeyen ana okulu öğrencilere 20-30 maddelik bir ihtiyaç listeleri tutuşturuluyor, ya da SMS ile bildiriliyor. Diğer öğrencilere de okullar açıldıktan sonra yine kırtasiye ve yardımcı kaynak listeleri tutuşturulacak! Üstelik yasak olmasına rağmen!
Verilen listeleri “şu kırtasiyeden, şu markadan” diye yazmaları, hatta alacakları kırtasiye firmalarının isimlerini öğrencilere verilen listelerin altına yazma cüreti gösteren çok sayıdaki öğretmenin bu tutumu tepkileri de beraberinde getiriyor.
Kırtasiyecilerin ve seyyar satıcıların okullara girmesi yasak olmasına rağmen, okulları ve anaokullarını ziyaret ederek öğretmen ve idarecileri el ele, kol kola. Onları kafa kol alıp, sattıkları ürünleri pazarlamalarını öğrenen Kırşehir’deki bazı kırtasiyeciler bu durum karşısında hem kendilerinin, hem de öğrencilerin mağdur edildiğini ifade ettiler
Kırşehir’deki bazı anaokullarının bütün uyarılara rağmen, her yıl aynı şeyi yaptıklarını belirten şehrimizin 52 yıldır kırtasiyeci esnafından Alaattin Kırtasiye sahiplerinden Ramazan Karabulut, daha okul açılmadan, daha kalem tutmayı bilmeyen çocukların ellerine listeler verildiğini ve bu listelerde bulunan ürünleri de isimlerini yazdıkları kırtasiyelere yönlendirmelerinden tüm veliler gibi, kırtasiyeci esnaflarının da mağdur edildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Biz Kırşehir’de yarım asırdan fazla bir süredir kırtasiyecilik yapıyoruz. Kırşehir’de kırtasiye işi ile yaklaşık yarım asırdır babadan oğula, devlete yük olmadan, aksine ödediğimiz çeşitli vergi kalemleri ile devlet bütçesine katkı sağlayarak ticaretimize devam ediyoruz. Bu sektörden yaklaşık beş yüz bin kişi ekmek yemektedir. Her sene eğitim ve öğretim yılının hemen öncesinde bazı özel devlet okullarında, özellikle okul öncesi anasınıfı ve kreş kayıtlarında okul idarecileri ve öğretmenlerin velilerden daha ucuza temin etme hesabı yaparak ‘sınıflara toptan kırtasiye malzemesi, üniforma alacağız’ diye para talep ettiklerine şahit oluyoruz ya da liste hazırlayıp ürünün CE-R- ISO vb marka tesciline bakmaksızın marka istediklerine şahit oluyoruz. Yine bazı okulların yardımcı kaynak kitap temini bahanesi ile okula gelir sağlamak amacı bazı kişileri okul içerisine de alarak devletin ücretsiz dağıttığı kitapları hiçe sayarak dergi kitap test yapmalarına müsaade etmelerini de görüyoruz. Çok kez bundan önceki yöneticilere şikâyetimizi bildirmemize rağmen okullara caydırıcı hiçbir önlem alınmamış. Sadece kısa yazılarla okul idarecileri bu konu hakkında uyarılmış. Fakat bu durum aksine her sene artarak devam etmiştir. Kırtasiye esnafı büyük marketlerin istila ettiği her köşe başından dolayı rekabet halinde olup zaten can çekiştiriyorken, asıl işi eğitim ve öğretim olan öğretmenlerin öğrenci ve velileri ikili ilişkilerinin iyi olduğu tanıdık kırtasiye, marketlere yönlendirmeleri ya da toptan alacağız deyip velilerden para toplamaları ne kadar doğrudur? Kırşehir Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bu konu hakkında yeni öğretim yılında caydırıcı önlemler almasını önemle rica ediyoruz.”
Okul idarecilerinin ve öğretmenlerin okullara seyyar ve kırtasiyeci esnafını almamaları gerekirken, bazı kırtasiyecilerin okullarda cirit atarak, öğretmen ve idarecileri ikna edip, bağladıklarını gördüklerini de ifade eden Ramazan Karabulut şöyle devam etti:
“Kırşehir’de sanki bir kırtasiye varmış gibi oraya yönlendirilmesini hem ticari olarak, hem de insanı olarak etik bulmuyoruz. Kırşehir’de bu işten ekmek yiyen kırtasiyecilerin ekmeğiyle oynamaya kimin ne hakkı var ki? Diğer yandan dünya markası ürünlerle 60-70 liraya anaokulunun tüm ihtiyaçlarını karşılamak varken, neden Çin malı olan sağlıksız ve kalitesiz ürünleri tercih ederek veliler kazıklatılıyor? Sırf bir kırtasiyeciyi zengin etmek için bütün bu yapılanlar? İnsanın kafasına bin bir türlü sorular geliyor. Acaba o kırtasiyeci ile okul idarecilerinin ve öğretmenlerinin ticari veya siyasi bir bağları mı var? Yazık değil mi velilere? Bu konuda yetkililer neden sessiz ve çaresiz bırakılıyor. Başka illerden hiçbir kırtasiyeci okullardan içeriye giremezken, bizim Kırşehir’de eline çantayı alan kırtasiyeciler, pazarlamacılar, yayın evciler cirit atıyor. Biz Kırşehir’de 50 yıldır kırtasiyecilik yapıyoruz,
daha hangi okul nerede, kapısı nereden açılır bilmiyoruz. Hiçbir öğretmenle görüşüp öğrencilerden şunu isteyin, bunu aldırın diye telkinde bulunmadık, bulanamayız da. Bu ne ticarete, ne de insanlığa uyar. Bu öğretmenler güya öğrencilerin sağlıklarıyla çok ilgileniyorlarmış gibi kaliteli ve sağlıklı ürün seçiyorlarmış. Kırtasiyede bizler dünya markası olan kırtasiye ürünlerini getirirken, onların sağlıklı dediği, çoğu Çin malı kalitesiz ve sağlıksız ürünleri daha pahalıya satarak velileri kazıklamalarını da içimize sindiremiyoruz. Okul idarecileri ve öğretmenler velilerin sesini duymuyor, kendi bildikleri yanlışta yürümeye devam
ediyorlar.
“Kırşehir’de her yıl bunlar olup biterken, Kırşehir Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bu konuda defalarca başvurup şikayette bulunmamıza rağmen nedense hiçbir şey yapılmıyor. Okul müdürleri ve öğretmenler bu başıboşluktan yararlanarak Kırşehir’de at oynatmaya, velileri kazıklatmaya, kendilerine yakın kırtasiyecilere ve kendilerine rant sağlamaya çalışıyorlar. Bu konuda artık Kırşehir Milli Eğitim Müdürlüğü radikal kararlar almalı ve velilerin kazıklatılmasına fırsat vermemelidir. Bu konuda Sayın valimiz İbrahim Akın’ın da gereğini yaparak öğrencilerin, velilerin ve biz kırtasiyeci esnafının mağduriyetinin gidermesini bekliyoruz.”
Bu yönlendirmelere tepki gösteren velilerin kendilerine de veryansın ettiklerini ifade eden Karabulut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz hiçbir okula, bir idareci ve öğretmenlerle böyle bir görüşme içine girip öğrencileri ve velileri bize yönlendirmeleri gibi bir talebimiz olmadı, olmaz da. Ancak bazı meslektaşlarımız böyle bir yanlış tutum içine girdikleri için velilerin yoğun tepkileriyle karşılaşıyoruz. İnsanlar zaten ekonomik sıkıntı içinde ne yapacağını şaşırmış durumda, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük sıkıntı çekerken, meslektaşlarımızın, okul idarecilerimizin ve öğretmenlerimizin böyle yanlış yönlendirmeler yaparak daha fahiş fiyatla ürün almalarını sağlamalarını da hoş karşılamıyoruz. Biz bu konuda şimdiden uyarıyoruz. Bu tür yanmış davranışlar istenmeyen üzücü olaylara neden olacaktır. Şimdiden Sayın Valimizin ve Milli eğitim Müdürümüzün okul idarecileriyle oturup, bu sıkıntının önüne geçmeleri için ciddi önlemler alınmasınız talep ediyoruz. Bu konunun takipçisi olacağız. Gerekirse tarafımızdan hukuki yollara başvurulacaktır. Değerli öğretmenlerimizin asli görevi olan öğrencilere eğitim hizmetleri vermelerini, öğrencilerden para toplayarak, ve yönlendirmeler yaparak bir yere varılamayacağını da özellikle bilmelerini isteriz.” (HABER: SALİH GÜNER)