Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Akademik Gelişim ve Düşünce Topluluğu tarafından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Türker’in konuşmacı olarak katıldığı "İslam Düşüncesinde İnsan Tasavvuru" konulu söyleşi düzenlendi. 17 Mayıs 2022 tarihinde 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleştirilen söyleşiye öğrenciler büyük ilgi gösterdi.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Türker "İslam Düşüncesinde İnsan Tasavvuru" konulu söyleşisi öncesi Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya’yı makamında ziyaret etti. Karakaya, karşılıklı fikir alışverişinde bulunulan görüşmede Türker’e Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’ni tanıtarak yapılan projelerden haberdar etti ve Ahilikle ilgili üniversitemizin hazırladığı kitapları Türker’ takdim etti.

İNSAN TEMEL İTİBARİYLE NEDİR VE BİZİM İÇİN NE İFADE ETMEKTEDİR?

Prof. Dr. Ömer Türker, bugünkü söyleşinin ‘insan temel itibariyle nedir ve bizim için ne ifade etmektedir’ sorusuna cevap arayan bir yönünün olduğunu dile getirerek sözlerine başladı.

Hz. Muhammed’in Dar’ül Bekaya intihali ile birlikte yeni bir durumun ortaya çıktığını ifade eden Türker, zihin dönüşümüne uğrayan insanların teorik ve pratik hayatı üretme işini üstlenmiş olmalarının bu yeni durumun ürünü olduğunu kaydetti.

Müslüman olarak varlığını sürdürme olarak ifade edilen bu dönemde ciddi problemlerle karşılaşıldığını kaydeden Türker şunları söyledi:

‘’İslam’ın doğal sınırlarına Hz. Muhammed devrinden sonra ulaşıldı. İnanılmaz derecede çeşitli insan gruplarının, ırklarının olduğu bir dönem. Bu noktada en ciddi problem ashabın kendi iç meselelerinde belirginleşti. Burada sorun ‘insan gerçekten özgür müdür’ tartışmasına dönüştü. Bu sorunu tartışanlar daha sonra fark etti ki böyle bir sorunu tartışmaları için Allah hakkında sahih bir kanaate sahip olmamız lazım. Bu nedenle ilk fark edilen teorik problem insanın özgür olup olmadığına dair olan problemdir’’ dedi.

RUH CİSİMLER DÜNYASIYLA MÜNASEBETİNİ BEDEN YOLUYLA SAĞLIYOR

Konuşmasının devamında Allah-Âlem ilişkisine dair İslam düşünürlerinin fikirlerinden bahseden Prof. Dr. Ömer Türker, ilk dönem düşünürlerde Allah’ın mana Âlem’in cisim olduğuna dair kanaatler oluştuğunu kaydetti.

Erken dönem kelamcıların burada Allah dışındaki her şeyi cisim ya da cismin hali olarak değerlendirdiği tespitini yapan Türker, buna meleklerin dahi dâhil edildiğini ifade etti. Bu düşünceyi ifade edenleri eleştiren Türker, bu iddianın sahiplerine göre insanın ruhunun olmadığını, canlılıktan ibaret görüldüğünü söyledi.

Bedenin ruhun faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için bir araçtan ibaret olduğunu bildiren Ömer Türker,  ‘aslında el bir nesneyi tuttuğunda el tutmuyor ruh tutuyor, göz gördüğünde göz görmüyor ruh görüyor, dil tattığında dil tatmıyor ruh tadıyor’ tespitinde bulunarak ruhun bu noktada dile göze ele muhtaç olduğunu cisimler dünyasıyla teması ruhun bu şekilde sağladığını belirtti.

O MÜNEVVERLERİ TANIYACAĞIZ Kİ KENDİMİZİ ANLAMLANDIRALIM

Tüm bunlar bizim için ne ifade ediyor? Sözlerinin son kısmında bu soruya cevap arayan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Türker, manevi köklerimizin değerinin buralarda olduğunu söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

‘’İlk olarak o münevverleri tanımadan asla kendimizi anlamlandırmayacağız hafızamız yitecek, ikinci olarak metafizik dünyanın olduğunu kabul edeceğiz ve İslam’ın bu konudaki zenginliğini miras olarak addeceğiz, tüm bunlar bize bilgi ve birikim sağlar. Tüm bunları bilirsek ana ilkeler üzerinde anlaşır, tali yollar içinse tartışırız’’ diyerek sözlerini sonlandırdı. (HABER MERKEZİ)