Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında “Türk Toplumunda Kadın“ konulu panel düzenlendi. 
25 Kasım 2020 tarihinde AYDEP sistemimiz ve YouTube kanalımız üzerinden canlı yayınlanan panele konuşmacı olarak Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nur Çetin, Eğitim Fakültesi öğretim üyelerimizden Prof. Dr. Ayfer Şahin, İslami İlimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Suzan Yıldırım ve Avukat İpek Demir katıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Emine Şener, önemli bir sosyal sorun olan kadına karşı şiddetin nedenleri hakkında bilgiler vererek insana karşı her türlü şiddete karşı olduklarını dile getirdi.
ÇETİN: “BATI TOPLUMUNDA KADIN, YURTTAŞ SEVİYESİNE TÜRK TOPLUMLARINDAN ÇOK DAHA SONRALARI YÜKSELTİLDİ”
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nur Çetin konuşmasında yaptırımların şiddeti azaltmada yetersiz kaldığını pozitif anlamda geliştirmediğini gördüklerini söyleyerek, yaşam tarzında, kadın, erkek, çocuk, aile arası kaliteli iletişimde yapılabilecek olumlamaların çok daha etkili olduğunu bildiklerini vurguladı. 
Pandemi döneminde insanların daha tahammülsüz hale geldiklerinin altını çizen Çetin, bu dönemde önceliklerin değiştiğini, tahammülsüzlüklerin tavan yaptığını boşanmaların arttığını belirtti. 
Eski çağlarda Batılı toplumlarda kadının yurttaş sayılmadığını, görmezden gelindiğini sadece nüfus artışı için gerekli bir meta olarak görüldüğüne dile getiren Prof. Dr. Nur Çetin, aynı dönemde Türk toplumlarında kadının hakanların yanında yer alarak karar mekanizmalarında etkili olduklarını ev-evdeş-eş olarak kadının Türk toplumundaki önemine dikkat çekti.
ŞAHİN: “TÜRK-İSLAM GELENEĞİ KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİ DEĞİL ADALETİNİ SAVUNUR”
Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Şahin ise konuşmasında kadınların genellikle eğitim ve uzmanlaşma gerektirmeyen makinalarca yapılabilecek işlerde geçici ve yarı zamanlı olarak çalıştırıldıklarını belirterek, dünyada en son - en güç işe alınan ve en önce - en kolay biçimde işten atılan kişilerin kadınlar olduklarını söyledi. Türk-İslam geleneğinin kadın-erkek eşitliğini değil adaletini savunduğuna değinen Şahin, verdiği örnekte “Eşitlikte kadına da erkeğe de 100 kg yükte 50’şer kilo vermek varken adalette ise daha kaslı olan erkeğe daha fazla, daha az kaslı olan kadına daha az yük vermek vardır” dedi.
Siyasette, iş hayatında ve yönetim kademelerinde daha fazla kadının yer almasının demokrasiyi güçlendireceğinin altını çizen Prof. Dr. Ayfer Şahin, güçlü ve başarılı rol modellerin önemli olduğunu başarmış kadınların daha çok ön plana çıkarılmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
YILDIRIM: “PEYGAMBER EFENDİMİZİN KADINLARA VERDİĞİ DEĞERİ ÖRNEKLERLE ANLATTI”
İslami İlimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Suzan Yıldırım, Peygamber Efendimizin kadınlara verdiği değeri örnekler üzerinden anlatarak, Efendimizin evde eşlerine yardımcı olduklarını, kadınlarla istişare yaptıklarını, onları sokakta her gördüğünde selam verdiğini ve sahabeleri kadınlar konusunda eğittiğini belirtti. Yıldırım, Peygamberimizin eşleri ile ilişkilerinde sevgi, saygı ve nezakete dayalı ahenkli bir üsluba dikkat ettiğini vurguladı. Erkeğin kadına bakış açısında zihinsel dönüşüm sağlanmazsa yasaların şiddeti biraz azaltabileceğini veya en fazla geciktireceğini söyleyen Yıldırım, kadına karşı oluşan şiddetin zihinsel dönüşümle tersine çevrilebileceğini söyleyerek sözlerini tamamladı.
DEMİR: “ŞİDDET KONUSUNDA KADINLARIMIZIN YÜZDE 89’U KURUM YA DA KURULUŞLARA BAŞVURUDA BULUNMUYOR”
Kırşehir Barosu avukatlarından İpek Demir 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda şiddet kavramanı açıklayarak bu düzenlemeyle şiddet kavramının yalnızca fiziksel güç uygulamak anlamında değil, gerek ruhsal gerek sözlü gerekse ekonomik şiddet olarak geniş anlamda anlaşılması gerektiği sonucuna ulaşıldığını belirtti. 
Türkiye genelinde şiddet mağduru kadınların yüzde 89’unun kurum ya da kuruluşlara başvuruda bulunmadığını söyleyen Demir, bunun sonucu olarak şiddetin hem yeniden üretildiğini hem de gizlendiğini vurguladı.
Kadına yönelik aile içi şiddette mücadelede mağdurlara sunulan destek hizmetlerinin ve kurumsal yapıların varlığının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Avukat İpek Demir, bu konularda yeterli bilgiye sahip olmayan kadınlara baroların ücretsiz hizmet verdiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı. (HABER MERKEZİ)