Kırşehir’de 41 bin 252 öğrenci ile 3 bin 277 öğretmenden oluşan eğitim ordusu, 18 Eylül’de ders başı yapacak.
11-15 Eylül tarihlerinde 1, 5 ve 9 sınıf öğrencileri uyum programı ile 2017-2018 eğitim-öğretim yılına başlarken, üç aylık yaz tatilinin ardından 18 milyon öğrenci 18 Eylül 2017 Pazartesi günü ders başı yapacak.
İlk ders zilinin çalacağı 18 Eylül 2017 Pazartesi günü İlköğretim Haftası başlayacak.
İlköğretim Haftası, 18 Eylül 2017 Pazartesi günü saat 09.15’te Atatürk Anıtı’na çalak konulmasıyla başlayacak.
Milli Eğitim Müdür Vekili Şevket Karadeniz başkanlığındaki Milli Eğitim camiası saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunacağı çelenk sunma töreninin ardından 2017-2018 eğitim-öğretim yılı açılış törenine katılacak.
2017-2018 eğitim-öğretim yılı açılış töreni ve İlköğretim Haftası kutlaması Kırşehir’de Hüsnü M. Özyeğin İlkokulu’nda saat 14.00’te gerçekleştirilecek.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından protokol konuşmaları ile devam edecek törende, 4. Sınıf öğrencileri birinci sınıf öğrencilerine “Hoşgeldiniz” çiçeklerini sunacak.
Vali Necati Şentürk ve il protokolünün katılacağı törende, öğrencilere ders kitapları da dağıtılacak.
2017-2018 eğitim-öğretim yılı açılış töreni ve İlköğretim Haftası kutlama programına tüm Kırşehir halkının davetli olduğu bildirildi.
BU ARADA 2017-2018 eğitim ve öğretim yılı birinci kanaat dönemi, 19 Ocak 2018 Cuma sona erecek. Yarıyıl tatili, 22 Ocak 2018-2 Şubat 2018 tarihleri arasında yapılacak.
İkinci kanaat dönemi ise 5 Şubat 2018 Pazartesi başlayacak ve 8 Haziran 2018 Cuma sona erecek. 2018-2019 eğitim öğretim yılı ise 17 Eylül 2018 Pazartesi başlayacak.
DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI
Milli Eğitim Bakanlığınca öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarının birinci dönem öğrenci başvuruları, 18-24 Eylül 2017'de, ikinci dönem başvuruları 7-18 Şubat 2018'de, üçüncü dönem başvuruları ise 18-24 Haziran 2018'de alınacak.
Birinci dönem kursları 2 Ekim 2017'de, ikinci dönem kursları 3 Mart 2018'de, yaz kursları da 2 Temmuz 2018'de başlayacak.
Milli Eğitim Bakanlığınca açıklanan 2018 yılı sınav uygulama takvimine göre, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında düzenlenecek 1. dönem merkezi ortak sınavlar, 29-30 Kasım 2017'de gerçekleştirilecek.
MEB tarafından yeni eğitim öğretim dönemi itibarıyla bu yıl gerçekleştirilecek birinci ve ikinci dönem ortak sınavlarda öğrencilerin kendilerini rahatça ifade edebilecekleri ortamlar oluşturma politikası hedefiyle "açık uçlu soru" dönemi başlatılacak. Bu kapsamda önemli adımlardan biri görülen ortak sınavlarda açık uçlu soru uygulaması gelecek eğitim-öğretim yılında hayata geçecek.
TEOG'da öğrenciler, bazı derslerden 2'şer olmak üzere en fazla 6 ila 8 arasında açık uçlu soru cevaplayacak.

İLKÖĞRETİMİN ÖNEMİ VE TARİHÇESİ
İlköğretim, eğitim ve öğretimin en temel basamağı olduğundan ötürü çok mühimdir. Okul çağına gelmiş olan her çocuğun, ulusal eğitim amaçları doğrultusunda ilköğretimden geçmesi mecburidir. İlköğretimle kız, erkek bütün çocukların sağlıklı bir şekilde bedensel, duygusal, bilişsel ve toplumsal gelişim göstermeleri için çalışılmaktadır. Çocuklar, yurttaş için gerekli temel beceri, bilgi ve davranışlar ile donatılmaktadır. Eğitim kurumları içerisinde böyle önemli bir yeri olan ilköğretim, sonraki eğitim kurumlarının da temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple her sene ilköğretim okullarının eğitim öğretime başladığı bu haftayı “ilköğretim haftası” şeklinde değerlendirmekteyiz. İlköğretim Haftası; yapılan konuşma ve okunan şiirler, yazılan yazılar; gösterilen filmler ile canlı ve etkili kılınmaktadır. Açılan sergiler, düzenlenen gösteriler, sunulan oyunlar, sergilenen afişler vs. de ilköğretim haftasının anlam ve önemi için daha iyi anlaşılmayı sağlamaktadır.
Devlet denetimi altında bulunan örgütlü okullar açılmadan önce çocuklara gerekli görülen bilgiler ve beceriler, anne ve babalar tarafından veriliyordu. Öğrenilecek bilgi ve beceriler çoğaldığı sürece ebeveynler bu işin üstesinden gelemez durumda oldu. Bunun üzerine okullar açılmaya başlandı. İlk başlarda bu okullarda, tapınaklar için din adamı yetiştirildi. Daha sonra ise şehirlerde açılan okullarda dini bilgilerin yanı sıra dindışı pozitif bilimler gibi konulara da yer verilmeye başlandı. Okullar, Romalılar döneminde yaygınlaştı. Önceleri varlıklı ailelerin çocukları eğitimden faydalanırken sonraki süreçlerde halk çocukları da okula gitmeye başladı. İşte ilköğretim böyle doğdu.
Bizim okullarımız da önceleri yalnızca dini bilgiler vermek amacıyla açılırdı. Bu okullar, cami ve mescitlerin hemen yanında yer alıyordu.
Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet Han döneminde, “Sübyan Mektebi” ve “Mahalle Mektebi” adı ile eğitim hayatına başlayan ilkokullar açıldı. “Mahalle Mektebi” veyahut “Taş Mektep” adıyla anılan bu ilköğretim okulları, büyük kent mahallelerinde bulunmaktaydı. Yoksul ve kimsesiz çocuklara Kur’an öğretmeyi amaçlayan Sübyan okullarına 4-7 yaş arasında bulunan çocuklar alınıyordu. Hafız kişiler, bu okullarda yetiştirilmekteydi. Arap alfabesi ve Kur’an öğreten hocaların, kalfa denilen bir de yardımcısı bulunurdu.
Sübyan okullarından sonra öğrenim görmek isteyenler medreseye gidiyorlardı. Medreseyi bitirmiş kişilere “molla” deniyordu. Mollaların görevleri, dini hizmet vermekti.
Osmanlılarda bir de “Enderun” denilen saray okulu bulunmaktaydı. Bu okulların ilki, 14. yüzyılda 1. Mahmut zamanında Edirne’de açıldı Enderun Mektebinin amacı sarayda çalışacak kişileri yetiştirmekti. Din konuları, bu okullarda da başı çeken konular arasındaydı.
İlköğretimin yenileşmesi için yapılan çalışmalar, Tanzimat Fermanı’nın ilanından itibaren başlamıştır. Yani 1839 tarihinden sonra başladı. Batıda var olan bazı insan hakları ilkeleri, bize de gelmiş oldu. Adalet, devlet yönetimi, ticaret, vergi, milli eğitim alanında bulunan yeni ilke ve yöntemler de bunların arasında yer aldı. İlköğretim anlayışımız, yine bu dönemde değişime uğradı. Sübyan okullarına öğretmen yetiştirmek amacı ile 1870’te İstanbul’da “Dersaadet Darülmuallimat-ı Sıbyan” adı ile bir öğretmen yetiştirme okulu açıldı. On yıl içerisinde, açılan bu okulların sayısı İstanbul içerisinde 22’ye ulaştı.
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME GEÇİŞ
TBMM’nin açılışından kısa bir süre sonra 1920 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı kuruldu ve Mustafa Kemal, bir yandan Kurtuluş Savaşı’nı yürütürken bir yandan da eğitim işleri ile pek yakından ilgilenmekteydi. 1921 senesinde ise yine savaşın içindeyken, Ankara’da Maarif Kongresi’ni topladı. Bu kongrede eğitim reformu yapılması, ilkokul programlarının geliştirilmesi kararlaştırıldı.
Cumhuriyet döneminde ilköğretim alanında yapılmış en büyük gelişme de 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur. Bu kanunla beraber medreseler kapatıldı ve bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Böylece eğitim laik ve bilimsel temellere oturtulmuş oldu.
(HABER: GÜLNAZ CEYLAN)