CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya:
“2020 BÜTÇESİNDE EĞİTİM YATIRIMI AZALDI”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kırşehirli hemşehrimiz Yıldırım Kaya, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2020 Bütçesinde eğitime ayrılan payı değerlendirdi. Kaya, “Milli Eğitim Bakanlığının Merkezi Yönetim Bütçesindeki payı 2019 yılında yüzde 16,81 iken, 2020 yılı bütçesindeki oranı yüzde 16,1’e düştü.” dedi.
“AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığının eğitim yatırımlarına ayırdığı pay yüzde %17,18 iken, bu oran 2019 yılı bütçesinde büyük bir düşüşle yüzde %4,88’e, 2020 yılı bütçesinde ise yüzde 4,65’e düştü.” diyen Kaya, “Eğitim yatırımlarına ayrılan pay öğrenci sayısına göre doğru orantılı olarak artması gerekirken, tam bir ters orantı söz konusu” diye konuştu.
“2020 yılı bütçesinde 1 milyon 315 bin öğrencinin taşımalı eğitimle eğitim göreceği; taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 4,5 milyar liranın ayrıldığı ilan ediliyor.” diyen Kaya, “2001-2002 eğitim öğretim yılında 640 bin öğrenci taşımalı eğitimle taşınırken, bu sayı 2017-2018 yılında 1 milyon 321 bin, 2018-2019 eğitim öğretim yılında ise 1 milyon 324 bine ulaştı.” dedi.
Taşımalı eğitimin maliyetleri yükselttiğini söyleyen Kaya, “Taşımalı eğitim, çocuklarımızın zamanını çalan, eğitimin kalitesini düşüren, öğrencileri yoran, maliyeti yükselten, öğretmeni ve idareciyi zora sokan bir uygulamadır. Taşımalı eğitim sistemi istisnai hallerde değil de ülke genelinde yaygınlaştırılması siyasi bir tercihtir.” ifadelerini kullandı.
Kaya, “Oysaki kapatılan 17 bin köy okulu yeniden açılıp, atanmayan öğretmenler bu okullara atanarak taşımalı eğitim sorununu büyük ölçüde çözülebilir. Bu uygulamayla hem öğrencilerimizi taşımalı eğitimden kurtarmış, hem de atanmayan öğretmenlerimizi öğrencilerine kavuşturmuş oluruz.” diyen Kaya, ”Sosyal devlet; parasız eğitimi, okulu, öğretmeni vatandaşının ayağına kadar götüren devlettir.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya Meclis(te yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“2020 yılı Bütçesinde eğitime ayrılan pay 176,1 milyar lira oldu. Milli Eğitim Bakanlığının Merkezi Yönetim Bütçesindeki payı 2019 yılında yüzde 16,81 iken, 2020 yılı bütçesindeki oranı yüzde 16,1’e düştü.
EĞİTİM YATIRIMLARINA BÜTÇEDEN AYRILAN PAY AZALDI
“AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığının eğitim yatırımlarına ayırdığı pay yüzde %17,18 iken, bu oran 2019 yılı bütçesinde büyük bir düşüşle yüzde %4,88’e, 2020 yılı bütçesinde ise yüzde 4,65’e düştü. Eğitim yatırımlarına ayrılan pay öğrenci sayısına göre doğru orantılı olarak artması gerekirken, aksine yıllar itibarıyla dramatik bir şekilde düştü.
“Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre örgün eğitimdeki öğrenci sayısı;
“- 2001-2002 eğitim ve öğretim döneminde 13 milyon
“- 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde 17 milyon 588 bin 958
“- 2016-2017 eğitim ve öğretim döneminde 17 milyon 702 bin 938
“- 2017-2018 eğitim ve öğretim döneminde 17 milyon 885 bin 248
“- 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde 18 milyon 108 bin 860
“Görüldüğü gibi öğrenci sayısı artıyor, ancak bütçeden eğitim yatırımlarına ayrılan pay azalıyor. Tam bir ters orantı söz konusu…
TAŞIMALI EĞİTİM DEVAM EDİYOR
“2020 yılı bütçesinde 1 milyon 315 bin öğrencinin taşımalı eğitimle eğitim göreceği; taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 4,5 milyar liranın ayrıldığı ilan ediliyor. 2001-2002 eğitim öğretim yılında 640 bin öğrenci taşımalı eğitimle taşınırken, bu sayı 2017-2018 yılında 1 milyon 321 bin, 2018-2019 eğitim öğretim yılında ise 1 milyon 324 bine ulaştı.
“Taşımalı eğitim, çocuklarımızın zamanını çalan, eğitimin kalitesini düşüren, öğrencileri yoran, maliyeti yükselten, öğretmeni ve idareciyi zora sokan bir uygulamadır. Taşımalı eğitim sistemi istisnai hallerde değil de ülke genelinde yaygınlaştırılması siyasi bir tercihtir.
“Oysaki kapatılan 17 bin köy okulu yeniden açılıp, atanmayan öğretmenler bu okullara atanarak taşımalı eğitim sorununu büyük ölçüde çözülebilir. Bu uygulamayla hem öğrencilerimizi taşımalı eğitimden kurtarmış, hem de atanmayan öğretmenlerimizi öğrencilerine kavuşturmuş oluruz. Sosyal devlet; parasız eğitimi, okulu, öğretmeni vatandaşının ayağına kadar götüren devlettir.
2020 YILI BÜTÇESİNDE DİN EĞİTİMİNE AYRILAN PAY ARTTI
“Eğitim yatırımlarına ayrılan pay her geçen yıl düşerken, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne ayrılan pay istikrarlı bir şekilde artırıldı.
“2019 yılında 8 milyar 679 milyon liralık pay ile rekor kıran Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne ayrılan ödenek, 2020 bütçesinde yüzde 15 oranında artırılarak 9 milyar 904 milyon liraya çıkartıldı.
“· Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ödeneği 2018’de 6,6 milyar lira olmasına rağmen, yapılan harcama 7,7 milyar lira oldu.
“· 2019’da 8,6 milyar lira olan Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ödeneği; 2020 bütçesinde 9,9 milyar liraya çıkartıldı.
“· Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bütçesi 2021 yılı için 10,6 milyar lira, 2022 yılı için de 11,4 milyar lira olarak öngörüldü.
“· Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerinin bağlı olduğu genel ortaöğretim okulları için 2020’de 839 milyon lira yatırım planlayan MEB, din öğretimi okulları için yatırım planında 2020 yılı için 479 milyon lira, 2021 yılı için 459 milyon lira, 2022 yılı için de 489 milyon lira hedef belirledi.
PARALI EĞİTİM TEŞVİK EDİLİYOR
“Özel okullar desteklenerek, eğitimin paralı hale getirilmektedir. 2020 yılı bütçesinden özel okullara giden 160 bin öğrenciye eğitim öğretim desteği kapsamında 804 milyon lira pay ayrılmıştır. Atanmayan öğretmenlerimiz özel okullar tarafından sömürülmekte; açlık sınırı altında, insanlık onuruna yakışmayan şartlarda bu okullarda çalıştırılmaktadır.
1+8+4 EĞİTİM SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR
“Mustafa Kemal Atatürk eğitim devrimini; laik, ulusal, karma, bilimsel, parasız ve uygulamalı eğitim temelleri üzerine atmıştır. Ancak eğitim devrimini içine sindiremeyen iktidarlar ve idareciler eğitim sistemimize büyük zarar vermiştir. 4+4+4 kesintili eğitim sistemiyle eğitim kalitesi düşürülmüş, çocuklarımız okullardan uzaklaştırılmış; örgün eğitimden yaygın eğitime yönlendirilmiştir. Yaygın eğitime giden öğrenci sayısı 6 milyona ulaşmıştır. Eğitim devriminin devam etmesi, eğitimin niteliğin artırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması için 1+8+4 kesintisiz eğitim sistemine geçilmelidir
2020 BÜTÇESİ DERSLİK İHTİYACINI KARŞILAYAMAZ
“Bugün Türkiye’de yaklaşık 56 bin dersliğe ihtiyaç vardır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan yüzde 4,65’lık payla bunu karşılamak mümkün değildir.
“Anadolu ve Fen Liselerinin büyük bir bölümünde ikili eğitim verilmektedir. Yeni derslik ve okullar yapılmazsa yakında üçlü eğitime geçilecektir. İmam Hatip Liselerinin dersliklerinin büyük bölümü boş dururken, Anadolu ve Fen Liselerinde okuyan çocuklarımızın 50-60-70 kişilik sınıflarda ikili eğitim görmesi, yakında da üçlü eğitime geçilecek olması eğitim sistemimiz için acı bir tablodur.
“2020-2019 eğitim öğretim yılında 600 bin öğrencinin daha liseye başlayacak olması, derslik ve okul sorununun aciliyetini ortaya koymaktadır. 700 bin atanmayan öğretmen atama beklerken; ücretli, sözleşmeli öğretmen açlık sınırında yaşarken, bütçede bu sorunların çözümü için pay ayrılmamıştır.
“Diğer yandan, Milli Eğitim Bakanlığı yargı kararlarını, Anayasa Mahkemesinin uyarılarını yok sayarak, yönetmelik değişiklikleriyle cemaat ve tarikatlarla “sosyal etkinlik” adı altında yetki paylaşımına devam etmekte, Milli eğitim Bakanlığının bütçesinden pay ayırmaktadır.
“2020 yılı bütçesi eğitim yatırımlarını karşılamanın ve beklentilerin çok uzağındadır. Eğitime ayrılan bütçe ile ne okul sorunu, ne derslik sorunu, ne ikili eğitim, ne taşımalı eğitim ne de öğretmen açığının kapatılması mümkün değildir.
“Laik demokratik, bilimsel ve parasız eğitim için ne bütçeden daha fazla pay ayrılmış, ne de yöneticilerin; laik, bilimsel, demokratik, parasız eğitim hedefi söz konusudur. Eğitim yatırımlarına ayrılan payın azaltılmış olması da bunun en açık ispatıdır.” (HABER MERKEZİ)