Dürüstlük Abidesi Hakkı Göçen'i Hakk'a uğurladık

Kısa bir süre önce eşimle birlikte hastanede ziyaret etmiştim belediyeciliğin duayeni, hizmet ve Kırşehir aşığı, dürüstlük abidesi, bilge insan Hakkı Göçen abimi. Sağlık durumu gayet iyi, neşesi yerindeydi.


Sağlık durumu gayet iyi, neşesi yerindeydi. Ancak her geçen gün durumu ciddileşen Hakkı abim bizlere veda ederek hakkın rahmetine kavuştu. Pazartesi günü büyük bir sevgi selinin, kalabalık insan topluluğunun eşliğinde toprağa verdik Hakkı abimi…
Hakkı Göçen abimin emeği çoktur ben de… Tabiri caizse elinde yetişip, büyüdüm. Hayata atılmamda, yaşam tarzımda her zaman etkisi olmuştur. Nasihatlarında sürekli olarak güzel ahlakı, dürüstlüğü, haramdan uzak durmayı, Allah korkusunu ön planda tutarak; bana “ evladım; Allah korkusunu her zaman hatırlayın, ahlakınız güzel olsun, boğazınızdan haram lokma geçmesin, dürüst olun, kimsenin, namusuyla, ekmeğiyle oynamayın, makam uğruna, mevkii uğruna el etek öpmeyin, iftira atmayın, iki yüzlülük ve yalakalık yapmayın kendinizde, çizginizde doğru olsun, ahirette veremeyeceğiniz hiçbir hesabımız olmasın” derdi.
Hakkı Göçen abimin bu sözleri yaşantımda, çalışma hayatımda bana yön verdi, ışık tuttu.
Kırşehir Belediye Başkanlığı yaptı Hakkı abim. Görevi süresince şov yapmadı, devlet parasıyla ağalık yapmadı, şirin görünmek için belediyeyi uçurumun kenarına atmadı. Belediyeyi ve siyaseti köşe dönme, zengin olma sanatı olarak görmedi. Aksine Kırşehir’in çehresini değiştirdi, altyapı hamleleri başlattı, halk ekmek fabrikası, terminal, mezbahane gibi kalıcı eserler bıraktı, belediyeye onlarca araç, gereç ve tesisler kazandırdı.
Bu hizmetleri yaptıktan sonra büyük paralar harcayarak açılış törenleri ve reklam yapmadı. “Bir gün kendisine abi yaptığın hizmetlerin açılış törenleri neden yapılmıyor?” dediğimde her zaman ki üslubuyla “Osman’ım açılış törenleri, büyük paralar ister ne gerek var biz hava olsun, reklam olsun, herkes bilsin diye hizmet yapmıyoruz. Memleket bizim memleketimize hizmet boynumuzun borcudur. Halka hizmet hakk’a hizmettir, Allah bilsin, Allah görsün yeter, yetimin hakkı olan paraları açılış törenleri uğruna israf edemem, vebal altına ve günaha giremem. Ben üç açılış törenine vereceğim parayla Kırşehir’e bir eser kazandırıyorum” demişti.
Hakkı abim böylesine dürüst insandı. Onun için çalmadı, çaldırmadı, yemedi, yedirmedi, devletin malını, yetimin hakkını koruyarak kul hakkı yemedi.
Hakkı Göçen abim, eli, sofrası, kapısı ve gönlü açık insandı. Belediye Başkanlığı görevini tamamladıktan sonra diğer siyasetçiler gibi Kırşehir’i terk etmemiş, çocuklarının dükkanında kendisine ayrılan odada sevenleriyle sohbet ederek çay içmiş, yemek yemiştir.
Kırşehir cadde ve sokaklarında göğsünü gere gere, başı dik, alnı açık dolaşmış, düğünlere gitmiş, cenazelere iştirak etmiştir. Hiç kimse kendisine saygıda kusur etmemiştir.
İşte burası çok önemlidir. Bir siyasetçinin, belediye başkanının görevi sonrası itibarına leke getirmeden yaşaması her insana, belediye başkanına, siyasetçiye nasip olmayacak özelliktir.
Hakkı Göçen abim kitap aşığıydı. Durumu ciddileşene kadar elinden kitabı, gazetesi ve bulmacası eksik olmamış son ana kadar okumuştur.
Bazen tek başıma, bazen eşimle Hakkı abimin ziyaretine gider elini öper, sohbet ederdim. İnanın bu güzel insanın sohbetine doyum olmuyordu. Öylesine güzel anıları, ilginç hatıraları vardı ki onları yazmak istese bir ansiklopedi olurdu.
Bundan üç veya dört ay önce Hakkı Göçen abim için bir yazı yazmıştım. Yazımı okumuş ve beni aradı. “Osman’ım evladım, yazın için teşekkür ederim. Ayağımı yerden kesmişsin sağol yavrum. Ama biz bu övgüleri hak edecek bir şey yapmadık, görevimiz gereği memleketimize hizmet ettik demiş, ben de kendisine abi siz övgülerin, güzel sözlerin, takdirin, saygının en güzeline layıksınız, sizin gibi bir insan Kırşehir’de belediye başkanlığı yaptığı için Kırşehir çok şanslı” demiştim.
Böylesine mütevazi, dürüstlük abidesi, Kırşehir ve hizmet aşığı, özel ve bilge insanı maalesef kaybettik. Artık Kırşehir cadde ve sokaklarında alnının akıyla, şerefiyle gezen Hakkı abim yok maalesef Allah’ın taktiri böyleymiş. Acımız büyük, hepimizin başı sağ olsun.
Güle, güle Hakkı abi, biz sana hakkımızı helal ediyoruz, inşallah sen de bizlere hakkını helal etmişsindir. Seni unutmayacağız dürüst insan, unutmayacağız bilge insan. Allah toprağını bol versin, ruhun Şad, mekânın cennet olsun.
Ayrıca Kırşehir’in ikinci Hakkı Göçen’i olma yolunda ilerleyen, Hakkı Göçen’den sonra Kırşehir’e kalıcı eserler kazandıran, borç batağındaki Kırşehir Belediyesi’ni uçurumun kenarından alan, dürüst, çalışkan ve genç Belediye Başkanımız Yaşar Bahçeci’ye ayrı bir yer açmak istiyorum. Yaşar Bahçeci Hakkı Göçen abimin vefatını öğrenir öğrenmez tatilini yarıda keserek Kırşehir’e geldi. Belediye binası önünde tören düzenledi, defin işlerini organize etti.
Belediye Başkanımız Yaşar Bahçeci’ye bu duyarlı ve sorumlu davranışından dolayı teşekkür ediyorum.