DÜNDEN BUGÜNE KIRŞEHİR (5)

İLK KADIN GENEL MECLİS ÜYEMİZ ŞADİYE BAYTOK İLE RÖPORTAJ

80 yıl önceki Yenice Mahalle'yi anlatırken Kılıççı'daki bağ evi ile adı geçen eski Belediye Başkanı Hacı Ahmet Baytok'un eşi Şadiye Baytok'un 1934 yılında Ulu Önder Atatürk'ün hedefleri doğrultusunda kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinden sonra ilk yerel seçimlerde Kırşehir'den İl Genel Meclisi üyeliğine seçilmiş üç kadın üyeden biri olduğunu bilenimiz pek azdır. Kırşehir merkezden ilk İl Genel Meclisi üyesi seçilen Şadiye Baytok'u hatırlayan da kalmamış gibidir. Yakından bildiğimiz Ali ve Erhan Baytok ile Perihan Baytok'un anneleri, Konya Selçuk Üniversitesi'nin kurucu rektörü, sosyal psikoloji alanında tanınmış isimlerden Prof. Dr. Erol Güngör'ün ağabeyi Hidayet Güngör Paşa'nın eşi Ayhan hanımın da annesi olan Şadiye Baytok'u 1993 yılında “Kırşehir İl Özel İdare Dergisi” adına yaptığı röportajla ilk gündeme getiren İl İdare Kurulu Müdürü Nazır Şentürk olmuştur.

NAZIR ŞENTÜRK İSTANBUL BASIN ve HALKLA

İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ DE BAŞARI İLE YAPMIŞTI

Kırşehir'deki görevi sırasında basın dünyasına ilk adımını atan ve 1984 yılında gazetemde yayınladığım “Boyayan Eller - Büyüyen Eller” röportajı ile de sonradan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na dönüştürülen Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün Anadolu Basınını Özendirme Yarışması'nda Türkiye ikinciliği ödülünü alan, 1997 yılından sonra İstanbul'da sürdürdüğü memuriyet hayatının son döneminde İstanbul gibi bir mega-kentin Basın ve Halkla İşleri Müdürlüğü'nü başarı ile yapan Nazır Şentürk İstanbul'daki görevi sırasında inceleme, araştırma ve tarih alanlarında değerli eserlere de imza atmıştır. Hüseyin Avni Mutlu İstanbul valisi iken kendisini tarihî İstanbul Valiliği binasında 20 Şubat 2010 tarihinde ziyaret ettiğim Nazır'la Türkocağı Caddesi'ndeki İstanbul Gazeteciler Cemiyeti lokalinde akşam yemeği yemiştik. Nazır bu ziyaretimde Doğan Kitap tarafından yayınlanan “İstanbul Valileri” adlı kitabıyla birlikte bazı kitaplarını da armağan etmiş, “İstanbul Valileri” eserini “Araştırma ve röportajın ne olduğunu bana öğreten ustam, sevgili ağabeyim sayın Dursun Yastıman'a sevgi ve dostlukla” diye yazıp imzalamıştı.  

Sözü fazla uzatmadan Nazır Şentürk'ün Kırşehir'de İl İdare Kurulu Müdürü iken yayınlanmasına öncülük ettiği ve yayın kurulu üyesi olarak görev aldığı “Kırşehir İl Özel İdare Dergisi”nin Kasım 1993 tarihli ikinci sayısında yayınlanan Kırşehir'in ilk kadın İl Genel Meclisi üyesi Şadiye Baytok ile röportajını tarihî bir belge olarak “Kırşehir Çiğdem” okurlarına sunarken hâlen İstanbul'da emeklilik hayatını yaşayan sevgili Nazır'a sağlık ve mutluluk içinde uzun ömür diliyorum.

“YAŞIMI BÜYÜLTEREK ADAY OLDUM ve SEÇİLDİM”

İlimizin ilk Genel Meclis ve Daimî Encümen üyesi Şadiye Baytok hanımefendiyle Kılıççı Köprüsü üstündeki bağ evinde görüştüm.

Aranmaktan, anılmaktan mutlu olduğu belli oluyordu yüzündeki gülücüklerden.

Genel Meclis üyeliğine nasıl ve ne zaman başladığını sordum. Anlattı Şadiye Baytok:

- 1324 (1908) doğumluyum evlâdım... Demek ki 85 yaşına merdiven dayadım. Gerisi gelir mi, gelmez mi onu Allah bilir artık...     

- Efendim, maşallah sağlıklı görünüyorsunuz. 

- Eh, çok şükür! Şu anda dizlerimdeki kireçlenmeden başka bir rahatsızlığım yok.

- Nereden aklınıza geldi Genel Meclis üyesi olmak?

- Yok, yok yavrum! Benim aklıma böyle bir şey gelmedi. Beyim Ahmet Baytok o zaman Belediye Reisi idi. 1934 yılında Atatürk kadınların da seçimlere katılmasına karar verdiğinde Vali Nâzım Bey bizim beye demiş ki: “Reis Bey, Şadiye hanımı Genel Meclis azası yapalım.” Beyim de “Bence olur da kendisine danışayım” demiş. Bunun üzerine Vali Nâzım Bey bizim beye “Reis, yoksa Şadiye hanım size itiraz mı eder?” deyince birlikte gülüşmüşler. Bizim bey vali beyin bu teklifini bana söyleyince önce şöyle bir irkildim. “Aman Allahım, nasıl olacak? Ben becerebilir miyim?” diye endişelendim. Ben endişe gösterince beyim “Orta mektep tahsili görmüş insansın. Endişeye hacet yok. Görür, öğrenir ve yaparsın” dedi. Bunun üzerine ben de razı oldum. Ama sonra bir engel çıktı. Seçimin yapılacağı tarihte ben 28 yaşında idim, halbuki kanuna göre Genel Meclis üyeliğine namzet olabilmek için 30 yaşında olmam gerekiyormuş. Yaşımı tabiî ki mahkeme kararı ile büyülttük. Ondan sonra aday oldum ve seçildim.

“12 YIL GENEL MECLİS ÜYELİĞİ YAPTIM, AYDA 100 LİRA ALDIM”

- Kaç yıl Genel Meclis üyeliği yaptınız?

- Şimdi, dedi, (Parmak hesabı yaptı. Kalın çerçeveli gözlüğünü parmağıyla geriye doğru ittirdi) 12 yıl Genel Meclis üyeliğinde bulundum. Bunun 11 yılını Daimî Encümen üyesi olarak yaptım.

- Ne kadar ücret alıyordunuz?

Bu sorum üzerine bir süre güldü Şadiye hanım, “100 lira, 100 lira!” dedi.

Etraftan komşular “Şadiye hanım, bu paraları tüpte mi biriktirdin?” diye takılıyorlardı.

Şadiye hanım sözlerine devam etti:

- Meclis üyeliğine seçildiğimde çarşaf giyiyordum. Meclis üyesi olunca manto diktirdim. Vali Mithat Saylam bey hanımına ve biz Meclis üyesi kadınlara “Sizler kılık kıyafette ahaliye numune olacaksınız” diyordu.

- Sizden başka Genel Meclis üyeliğine seçilmiş hanımlar kimlerdi?

- Bahire hanım vardı, Avanos ilçesini temsil ediyordu. Bir de Memduha Girgin hanım vardı, o da Çiçekdağı ilçesini temsil ediyordu.

“EŞİM AHMET BAYTOK'UN İSMİNİN YAŞATILMASINI İSTİYORUM”  

- Efendim, sizi yorduk. Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mıydı? 

- Sağ olun, var olun. Biz geldik, gidiyoruz. Başta da söyledim, dizlerimde kireçlenme oluyor. Karakurt Kaplıcası'na gidecek olduk, yer yoktu. Benimle yazın Kırşehir'de, kışın da İstanbul'da birlikte oturan Ankara TED (Türk Eğitim Derneği) Koleji mezunu, aynı zamanda Ankara Belediyesi'nden emekli kızım Perihan valimiz Neşet Bey'le görüştü. Benim Genel Meclis üyeliğimi duyunca sağ olsun Vali Bey Karakurt Kaplıcası'nda bize rahat edebileceğimiz yerin hemen tahsisini sağladı. Buradan teşekkür etmek istiyorum kendisine. Beni üzen bir husus da şu: Beyim Ahmet Baytok bu güzel şehirde onca yıl Belediye Başkanlığı yaptı, ama ismi bugüne kadar herhangi bir cadde veya sokağa verilmedi. Buna çok üzülüyorum. Mümkünse bu dileğimin yerine getirilmesini istiyorum.

Kırşehir kültürüne büyük katkıları olan eski Filiz Yayınevi'nin kurucusu ve sahibi şair Ali Baytok'un annesi Şadiye Baytok hanımefendiye sağlıklı günler dileyip ayrıldık.