Kırşehir’in en önemli yeraltı şehirlerinden biri olan Dulkadirli Yeraltı Şehri, yüzyıllar öncesinden insanlar tarafından yaşam alanı olarak kullanılmış ve kaya oyma tipinde şekillenmiş bir yapıdır. Kırşehir il merkezinin yaklaşık 50 kilometre kuzeyinde yer alan yeraltı şehri, mimari yapısı ve planı olarak Selçuklu dönemine ait kervansarayları andırmaktadır. Bu plan dolayısıyla diğer yeraltı şehirlerinden ayrılmaktadır.
Arkeolojik kazılar sonucunda gün yüzüne çıkarılan yeraltı şehrinin girişi 22 metre uzunluğunda tonoz şeklinde bir tünel ile başlamaktadır. Dulkadirli Yeraltı Şehri 30x50 metre uzunluğunda, yaklaşık 20 metre yüksekliğinde üstü açık bir avlu yer almaktadır. Avlunun doğu, batı ve kuzey cephelerinde kaya oyma tipinde oluşturulmuş beş salon ve sekiz oda bulunmaktadır. Alt kata sadece 5 numaralı odadan yelpaze biçiminde bir merdivenle inilmektedir. Aynı zamanda bu odada bir su kuyusu da vardır.
Küçük Değirmen Taşı ve İbadethane
Bölgedeki galeri bölümünde, değirmen taşı olduğu düşünülen iki büyük taş kütlesi tespit edildi. Uzmanlar, bu taşların hem tahıl öğütme amaçlı hem de yuvarlak kemer kapıları kapatmak için kullanılmış olabileceğini belirtiyor.
Yeraltı şehrinin en sonunda bulunan odada ise bir kuyu içerisinde küçük bir değirmen taşı daha bulundu. Aynı odada, kaya üzerine kazılmış nişlerle süslenmiş ve Hristiyanlar tarafından kullanıldığı tahmin edilen küçük bir ibadethane olduğu belirlendi. Bölgedeki mimari yapının, Kapadokya’daki yeraltı şehirlerinden farklı özellikler taşıdığı kaydedildi.
Öte yandan, yeraltı şehrinin 130 metre doğusunda, devamı niteliğinde olduğu düşünülen iki avlulu bir yerleşim alanı da ortaya çıktı. Uzmanlar, bu bulgunun bölgenin tarihsel genişliğini ve yerleşim dokusunu anlamak açısından önemli bir veri sunduğunu ifade etti.
