Aylar önce güzel bir yazı okumuştum. Kırşehirli gazeteci, değerli hemşehrimiz Mustafa Mutlu yazmıştı bu yazıyı… Ben de böylesine anlamlı güzel yazıyı okurlarımla paylaşıyorum.

Aylar önce güzel bir yazı okumuştum.
Kırşehirli gazeteci, değerli hemşehrimiz Mustafa Mutlu yazmıştı bu yazıyı…
Ben de böylesine anlamlı güzel yazıyı okurlarımla paylaşıyorum.
“Dua eder gibi sıralarım, özlediklerimi, istediklerimi…
Hakim isterim; emir almayacak!
Polis isterim; masuma gaz sıkmayacak…
Vali isterim; kul olmayacak…
Veli isterim; kapı gibi duracak!
Vekil isterim; çakmayacak!
Asıl isterim; yan gelip yatmayacak.
Patron isterim; güce tapmayacak.
İşçi isterim; tuttu mu koparacak!
Memur isterim; işini bilmeyecek…
Amir isterim; köpeklik etmeyecek.
Asker isterim; “önce vatan” diyecek.
Komutan isterim; askeriyle ölecek!
Mühendis isterim; hesaptan şaşmayacak.
Mimar isterim; yamuğa kaçmayacak.
Doktor isterim; paraya bakmayacak.
Devlet isterim; sağlığı satmayacak.
Kadın isterim; asla ezilmeyecek…
Erkek isterim; ölse de ezmeyecek.
Çocuk isterim; koşacak, oynayacak…
Gençlik isterim; ATA’sını duyacak…
Halk isterim; kölelikten çıkacak.
Hak isterim; haksızlığa vuracak.
Saray isterim; padişahı kovulmuş…
Atatürk isterim; hilafeti savurmuş.
Dünya isterim; tüm renkleri yan yana…
Dinli-dinsiz, donlu-donsuz yön yöne…
Dünya isterim; paranın gömüldüğü…
Çocukların hep, ama hep güldüğü…
Dünya isterim; kardeşçe yaşanılan…
Güce değil, dayanışmaya tapılan!
İşte dostlar, ben yıllardır hep sıralarım dileklerimi…
Özlemlerimi yazar dururum; belki içlerinden biri duyar da gelir diye!
Ancak ne fayda…
Her yıl bir öncekini aratır durur! Yine de umuttur fukaranın ekmeği…
Ben özlerim, özlediklerimin de yolunu gözlerim.
Gelirlerse şen olur dünya, gelmelerse günahları boynuna…”
Böylesine anlamlı, böylesine güzel söze ne denir?
Öyleyse yukarıdaki yazılanların hepsini Atatürk Cumhuriyeti’nde olmasını, ben de isterim. Ülkem adına, Kırşehir’im adına, demokrasimiz adına…
Ben de isterim…
Ben de isterim.