
DÜNYADA ve ülkemizde istenilen düzeyde olmayan organ bağışında farkındalık yaratmak amacıyla 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda bilgilendirme çalışmaları yapılırken, Kırşehir Sağlık İl Müdürü Dr. Selçuk Büyüker, Kırşehirli hemşehrilerinden organ bağışında bulunmalarını istedi.
Organ bağışında bulunmak için şehrimizde bulunan sağlık kuruluşlarına başvurulmasını isteyerek, “Bir Can, Bir Hayat Olmaya Vesile Olun” ifadesiyle organ bağışı davetinde bulunan Kırşehir Sağlık İl Müdürü Dr. Selçuk Büyüker, organ bağışının önemine dikkat çekerek, vatandaşlardan duyarlı olmalarını istedi.
Kırşehir Sağlık İl Müdürü Dr. Selçuk Büyüker, gazetemiz Kırşehir Çiğdem’e yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımızı organ bağışında bulunmaya davet ediyorum. Organ bağışı kişinin kendi iradesiyle bağışlanabilen organlarını hayattayken iki kişi şahitliğinde sağlık teşkilatlarına başvurarak organlarını bağışlamasıdır. İki tip organ bağışı var, biri hayattayken böbrek ve karaciğerlerini bağışlayabiliyor, ikincisi de vefat ettiğinde beyin ölümü gerçekleştiğinde tamamıyla artık hayata dönme ihtimali tıbben kalmadığı zaman da vefattan sonra organlar bağışlanabiliyor. Bunun dinimizde de yeri vardır. Diyanet İşleri Başkanlığımızca da organ bağışının caiz olduğu, hatta Diyanet İşleri Başkanlığımızın Bir canlıdan bir canlıya en güzel hediyedir’ sözüyle organ bağışının önemi vurgulanmıştır. Organ bağışı sağlık teşkilatlarımızın her birimine gelerek yönlendirme ve bilgi alabilirler. Sağlık Müdürlüğü’ne, Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne, Genel Sekreterliğe, Organ Bağış Merkezlerine başvurarak organ bağışında bulunabilirler. Maalesef ülkemizde de, dünyada da organ bağışı bekleyen bir sürü hastamız var. Şu an Türkiye’de 20 binin üzerinde böbrek nakli bekleyen hastamız var. 2 binin üzerinde kornea, 2 binin üzerinde karaciğer, 500’ün üzerinde de kalp nakli bekleyen hastalarımız var. Bu vesileyle vatandaşlarımızın organ bağışında bulunmasını sağlık teşkilatı olarak istiyoruz. Bu vatandaşlarımızın her dakika, her gün, her yıl bir organ bağışı kendilerine gelsin ve hayata tutunsun diye bekliyorlar. Konunun önemi büyük, ancak ülke olarak maalesef organ bağışı noktasında istatistiklerimiz düşük, Avrupa ülkelerine göre son sıralardayız. Vatandaşlarımızı organ bağışında bulunmaya, bir can, bir hayat olmaya vesile olmalarına davet ediyorum” dedi.
BU ARADA Türkiye’de her yıl organ bekleyen hasta sayısı hızla artarken organ bağışı yeterli seviyeye ulaşamadığı için hastalar kaderleri ile baş başa kalıyor.
2238 sayılı yasaya göre 18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabiliyor.
2238 sayılı “Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkındaki Kanunu”nda, “Madde 14 - Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırayla eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ ve doku alınabilir. Aksine bir vasiyet ibraz edilmedikçe kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokular alınabilir. Ölü, sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz” denilirken, organ bağışının, kan nakli gibi herhangi bir sakıncası bulunmuyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararında da, “Zaruret halinin bulunması, hastanın hayatını veya hayati bir organını kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir doktor tarafından tespit edilmesi, doku ve organı alınacak kişinin bu işlemin yapılmış olduğu sırada ölmüş olması, toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ ve dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak olan bu nakle razı olması gerekir” denilerek, organ bağışının önemi vurgulandı.
Organ bağışı organ nakli yapan merkezlerde, hastanelerde, tüm TSM ve aile hekimliklerinde, Sağlık ve Halk Sağlığı İl Müdürlüğü’nde yapılabiliyor.
Bağışlanmış olan organın uygunluğunun organ bağışlayan kişide beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırıldığı belirtilirken, organ bağışında bulunan kişilerin bu konuda aileleri ve yakın çevrelerini bilgilendirmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından ve beyin ölümünden sonra bağışçı olabilme durumu ile ilgili yapılacak görüşmede karar verme sürecini etkilemesi açısından yararlı olacağı kaydedildi.
Böbrek, Pankreas, Karaciğer, Akciğer, Kalp, İnce Bağırsak gibi organlar ile Kornea, Kemik İliği, Tendon, Kalp Kapağı, Deri, Kemik, Yüz ve Saçlı Deri, Ekstremiteler olmak üzere de doku bağışında bulunulabiliyor.
Muhabir: TE Bilişim





