Kırşehir’de güz mevsimi sona ererken kışın ilk soğuk günlerin başlamasıyla, sinek yuvası ve b…k aromalı kokan güzel şehrimde en az beş ay gibi bence uzun zaman ayrı kalacağım.
Konumuna uygun olmamakla beraber her şehir gibi Kırşehir’de plansızda olsa bir gelişme olmuş. Yolların darlığı trafik sorununu biraz daha sorunlu bir hale getirmekte, yol ölçülerini arabaların genişliğini herhalde bilemeyen kimselerin fek eh planlamasını kendine göre yapmış oluyor gibi görünerek gönül rahatlığıyla aldığı parayı helal hanesine aktardığını düşünedursun, evine yüz metre uzaklıktaki iş yerine veya dükkânına veya okey partisine arabasıyla gelen vatandaş park sorunu yaşarken, yasalara göre yeni yapılacak binaların park yeri mecburiyeti olmasına rağmen, belediyenin “Güç kuruş ziftleneceğim” diyerek ruhsatsız yapılara göz yumması ayrı bir sorun olarak şehrimin gündeminden düşmedi ve de hiç düşmeyeceğe benziyor.
Bütün Türkiye genelinde olduğu gibi, güzelim şehirde de rant yüzünde hatırlı kimselerin hatırına uygun, şehir planının değiştirilmesiyle tarım alanlarının beton yığınları haline getirilmesiyle verimli arazilerin kıymeti ve değeri, sebze ve meyve ihtiyaçlarının dışarıdan temini, acı tablonun başka bir yüzü görünmüyor mu Kırşehir için.
Üretime hiç bir faydası olmayan ve zamanla tamamen dışa, yani ithalata bağımlı kalacak olan besicilik ve hayvan mahpushaneleri haline getirilen, beslenmesinden hastalıkları için lazım olan tedavi materyallerinin tamamının ithalatla temini, ülke için ayrı bir döviz kaybı ve üretimin önünü kesen ayrı bir sorun.
Milletvekili dahi olmayan ve vekilden daha forslu fiyakalı ve de etkili olan, payitahtın eski şehremini İ.M. Gökçek tozculuğu bırakıp tekrar hangi partiden şehrimin adayı olacağı belli olmamasına rağmen, değeri erozyona uğrayan ve tedavülden bir türlü düşmemekte direnen sandalye işgalcilerinin ve omuzu tozlananların tozunu atmaya gönüllü olarak soyunurken, piyasa ve idari boşluktan istifade eden açıkgözler piyasanın tozunu çoktan attı.
Hayat pahalılığını ve enflasyon atağını, polisiye engelleriyle ve zabıta yöntemleriyle piyasa ekonomisini kontrol altına almayı hedefleyen iktidar partisi, gelişmeleri tribünden seyretmeyi yeğleyerek zaman harcamaya ve acil çözümleri yerel seçim sonrasına bırakmışa benziyor.
Her seçim döneminde olduğu gibi yine yaklaşan yerel seçim öncesi, değişik af konusu gündeme gelmeye başladı. Oy uğruna toplum disiplini ve yasaları tanımamazlık siyasilerde müzmin hastalık olunca, tatbiki gecikmeden halka yansıyor, rant üstüne rant koyup köşe dönme kültürü halkın alışkanlık ve müzmin hastalık haline getirilmesine sebep olan siyasiler, ellerinden geldiği kadar kendi ekonomik durumlarını düzeltmede hiçte zorluk çekmemesi, kendi zamlarını kendilerinin ayarlaması ne kadar becerikli çalışkan ve vatansever olduklarının ayrı bir başarı göstergesi.
Sınırsız bir lüks yaşamın faturasını kaldıracak gelir seviyesinde mahrum bir toplumun üretimden uzaklaşarak tüketim toplumu yaratmanın, yaşam trendi içerisinde geleceğe ümitle bakmasının yolları kapanmış bir toplumun, teknolojinin ihtiyacı olan donanımlı yetiştirilecek genç nesillerin yetiştirilemeyişi, bir devletin bekası nasıl teminat altına alınacağı bir türlü açıklanamazken, eğitimde her hükümet değişimde sistemin, şahısların veya iktidar partisinin oy potansiyelini yükseltmek için yeni yeni uygulamaların ve branşının tam olarak eğitimini alamayan eğiticilerin yetiştirdiği genç neslin durumu ortada.
Nasıl ve ne şekilde rayına oturtulacağının, henüz karara bağlanamayışı, açılan aranın kapanması belki de yıllar sürecek, ama faturası yine halka kalacak.