Doç. Dr. Yücel Yüzbaşıoğlu, enkazdan çıkarılan kişilerde vücut ısısının düşmesiyle görülen hipotermiye dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Yücel Yüzbaşıoğlu, enkazdan çıkarılan kişilerde vücut ısısının düşmesiyle görülen hipotermiye dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "Hipotermiye maruz kalan kişiler, yatar pozisyonda, sarsmadan çıkarılmalı. Sert müdahaleler ölümcül kalp ritimlerini tetikleyebilir." dedi.

Yüzbaşıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerde enkazdan kurtarılan kişilere acil müdahalede dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgileri paylaştı.

Depremzedeler ve enkaz altından çıkarılanlar için soğuk havayla birlikte oluşabilecek en büyük risklerden birinin vücut ısısının düşmesiyle görülen "hipotermi" olduğuna dikkati çeken Yüzbaşıoğlu, vücudun ısı ortalamasının normalde 36-37 santigrat derece olduğunu, uyku esnasında ise bunun 35,8 santigrat dereceye kadar düşebildiğini anlattı.

Vücut ısısının 35 santigrat derecenin altına düşmesinin "hipotermi" olarak tanımlandığını dile getiren Yüzbaşıoğlu, "Hipotermide vücut, ani ve kısa sürede aşırı değişen ısıya uyum sağlayamaz, kalıcı hasar ve hatta ölüm görülür." ifadesini kullandı.

Üç tip hipotermi var

Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, hipoterminin hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç dereceye ayrıldığını, hafif hipotermide vücut sıcaklığının 32 ila 35 santigrat derece arasında olduğunu, titremeler yaşandığını söyledi.

Orta derecede hipotermide 28-32 derece arasında vücut sıcaklığının görüldüğünü, kişilerde bilinç kaybı, kalp ritim bozukluğu, göz bebeklerinde büyüme gibi semptomların ortaya çıktığını ama titremelerin gözlemlenmediğini dile getiren Yüzbaşıoğlu, bu durumdaki kişileri sıcak tutmaya dönük önlemlerin yanında ısıtılmış serumların damar yolundan verilebildiğini kaydetti.

"Şiddetli hipotermide vücut sıcaklığı 28 santigrat derecenin altındadır"

Yüzbaşıoğlu, "Şiddetli hipotermide ise vücut sıcaklığı 28 santigrat derecenin altındadır. Kişinin bilincinin tamamen kaybolduğu, kalp hızında azalma, ölümcül ritim bozuklukları ve reflekslerin azaldığı bir süreçtir. Bu sürecin devam etmesi durumunda vücut ısısının 24 santigrat derecenin altına indiği dönem ise ölümün gerçekleştiği dönemdir. Hasta ileri yaşam destekleriyle hayata döndürülebilir." diye konuştu.

Vücut ısısını ölçen termometrelerin en düşük 34,4 santigrat dereceye kadar ölçüm yapabildiğine işaret eden Yüzbaşıoğlu, bu nedenle hastalardaki klinik gözlemin, durumun şiddetini gösterebileceğini vurguladı.

"Yatar pozisyonda, sarsmadan çıkarılmalılar"

Deprem bölgelerinde özellikle enkaz altından çıkarılan kişilerde bu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yüzbaşıoğlu, şu uyarılarda bulundu:

"Enkazda hipotermiye maruz kalan kişiler, yatar pozisyonda, sarsmadan çıkarılmalı. Sert müdahaleler, kalp çok uyarılabilir olduğu için ölümcül kalp ritimlerini tetikleyebilir. Ayrıca kişilerin üstündeki ıslak kıyafetlerin hızlıca çıkarılması, mümkünse hastalara ısıtılmış kıyafetlerin giydirilmesi, sıcak battaniyelerle ve ısı kaybını önleyen malzemelerle sarılıp sıcak ortamlara nakledilmeleri gerekiyor. Bilinci açık, yutkunma problemi olmayanlara sıcak içeceklerle destek sağlanıp sağlık kuruluşlarına nakledilmeleri de önemli."

Kurtarma ekipleri "soğuk yaralanmalarına" karşı önlem almalı

Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, kurtarma ekiplerinin de soğukla ilgili bölgesel yaralanmalara dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Burada yapılması gerekenler ıslak ve nemli ayakkabıların soğukta kullanılmaması, eldiven bere gibi koruyucu kıyafetler kullanılması, soğuğa maruz kalma süresine dikkat edilmesi gibi tedbirlerdir. Bu tedbirlerle soğukla ilgili yaralanmalar önlenebilir." diye konuştu.

(Ankara AA)