İlk cemrenin geçtiğimiz hafta düşmesiyle havalar iyiden iyiye ısınırken Kırşehir sokakları hareketlenmeye, Cacabey Meydanı güneşlenmek isteyenlerle dolmaya başladı. Yazın kazandıkları, pardon çarptıkları paraları kışın bitiren dilencilerin mesaisi de başladı.

İlk cemrenin geçtiğimiz hafta düşmesiyle havalar iyiden iyiye ısınırken Kırşehir sokakları hareketlenmeye, Cacabey Meydanı güneşlenmek isteyenlerle dolmaya başladı.
Yazın kazandıkları, pardon çarptıkları paraları kışın bitiren dilencilerin mesaisi de başladı.
Bir tane de bizim iş yerimizin civarında var bir dede…
Dedemiz özellikle kendine Yunus marketin önünü, sağını, solunu mesken tutuyor.
En son üç-dört ay önce gördüğüm dedemizle tanışmamız şöyleydi, ben bir öğlen vakti çıkmışım ofisten acelem var bir yere yetişeceğim, hızlı adımlarla ilerlerken tam marketin önünde merdivenlere oturmuş bir dede o kadar içten ve acıklı “Kızım, Kızım” dedi ki kayıtsız kalamadım, döndüm “Buyur amca ne oldu?” dedim. “Kızım, Kızım ilaç alacağım ne olur bana 15 lira ver” dedi.
Dedim ya o kadar içten ve acıklı konuşuyordu ki normalde insanların iyi niyetini, dini değerlerini suistimal eden bu tür kişilere fırsat vermeyen ben bile hiç tereddütsüz çıkarıp verdim parayı, yan taraftan “Verme yalan söylüyor” diyen seslere aldıramadan.
Neyse işlerimi hallettim dönüyorum az önce beni uyarmak isteyen bir ağabeyin yanına gidip “Neden öyle dediniz ilaç alacağım dedi, hem dilense 15 lira mı ister?” dedim. O da “Yok, kızım onun kaç tane evi var, çocukları kızıyor yapma-etme diyor, dinlemiyor alışkanlık olmuş” dedi.
Neyse yapacak bir şey yoktu üzülerek geldim ofise.
Aylar geçti, kış bitti, havalar ısındı dedenin yalan, suistimal mesaisi de başladı.
Aynı güzergâhında, yine aynı içten “Kızım, Kızım” nidalarıyla karşılaştık dedeyle. Bu sefer ki yalanı “Karnım çok aç kızım”dı. “Amca yalan söylüyormuşsun, durumun iyiymiş niye böyle yapıyorsun?” dedim çıt yok.
Estağfurullah çekerek ayrıldım yanından arkama baka baka ve tabi dedenin bu işin kompetanı olduğunu bilmeyen iyi niyetli insanlar çıkarıp verdiler, belki de ceplerinde ki son paralarını!
Dedeyi afişe ettiğim için belki bana kızanlar olur. Ama bunun yaşla başla ilgisi yok. Allah adını kullanıp yok ilaç alacağım, yok karnım aç gibi yalanlarla insanların iyi niyetlerini, dini değerlerini istismar eden kim olursa, yaşı kaç olursa olsun ifşa edilmeli, fırsat verilmemeli.
Lütfen orda burada aşırı içten ve samimi şekilde size seslenen, “açım, ilaç alacağım!” veyahut daha başka herhangi bir bahaneyle sizden para isteyen bu 70 yaşını geçmiş elinde baston bulunan dedeye ve onun gibi halkın vicdani duygularını sömüren dilenci kılığındaki şahıslara itimat etmeyiniz, para vermeyiniz.
Çünkü hayır gerçekten ihtiyacı olana yapılmalıdır…