adnan

Değerli “Kırşehir Çiğdem” okurları, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kırşehir’de tutulan demokrasi nöbetlerini herkes gördü. Kırşehirliler demokrasisine ve Cumhuriyetine sahip çıktı.
Ben bugün bu Fetö örgütünün iç yüzünü orta koyan bir kitaptan bahsedeceğim.
Balyoz Soruşturması kapsamında tutuklanıp suçsuz yere hapis yatan Komutanlardan Mustafa Önsel bu kitap’ında; 15 Temmuz kalkışmasını yapan askerlerin Cemaat bağlantılarını aylar öncesinden ortaya koyuyor.
15 Temmuz Fetocu askeri kalkışma, Bu “Ağacın Kurdu” kitabını mutlak okunması gereken kitap haline getirdi.
Kitapta, Cemaatçi askerlerin adlarını verilmekle kalınmıyor tek tek olaylarla ve isimisim deşifre ediliyor.
Örneğin; TRT’ye baskın düzenleyen grubu yöneten eski Muhafız Alay Komutanı Albay Muhammet Tanju Poshor’un tabur komutanlığını yaptığı Kara Harp Okulu Malazgirt Taburu’nda askeri liselerden gelen Harbiyelilere ’şok mangası’ olarak nitelenen bıktırma yöntemlerine rastlıyorsunuz.
Örneğin; gerçekleşecek darbenin sıkıyönetim komutanı olacağı iddia edilen Ömer Kulaç’ın, koğuşta, duruşundan gözle namaz kıldığını anladığı bir askere ‘Allah kabul etsin’ dediğini, askerin bir anda irkilerek şaşkın ve tedirgin bir sesle,‘Amin. Allah razı olsun’ diye karşılık verdiği anlatılırken Fetoya özgü “gözle namaz icadı” anlatılıyor.
Örneğin; Hava Harp Okulu’nda en bariz şekilde 2005’te bu okula atanan ‘çok özel subaylarla’ nasıl başladığı anlatılırken kitap da zikredilen o ‘çok özel subaylardan’ birinin de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan Tuğgeneral Ercan Van olduğuyla karşılaşıyorsunuz. Kitabın yazarı Mustafa Önsel’in yazdığı iddialarına göre, mobbing uygulayarak bazı havacı subay adaylarının okuldan uzaklaştırılmasının çarpıcı örnekleri veriliyor. ve sonuç da Gülen cemaat mensubu subay adaylarının nasıl önünün açıldığı film gibi geçiyor gözlerinizin önünden..
Örneğin; kitap da TSK içinde cemaat yapılanması içinde olduğunu iddia ettiği tüm isimler nereyse ve 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan isimler..
…Ve en önemlisi kitap da Harp Okulu’ndan atılan ya da ayrılan öğrencilere dair verilen rakamları yıllara göre öylesine somut rakamlarla sunuluyor ki. Son 7 yıllık iki dilim kıyaslandığında Kara Harp Okulu’ndan atılma ve ayrılma rakamlarındaki korkunç artış bile herkese ta o zamanlar “TSK’da bir şeyler oluyor” dedirtecek türden.
Ve tabi kitabın konusu gereği çok fazla derinleştirilmeden Nurculuğun TSK’daki serüveni Mustafa Önsel, bir "çınar"a benzettiği TSK'nın, cemaatin yetiştirdiği kurtçuklar tarafından nasıl içten oyduğunu aylar öncesinden öylesine örneklerle sunuyor ki, bundan vatandaşların haberdar olmaması anlaşılabilir de muhatap “yönetenler” olunca zor…

Adnan YILMAZ
Muhabir: TE Bilişim