Kırşehir’de 15 Temmuz 2016 hafta sonu yorgunluğu işten geldik, yemeklerimizi yedik, çayımızı içtik, televizyon izlemeye başladık ve tıpkı diğer günler de olduğu gibi saat 23. 00-24.

Kırşehir’de 15 Temmuz 2016 hafta sonu yorgunluğu işten geldik, yemeklerimizi yedik, çayımızı içtik, televizyon izlemeye başladık ve tıpkı diğer günler de olduğu gibi saat 23.00-24.00 sıralarında başımızı yastığa koyduk uyuduk.. !!
Sabahın erken saatleri ve belediye hoparlörlerinden anonslar yapılıyor… “Asker yönetime el koydu” ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi, kimse dışarı çıkmasın, dışarı çıkacak olanlara asker gerekirse silah kullanacak….” vs vs.
Bir düşünün. Bir an aklınıza bin türlü kötü haberler geliyor.
Hemen Televizyonları açıyoruz ve darbe olmuş cuntacılar iş başına gelmiş,Cumhurbaşkanı’nın kaldığı otel bombalanmış ve cumhur reis öldürülmüş..!
Başbakan bakanlar ve siyasi parti liderleri tutuklanmış…
Ülkeye giriş çıkış yasaklanmış. Halk bulunduğu yerden dışarı çıkartılmamış…
Ülkede yüz binlerce insan öldürülmüş.
Başbakan, bakanlar, parti liderleri idam edilmiş…
Çok şükür bütün bunları yaşamadık. Milletimiz ülkesine ve milletine, demokrasisine sahip çıktı. Allah milletimizi, ülkemizi ve bizleri böyle bir tablodan korudu.
Bütün bunlardan sonra ne olacaktı?
Ülkede kaçınılmaz bir kaos ve iç savaş çıkacaktı. Darbeye karşı çıkan yüz binlerce insan ya öldürülecek ya da hapishanelere konulacaktı.
Allaha şükürler olsun ki Türkiye gerçekten çok büyük bir belayı atlattı. Bunu bugün anlamamız çok zor. İleride daha iyi anlayacağız.
Aynen daha önceki darbeleri çok zaman sonra anladığımız gibi 15 Temmuz utanç gecesinin ardından ortalık yavaş yavaş sakinleşmeye başladı.
Ülkemizde olduğu gibi Kırşehirimizde de darbeyi protesto eden büyük bir halk vardı. Çok şükür ki büyük bir kısmını atlattık biraz daha rahatladık ama meydanları bırakmak yok. Şimdi 15 Temmuz kara gecesi öncesinden daha fazla uyanık ve dikkatli olmalıyız.
Bir kez daha gördük ki bizim bizden başka dostumuz yok. Akbabalar hemen ülkenin başına üşüşmeye başlamışlardı bile, bu olmadı ekonomik darbe, psikolojik darbe yapmaya, halkı sindirmeye, belki provoke etmeye kalkışacaklar. Halkın arasına fitne sokmaya çalışacaklar, yakalım, yıkalım bu şucu bu bucu diyecekler, kaos için karışıklık ve karmaşa yaratmaya çalışacaklar bunlara dikkat edelim.
Ülkemiz çok güçlü her zaman olduğu gibi bize bu vatandan başka bir vatan yok o yüzden her zamankinden daha fazla ülkemiz ve devletimizin yanında olalım. Siyasiler siyasetlerini daha sonra yapsınlar, bizde halk olarak düşünce ve görüşlerimizi daha sonra bildirelim.
Gün siyaset yapma bir birimize ters bakma günü değil. Bir an düşündük ve olabilecekleri yazdık. Ne kadar kötü ve zor bir durum dimi?
Kim ister bu durumu?
O yüzden bu memleketin kadrini kıymetini bilelim özgürlüğümüze sahip çıkalım. Sağduyudan asla taviz vermeyelim. Meydanlarda Türk bayrağından başka bayrak olmasın, siyasi liderler ve ildeki farklı siyasi partilerin il ilçe başkanları da beraber meydanlarda olsunlar, kol kola girsinler ayrı yürümesinler, o anlarda siyaset yapmasınlar, halkla karışıp muhabbet etsinler kucaklaşsınlar.
Darbeden kim kazanç elde etti? Sadece bu vatanı bölüp parçalamak isteyen sözüm ona darbe hayranı ve memleket düşmanı alçaklar ve bir de iki yüzlü batı… Meydanlara çıkan halka olmadık hakaret gönderen, sözüm ona darbe sevinicileri, yazar çizerleri, artist bozuntularını, ciğeri beş para etmez kişileri, bu halk asla unutmayacak.
Bir kez daha gördük ki bu ülke güçlü bir ülke, bu topraklar çok kıymetli topraklar, bu vatanda kimse halk iradesine ve milletine darbe yapmaya kalkmasın…