ÇÜRÜK

Bu başlığın en belirgin karşılığı "Çürük tahta çivi tutmaz” sözüdür.

“Çürük tahta çivi tutmaz” sözü, yalnızca marangozluk bilgisine ait bir uyarı değil; insan, toplum ve kurumlar için evrensel bir hakikatin özlü ifadesidir.

Dayanağı sağlam olmayan hiçbir yapı,ister bireysel karakter, ister toplumsal düzen, isterse siyasal sistem olsun üzerine çakılan çiviyi uzun süre taşıyamaz. Çivi burada emek, yasa, ahlâk, bilgi ya da otoriteyi,tahta ise bunların tutunacağı zemini, yani temeli temsil eder.

İnsanın karakteri, inancı ve ahlâkı çürümüşse; üzerine ne kadar eğitim, mevki ya da güç çakılırsa çakılsın sonuç değişmez. Disiplinsiz bir zihne bilgi, erdemsiz bir kalbe yetki emanet edildiğinde, çivi tutmaz.

İlk sarsıntıda yerinden fırlar. Çünkü karakter inşa edilmeden kazanılan başarı, ödünç alınmış bir elbise gibidir. Sahibine ait değildir, uzun süre taşınamaz.

Adalet duygusu zayıflamış, liyakat yerine sadakat yerleşmiş, doğruluk yerini faydacılığa bırakmışsa, çıkarılan yasalar, yapılan reformlar ve atılan nutuklar yalnızca gürültüdür. Çürük tahta üzerine çakılan her çivi, ya yamuk durur ya da ilk yükte düşer.

Bu nedenle toplumsal onarım, üstten değil temelden başlamak zorundadır.

Kurumların çürümesi sessiz olur ama yıkımı gürültülüdür. Şeffaflık yoksa, hesap verme kültürü kaybolmuşsa, kurum içi adalet sarsılmışsa yönetmelikler, denetimler ve cezalar geçici pansumanlardır.

Devlet aklı, çürük zemine çivi çakmakla değil zemini değiştirmekle işler. Aksi halde kanunlar kağıt üzerinde kalır, güven erozyona uğrar.

Eğitim yalnızca bilgi aktarmak değildir; aynı zamanda sağlam bir ahlâk zemini inşa etmektir. Değerler eğitimi ihmal edilmiş, düşünme becerileri körelmiş bir nesle ne kadar teknoloji, ne kadar diploma verilirse verilsin çivi tutmaz. Bilgi, erdemle birleşmediğinde yıkıcı bir araca dönüşebilir.

Neticede “Çürük tahta çivi tutmaz” sözü bize şunu hatırlatır:

Sorun çivide değil, tahtadadır.

Kalıcı iyileşme, kurumsal zeminin ahlâkî ve yapısal olarak onarılmasıyla mümkündür.

Hızla çözüm üretme telaşı, çoğu zaman temeli sorgulamayı unutturur. Oysa kalıcı çözüm, önce çürüğü teşhis etmek, sonra sağlam bir zemin inşa etmektir. Aksi hâlde her yeni çivi, bir öncekinden daha hızlı düşecektir.

Selam ve saygılarımla.