Atatürk neden büyüktür? Neden hiç eksilmeyen bir minnet, şükran ve saygı ile anarız onu? Önümüzdeki Cumartesi günü Cumhuriyet’imizin 93. yıldönümünü kutlayacağız.

Atatürk neden büyüktür?
Neden hiç eksilmeyen bir minnet, şükran ve saygı ile anarız onu?
Önümüzdeki Cumartesi günü Cumhuriyet’imizin 93. yıldönümünü kutlayacağız.
Mutlu bir gün olması gerekiyor değil mi?
Peki, bu ülkenin insanları Atatürk’ün, özgürlük, demokrasi ile donanımlı halkı mutlu mu?
Yasaların ayaklar altına alındığı, Fethullahçı gibi cemaatlerin devlete hâkim olduğu, kreş, anaokulu, ilköğretim okullarından tutun tüm okullarda laikliğin yerle bir edildiği, andını okuyamadığı bir ortamda insanlar nasıl mutlu olabilir?
Fethullahçı terör örgütünün bir dönem at koşturduğu, kutsal dinimizi kişisel yada siyasi olarak çıkarları için kullananların, istismar edenlerin giderek arttığı bir dönemde, Atatürkçüler, Cumhuriyet’e bağlı olan insanlar mutlu olabilir mi?
Günümüzde yozlaşmadık bir kurum kaldı mı bilmiyorum?
Cumhuriyet’imizin 93. Kuruluş yıldönümünü, yığınla sorunların oluşturduğu dumanlı ve kasvetli bir havada umutları gölgeleyen bir kaos ortamında kutlamaya hazırlanıyoruz.
Aslında, 93 yılda büyük gelişmeler sağladık, mucizevi başarılara tanık olduk, ülkemizin kalkınmasında çok partili hayata geçtikten sonra, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve bugünkü iktidarın sahibi Recep Tayyip Erdoğan oldu. CHP’nin bu ülkenin ne yolunda, ne barajında, ne hızlı treninde, ne hastanesinde nokta kadar hizmeti yoktur. Bunu burada belirtmek gerekir.
Sadece büyük Atatürk’ün ve silah arkadaşı İsmet İnönü’nünCumhuriyet’in kuruşlunda demokrasiye ve çok partili hayata geçmemizde emekleri ve katkıları olduğunu ifade etmeliyiz.
93 yıl önce 29 Ekim 1923 günü nasıl bir Türkiye vardı?
Hayatı, yakın tarihimizi incelemekle geçen ve bu konuda çok önemli kitaplar yazan Turgut Özakman Cumhuriyet yönetiminin görevi devraldığı tarihte ki Türkiye’yi şöyle anlatıyor.
“On üç milyon nüfus… İlkel bir tarım… Sıfıra yakın sanayi… Madenlerin büyük çoğunluğulimanlara ve var olan bütün demiryolları yabancı şirketlerin yönetiminde. Ülkede 153 ortaokul ve lise sadece bir üniversite var…
Halkın % 7’si okuryazar bu oran kadınlarda %1 bile değil. Ekonomik bakımdan yarı sömürge… Kişi başına ortalama kamu harcaması elli kuruş!
Altyapı her alanda yetersiz. Bilim hayatı ve düşüncesi yok sayılacak düzeyde… Anadolu yetersiz medreselerin elinde… Her yanda tarikatlar, tekkeler, dergâhlar var…
Yasalar, çağın gerçeklerinin çok gerisinde… Kadınların ilk olarak toplumsal hayatları ve hiçbir hakları yok…
Kadınlarında bir gün erkekler gibi doktor, mühendis, avukat, belediye başkanı, vali milletvekili, bakan olabileceklerini hayal etmek bile zor. Ne seçme hakları bulunuyor, ne de seçilme. Kısacası vatandaş sayılmayacaklar bile!
Ülke neredeyse bütünüyle ve pek çok alanda ortaçağı yaşıyor”
İşte biz genç kuşaklar olarak ogünleri böyle öğreniyor ve Atatürk’e bir kere daha sonsuz şükran ve bağlılığımızı ifade ediyoruz.
Büyük yazar Turgut Özakman şöyle devam ediyor:
“Dünya’da ülkesini savaşta zafere kavuşturan birçok komutan var. Milletini, daha ileri bir toplum yapmak için çalışmış birçok önderde var. Ama yokluk, yoksulluk içinde milleti ve vatanı için ikisini birden başarmış bir kişi var: ATATÜRK.”
Sıfır imkânla işgal edilen vatan kurtarılmış, emperyalistleri ve yardakçılarını yenmiş, ülkesini tam bağımsız yapmış, bununla kalmamış milletini çağdaşlaştırmak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak halkını uyandırmak için bir Ortadoğu ülkesinde demokrasi kapısını açış, böyle bir önder, bilge hiçbir ülkenin tarihinde yer almıyor. Vatan, kardeşlerimizin bir bölümü Atatürk’ün büyüklüğünü anlamaması, yetişmelerinden, telkinlerden kaynaklanıyor. Oysa tarihimizi bilseler özümseseler, düşünseler, kafalarına yerleştirdikleri ön yargıları, yanlış bilgileri atabilseler, onlarda bu büyüklüğü benimseyecek, Atatürk’ün ulusumuza Allah’ın bir lütfu olduğunu anlayacaklar.”
İşte sevgili okurlarım, Kırşehir’in yiğit Atatürkçü gençleri Türkiye o günlerden bu günlere geldi. Vatanımızın kıymetini bilelim. Atatürk’ü ne olur bir, bir kere daha okuyun öğrenin. Onun ne büyük insan olduğunu ne büyük dahi olduğunu unutmayalım. O olmasaydı, işgal edilmiş, kuşatılmış bir Türkiye nasıl olur da bu günlere gelirdi?
Cumhuriyetdönemi çağın gereklerine uygun yeni insan yetiştirmeyi akla ve bilime öncelik vermeyi, Anadolu aydınlanmasını büyük bir kalkınmanın gerçekleştirilmesini amaçlayan muazzam devrimler yaptığını görüyoruz. Bütün bunları görmezden gelmek, inkar etmek hainlik olmaz mı?
Atatürk devrimleri umutsuzluktan yepyeni güçlü, büyük bir Türkiye yarattığını görüyoruz. Allah Atatürk’ten razı olsun. Ruhu şad,mekânı cennet olsun.
Cumhuriyet rejimi bir devlet için kısa sayılabilecek süreye belki debeş on kuşaktan yapılamayacak işleri hallettiğini, devrimleri yaptığını görüyoruz.
Nerelerden geldik? Şimdi ne durumdayız ve nereye gidiyoruz.
Bunu bir bilebilsek yada geldiğimiz yeri hatırlayabilsek…
Ben inanıyorum ki işte o zaman laik Türkiye Cumhuriyeti’nin değerini daha iyi anlayacağız ama…
Son yıllarda bütün değerleri yok etmeye, egemen olmaya başlandı. Hele şu Fethullaçılar ve onun arkasına takılanan hastalıklı kafalara ne demeli?
Cumhuriyetle birlikte ülkemizde özgürlüğe toplumsal uyanışa ve değişime de yol açıldığını görüyoruz. Kadınlar peçelerini açmaya, çarşaflarını çıkarıp manto giymeye başlamışlardı.
İşte Atatürk neden büyük?
İmkânsız görüneni başardığı ve tüm mazlum ulusları etkileyip onlara örnek olduğu için olsa gerek.
Cumhuriyetimizin kuruluşu pek çok yurtseverlik, özveri toplumsal kahramanlık destanları ve nice hainlik olaylarla dolu olağanüstü bir dönem olduğunu görüyoruz.
Ünlü yazar Turgut Özakman gençlere şöyle sesleniyor:
“Sevgili gençler!
Cumhuriyetin ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlamak için, Afganistan’ı, Irak’ı, Arap Emirliklerini, SudiArabistan’ı, Pakistan’ı, Suriye’yi, mısırı, Libya’yı,Tunus’u,Cezayir’iFas’ı Müslüman Afrika’yı düşünün, gözlerinizin önüne getirin.
Atatürk cumhuriyeti bizlere, Türk gençlerine nasıl bir armağanıolduğunuunutmayalım.
Unutan, inkâr eden bu vatanla ihanet içinde olduğunu bilsin!
Cumhuriyetimizinkuruluşunun 93. Yıldönümünü gönülden kutluyor, Atatürk ve silah arkadaşlarına rahmetler diliyorum.
25.10.2016