Evet, yanlış görmediniz tam 43 yıl… Son beş yıldır bünyesinde bulunduğum, şehrimiz Kırşehir’in en köklü gazetesi “Kırşehir Çiğdem”imiz yarın 43 yaşına giriyor. 28 Mart 1977 tarihinde Şevket Güner Beyin kurduğu gazetemiz, yayın hayatını bu günlere kadar sürdürerek neredeyse yarım asırdır Kırşehirlilere “Doğru, dürüst ve tarafsız” olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Evet, yanlış görmediniz tam 43 yıl…
Son beş yıldır bünyesinde bulunduğum, şehrimiz Kırşehir’in en köklü gazetesi “Kırşehir Çiğdem”imiz yarın 43 yaşına giriyor.
28 Mart 1977 tarihinde Şevket Güner Beyin kurduğu gazetemiz, yayın hayatını bu günlere kadar sürdürerek neredeyse yarım asırdır Kırşehirlilere “Doğru, dürüst ve tarafsız” olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Bizim mazimizse, 2014 yılı Nisan’ının ilk günü başladı “Çiğdem”le.
Bana yıllarca ekmek olacağını bilmeden geldiğim, kâh ağladığım, kah güldüğüm, ama en çok güldüğüm canım “Çiğdem”.
Reklam ajansında başlayan kariyerimin, beni yıllar sonra Kırşehir’in en eski gazetesinde yıllarca hizmet ettireceği aklımın ucundan geçmezdi.
Sayfa Editörü olarak girdiğim gazetemiz benim başladığımda 14 sayfa ve renkli olarak yayınlanıyordu. 14 sayfa haber yazmak, 14 sayfa haber dizmek inanın hiç de kolay değildi. Salih ağabeyim sağ olsun, inanın o olmasa bugün burada olamazdım. Söylemeden edemeyeceğim şu an bu yazıyı yazabiliyorsam bu da Şevket Güner sayesindedir. Yıllarca gelip gidip “Müdürüm bir köşe yazısı yazsana” der, takılırdı. Ben “nasıl yazayım olur mu olmaz” derken ederken bir şeyler yazmaya başladım, olumlu dönüşleri görünce de devam ettim içimden geldiğince bir şeyler karalamaya.
Her zaman her yerde söyler, savunurum “Gazetede çalışmakla, üç beş haber, üç beş yorum yazmakla gazeteci olunmaz” diye. Çok tepki de alırım ha “Bilmem kaç yıldır bu işi yapıyorsun, sarı basın kartında var daha ne zaman gazeteci olacaksın” diye.
Benim eksikliğimden midir, bu işe olan saygımdan mıdır bilemem ama 42 yılını bu işe vermiş, Kırşehir’in tarihine, kültürüne, olaylarına böylesine hâkim, iki cümlelik bilgi ile sayfalarca haber yazabilecek tecrübe ve donanıma sahip olan üstatların yanında ben daha uzun yıllar “Gazeteciyim” diyemem söyleyeyim.
Şu geçen beş yılda bile neler gördüm, neler duydum. Gazeteciliği kalemşörlük olarak kullanıp, !istediğimi yapmazsan seni yazarım!” diye tehdit edip şantaj yapanlar mı, gündem olmak için yalan yanlış haber yapanlar mı? Neler neler…
Yolu doğru olanın yükü de ağır olur derler. Öyle doğru ki “Çiğdem” için bu cümle. 14 sayfadan 8 sayfaya indi, renkli sayfalar siyaha büründü ama vazgeçmedi düsturundan. Gazetecilik dışında bir şey yapmadı. Ayakta kalmakta zorlansa da eğilmedi, bükülmedi hiç. Düşmedi, düşmeyecekte Allah’ın izniyle.
Nice doğru, dürüst, güzel yıllara “Çiğdem”, nice yıllara hep beraber…