Sözcü gazetesinde Rahmi Turan’ın yazdığı bir köşe yazısı ile tartışmalar başladı ve durulmakta bilmiyor. İlk çıkan haberde CHP’li bir siyasetçinin Beştepe’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştüğü ve Erdoğan’ın bu isme “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP genel başkanı olman gerekir... Ben de yardımcı olurum” dediği iddiasıydı.
Siyasi kulislerde hareketlilik tavan yapmış durumda. Herkes birbirine “CHP’de neler oluyor? Saraya çıkan kim? Sarayda neler konuşulmuş?” gibi soruları ve yorumları havada uçuşuyor. İşin aslına bakarsanız CHP’de olup biten bir şeyler yok, her şey normal hayatın içinde akıp gidiyor.
Saraya giden kimseler yok, dolayısıyla sarayda konuşulan bir konu da yok. Öyleyse tüm bu yazılıp çizilenler, tartışmalar, konuşmalar, yorumlar tamamen kurulmak istenilen bir komplonun neticesi gibi…
CHP üzerine kurulan bu kumpas acı bir olaydır, ancak CHP’ye de güç verir. Aslında bu hadiseyi çok fazla uzatmaya gerekte yok, zira tartışmalar uzadıkça başka boyutlar kazanır ki, bu da menfaatçilerin işine gelir.
Parti içerisinde adı geçenler bir araya gelip konuşarak yapacakları bir ortak açıklama ile konu kapatılabilir. CHP’de 37. Olağan Kurultay süreci başlarken asırlık çınarın yöneticileri, küçük düşünerek CHP’yi tartışmamalı, tartıştırmamalıdırlar. Bugün CHP iyi bir muhalefet yaparak 24 Haziran 2018 seçimlerinde, 31 Mart 2019 ve 23 Haziran 2019 seçimlerinde başarılı olmuştur. Şimdi genelde ve yerelde bu başarıyı pekiştirmek gerekir.
Sonra CHP’nin genel başkanı öyle atamayla falan da gelmez. Parti üyelerinin içinden seçilen kurultay delegelerinin özgür iradeleriyle seçilir.
CHP’den bir yetkili saraya gitmişte, neler neler konuşulmuş da, tartışmalar gülünç, bu gün tüm ülkenin gündemi bu sanki başka konu yok gibi…
Ülkede konuşulması gereken çok önemli konular var aslında, bunların üzeri kapatılmak isteniyor. Mesela; ekonomi, işsizlik, terör, eğitim, sağlık, tarım, EYT, ABD’den gelen seviyesiz mektup, tank palet fabrikasının ne halde olduğu, yapılamayan yatırımların, yaratılamayan istihdamın ve daha birçok çözüm bekleyen sorunların konuşulması gerekir.
İktidara yakın medya günlerdir bu konuları konuşup, tartışarak asıl çözümlenmesi gereken sorunları unutturmaya, gündem değiştirmeye çalışıyor.
Mültecilerin sorunları konuşulmalı, açlık ve sefaletler konuşulmalı, yokluk ve yoksulluklar konuşulmalıdır.
CHP bir an evvel düzmece konulara itibar etmeyip ülkenin meselelerine odaklanmalıdır. Çünkü Türkiye’nin bugün her zamankinden daha fazla CHP’ye ihtiyacı vardır.