Türk siyasetinin duayeni, Anadolu’nun Yeleli Aslanı, büyük Türk Milliyetçisi, Millet Partisi’nin kurucu efsane genel başkanı, Osman Bölükbaşı’yı 19 yıl önce 6 Şubat 2002 tarihinde kaybetmiştik. 
Hemşehrimiz Osman Bölükbaşı’yı aramızdan ayrılışının 19. yıldönümünde rahmetle; saygıyla anıyoruz… Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Bölükbaşı’yla ilgili yazıma geçmeden önce Türkiye’de siyaset hayatının 1946 yılında çok partili döneme geçtikten sonra toplumumuz renkli simalara tanık olduğunu hatırlatmak isterim. 
Bir asra yakın Türk siyaset sahnesinde pek çok kahraman barındırdı, ama çoğu bir dürüstlük abidesi, namuslu ve şerefli siyaset mücadelesi vermiş ve kendi hür iradesiyle politikaya veda etmiş Kırşehirli Osman Bölükbaşı gibi olamamıştır.
Kırşehir’in yetiştirdiği efsane politikacı Osman Bölükbaşı, yarım asır yaptığı politikadaki hızına kimse ulaşamamıştır. Onun bu büyük erişilmez hızını kimse yakalayamamış, Düzce meydanında 8 saat aralıksız konuşma rekoru kırmış, iktidar olan Demokrat Parti’yi sokağa çıkarmaz etmiş.
Bugün genç kuşağın ismen ve cismen pek tanımadığı bu ünlü politikacı, benim değerli hemşehrim Osman Bölükbaşı, arkasında şan, şöhret dolu bir isimle derin silinmez izler bıraktı.
“Şöhret, onun hak edene verilmeli” derler. Kırşehir’in ve Türk siyasetinin yetiştirdiği büyük Türk milliyetçisi, büyük dava adamı, Anadolu’nun yeleli aslanı Osman Bölükbaşı bu şöhreti fazlasıyla hak etmiştir.
50 yaşın üzerindeki insanlarımız Osman Bölükbaşı’nın adını duyunca önce tebessüm ederler, bu tebessüm Osman Bölükbaşı’nın siyasi renkli kişiliğinden ve dürüstlüğünden kaynaklanır. 
Bölükbaşı kendine özgü bir politikacıydı. Buna eskiler “nev‐i şahsına münhasır” derler.
Evet, Kırşehirli dürüst adam Osman Bölükbaşı böyle bir adamdı.
Adam gibi adamdı.
Osman Bölükbaşı, vefatından önce Kırşehir’e gelmiş ve burada 15 gün kalmıştı. On beş gün her akşam birlikte olduk. Ona neler sordum, ondan neler öğrendim…
Yani bir anlamda Osman Bölükbaşı, ölümünden önce geldiği Kırşehir’de Kırşehirlilerle, dostlarıyla Kırşehir toprağıyla, doğduğu Hasanlar köyüyle helalleşmişti.
Bölükbaşı, siyasi hayatımızda, “Millet Partisi” adıyla özdeşleşmişti. Çünkü Bölükbaşı, bu partinin kurucusu ve genel başkanlığını yapmıştı.
Kırşehirli hemşehrimiz Osman Bölükbaşı Millet Partisi’ni kurduktan sonra her seçimde yavaş yavaş ilerlerken partisinin Genel Başkanına ve kendisine ihanet edip başka partiye gidenlere ne diyeyim? 
Hemşehrimiz Bölükbaşı, siyasette bu dönek milletvekillerinden başka partiye gidenlerden bıkmış olmalı ki “Bağrım Karacaahmet Mezarlığı’na döndü. Ben bunlara seçim meydanlarında yemin ettirmiştim. ‘Başka partiye geçersem avradım boş olsun’ dedirtmiştim. Onlar benim partimden, benim sayemde seçildi, ama namusunu ortaya atıp, başka partilere gittiler” demişti.
Bölükbaşı, 50 yıllık siyaset hayatında meydan mitinglerinin “En çok izleyici toplayan” politikacısı olmuştu.
TBMM kürsüsünde de yüksek hitabet kabiliyetiyle büyüklüğünü kimseye kaptırmamıştı. Hatipti, akıcı konuşur, herkesi kendisine bağlardı.
Bölükbaşı, karakter itibariyle de müzmin bir muhalefet lideriydi. Yaşantısı araştırıldığında görülecektir ki siyasi hayatı boyunca hiç dalkavukluk yapmamış, yapanlarla da ilişkisi olmamıştır. Çalanların, yalancıların inadına üzerine gitmiş, onların kirli çamaşırlarını sokağa dökmüştür.
Ah Bölükbaşı ah…
Bugünkü Meclis’te sen olmalıydın!
Ama en büyük özelliği vatan demiş, bayrak demiş, demokrasi demiş, Türklüğün, Türk milliyetçiliğinin yılmaz savunucusu olmuş, Atatürk için “O Allah’ın bir lütfu” demiş.
Bölükbaşı, 1940’lı yıllarda CHP ile 1950’li yıllarda Demokrat Parti ile amansız bir mücadeleye girmişti.
1960’lı yıllarda ise kendine ve partisine ihanet eden partisinden aday gösterip milletvekili seçtirdikleri ile uğraşmıştı. Hatta bazılarına yeminler ettirmişti. Çiçekdağı’nda, Kırşehir meydanında “Başka partiye geçersem avradım boş olsun!” diyenler daha sonra istifa edip dün eleştirdikleri, hatta küfür ettikleri partiye geçmişlerdi. Ardı arkası kesilmeyen istifalar Osman Bölükbaşı’yı ruhen çökertmişti.
Bölükbaşı, 1946 yılında başlattığı siyaset yolculuğunu 1973 seçimleri sırasında noktaladı. 
“Köhne vücudumun, haysiyetime yük olduğunu gördüğüm anda bombayı kendi göbeğimde, kendi elimle patlarım” diyen dürüst bir politikacıydı Bölükbaşı… 
Bölükbaşı’nın bazı anlamlı sözlerini de sizlerle paylaşmak istiyorum:
Demokrat Parti Konya Milletvekili Murat Ali Ülgen, Bölükbaşı’ya lâf atmış Meclis kürsüsünde konuşurken, “Erkeksen gel.”
Bölükbaşı’nın cevabı hazır: “Erkekliğimin zekatını versem sen de erkek olursun.”
Bölükbaşı, “Katıra sormuşlar baban kim diye? Dayımdır demiş.”
Bölükbaşı, “Köpek her eve gider, yeter ki kemik atılsın” demiş.
Yine Bölükbaşı’nın anlamlı bir sözü:
“Zengini hayırsız evlat, politikacıyı kuru inat, memuru da süslü avrat batırır.”
Sözünde durmayan milletvekilleri için de şöyle demiş:
“Onların bakiresi genelevinden emekli.” (DEVAMI VAR)