İnsanlar var sabah vakti doğar akşam ezanı ölür diyerek insana güvenmemek konusunda bir anekdot olduğunu her kes çok iyi bilir. Neden şerefsizliğin pirim yaptığı yılları yaşıyoruz? Neden insanlar en ufak menfaatinde yıllarca konuşulacak hainliklerin içerisinde oluyorlar.

İnsanlar var sabah vakti doğar akşam ezanı ölür diyerek insana güvenmemek konusunda bir anekdot olduğunu her kes çok iyi bilir.
Neden şerefsizliğin pirim yaptığı yılları yaşıyoruz?
Neden insanlar en ufak menfaatinde yıllarca konuşulacak hainliklerin içerisinde oluyorlar. Her kesim kolay kazancın hak etmediği maaşın peşinde koşuyorlar. Liyakat sahipleri makam mevkiden uzaklaştırılırken vasıfsız iyi yalayan sözüne güvenilmeyenler makam mevki işgal eder oluyor?
Yıllarca gariban ailelerin çocukları atama, kadro beklerken; tepeden düşme insanların atanması kolay olsun denilerek gölge şekilde kadro verilip ardından ballı maaş alacağı makamlara ataması yapılıyor. Neden doğru yazılan, doğru söylenen her şey makam sahiplerine batıyor?
Ondan sonra engel koyma sesinin kesilmesi politikası yapılıp ardından karnını kaşıyan haram zadeler gibi kıs kıs gülünüyor.
Neden insanlarla dalga geçilir gibi vaatlerde bulunulup, ardından bir sürü yalan yanlış ifadeler kullanılarak verdiğiniz sözün arkasında durma erdemliliğini göstermiyor, neden yapılmayan yapılamayan ağzınıza gözünüze bulaştırdığınız işlerinizi başarı gibi gösterme gayretinde olmaya çalışıyorsunuz?
Vatandaşın görüşü alınmadan sanki vatandaş söylemiş gibi, vatandaşın ağzından propaganda derdine düşüyorsunuz. Yapılan devlet hizmetlerinde, ihalelerinde gölge denetim yapma gayretinde oluyorsunuz? Gerçekleri neden saklama gizleme derdiniz oluyor?
Herkesin bir bedeli var. Düşünceniz sizleri mutlu ediyor. Tabi satın alınacak menfaatine helal getirtmeyecek insanlar çoğalınca, sizler boş insanlara boş vaatlerde bulunma erdemliliğini rahatlıkça bulabiliyorsunuz?
Yapamadığınız işleri başarılı gösterebiliyorsunuz! Asgari ücreti çok gördüğünüz temizlik işlerinizi yapan insanları figüran olarak kullanabiliyorsunuz.
Her şeyin kolayının bulunduğu yılları yaşıyoruz ne yazık ki. Fazla değil defter yaprağını bir arka sayfasında ÜLKEM TERÖR HAİNLİĞİNİ YAŞIYOR. ASKER POLİS-SİVİL hainlerin kurduğu tuzaklarla bir bir şehit oluyor bu insanlar. VATAN savunmasında değil şerefsizce yapılan planların ardından şehit olurken, makam sahipleri kılını bile kıpırdatmadan çok güzel laflarla şehitlerimizin ardından methiyeler düzüyor. Ocaklara ateş düşerken, analar yavrularını kadınlarımız eşlerini, yavuklular sözlü oldukları insanları kayıp ediyor.
Ülkemde o kadar çabuk gündem değişiyor ki, yetişmek takip etmek neredeyse imkansız hale geliyor.
ŞEHİT OLMAK mesele değil şehitlere alıştırılmamız can yakıyor.
ÜLKE EKONOMİSİ tabanda sürükleniyor senetler çekler ödenemiyor.
ESNAF SANAATKAR başta olmak üzere herkesim çıkmazlar içerisinde Dolar Euro Türk parası karşısında rekorlar kırıyor.
İnsanımız kafasıyla konuşuyor, psikolojik tedavi gören hasta sayısı geçmiş yıllara göre rekor seviyede seyrediyor.
Önümüzdeki günlerde yeniden bir yıla merhaba diyeceğiz. Keşke bütün şerefsizlikler namussuzluklar, liboşluklar da bu yıl gibi tertemiz güneşin doğuşu gibi suyun berrak tertemiz akışı gibi geride kalsa güneş yeniden tertemiz ülkeme, şehrime doğsa bütün insanlar sağlıklı huzurlu mutlu olsalar çocuklarımızı yarın endişesi olmasa kötülükler, kalleşlikler, namussuz şerefsizlikler olmasa ülkem ilim yaşadığım havasına suyuna taşına toprağına her zaman hasret olduğum KIRŞEHİRİM MUTLULUKLAR ŞEHRİ OLSA. Evliyası, ozanı, şairi, atanmışı,seçilmişi hep beraber dualarımızla mutlu umutlu yaşayabilsek.
Keşke söylediklerimiz yazdıklarımız olsa.
İşte BİZİM KİSİ BOŞ LAF.
İnsansın gördüğün, duyduğun, yaşadığın olumsuzlukları hainlikleri yazıyorsun, konuşuyorsun dilsiz şeytan olmak istemiyorsun. Rahatsız olanları bildiğin halde liboş efeme yürüyüşlülerin olduğunu bilmen, yaşadığın gördüğün şeyleri dile getirmende bir sakınca yoktu.
ALLAH VAR GAM KEDER OLMADIĞINI BİLMEM bana güç veriyor. Beni anlayanlara bana güvenenlere daha da güç verecektir diyerek hoşça kalın diyorum.