Toplum olarak havanda su dövdüğümüzü her zaman söylüyorum. Bir konu hakkında şartlanmışsak aynı sözcükleri söyler, birde bunların atasözü olduğunu belirtiriz.

Toplum olarak havanda su dövdüğümüzü her zaman söylüyorum.
Bir konu hakkında şartlanmışsak aynı sözcükleri söyler, birde bunların atasözü olduğunu belirtiriz.
Kırşehir’in talihinden midir, kaderinden midir nedir, ben de bilemiyorum ama insanında bir tuhaflık var, bir yerlerde yanlışlık var dibi geliyor bana.
Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirdiğimiz zaman teşekkür edeceklerine çıkıp “Senin üzerine vazife mi, sana mı kaldı Kırşehir’in sorunları? Sen kimsin?” diyenler olur. Hani kime ait olduğu bilinmeyen ama söylerken “Atalarımız suya sabuna dokunma” demişler ya dediğimiz cümlesinde olduğu gibi “suya sabuna dokunma” diyenler olur.
Oysa biz suya sabuna dokunarak, arı kovanına çomak sokarak Kırşehir’in sorunlarını dile getirerek çözüm arayan insanlarız. Bu nedenle söz konusu Kırşehir olunca ne suya, nede sabuna dokunmaktan korkarız. Biz Kırşehir’de doğduk, Kırşehir’de büyüdük, ve Kırşehir’de yaşamaya devam ediyoruz. Bizim gidecek başka yerimizde yok.
Maalesef 2018 yılına girdiğimiz halde Kırşehir’in tarihinden, kültüründen, öneminden bi haber kişiler çıkıyor halen Kırşehir için bu memleketten bir şey olmaz, toz, toprak ve çamur deryası diyenler oluyor. Nedense bu sözleri bir türlü unutamadık.
Bu kişilere çüüüüş mü diyelim?
Yuh artık mı diyelim?
Hooop dur bakalım mı diyelim?
En iyisi biz kibarca hooop dur bakalım diyelim.
Kırşehir’i tüm mahalle ve sokaklarıyla gezenler bilir ki Kırşehir’de asfalt olmayan yol kalmadı. Kimsenin ayağı çamura bulaşmıyor. Şehir merkezinde yoğun bir şekilde süren alt yapı, yol ve kaldırım çalışmaları bitmek üzere, biten caddedeki yol ve kaldırımlar Avrupa standartlarında. Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin yapmış olduğu hizmetlerle adeta Kırşehir’in çehresi değişti. Çevre illerde bulunmayan hizmetlere sahip oldu Kırşehir.
Her türlü entrikalara rağmen Kırşehir modern şehir kimliğine kavuşmuştur.
Biz de kabul ediyoruz Kırşehir’de hava alanımız yok, demir yolumuz, hızlı trenimiz yok, sanayimiz yok, işsizlik büyük sorun, göç veriyoruz, istihdam yaratacak yatırımları alamıyoruz, sanayicileri, iş adamlarını getiremiyoruz, çeşitli sorunlarımız var. Ancak bu sorunların olması dünyanın sonunun gelmesi anlamında değildir, Kırşehir öldü, bitti, yandı, kül oldu manasına gelmez. İç Anadolu’nun modern şehirlerinden birisi olan Kırşehir için 2018 yılına girdiğimiz bu günlerde Kırşehir’den bir şey olmaz, çamur deryası, toz, toprak içerisinde şehir demek ayıp olduğu gibi insanın gözünün kör, kalbinin mühürlü olduğunu gösterir.
İnanın çok bilmişlik taslıyor, havanda su dövüyor, Kırşehir’e haksızlık ediyoruz.
Çok önemli sorunlarımız olduğu gibi büyüyen gelişen üniversitemiz var, eğitimde Türkiye’nin en başarılı iliyiz, hayvancılıkta ülkemizin göz bebeğiyiz, gün geçtikçe geliştirdiğimiz, ısınmada, fizik tedavide ve otellerde kullandığımız jeotermalimiz var. Bırakın Türkiye’yi Dünyaya mal olmuş kültürel değerlerimiz var. Anadolu’nun Türklere yurt olmasında, İslam’ın yayılmasında, Osmanlı İmparatorluğunun kurulmasına öncülük eden Alperenlerimiz var. Bozlaklarıyla insanları ağlatan, türküleriyle oynatan abdal kültürümüz var. Muharrem Ertaş’ımız, Neşet Ertaş’ımız, Çekiç Ali’miz gibi ve daha nice halk ozanlarımız var.
Artık gaflet uykusundan uyanarak gözümüzü açıp, kalbimizdeki mührü temizleyerek Kırşehir için toz, toprak deryası şehir, çamur içerisinde şehir demekten, bu şehirden bir şey olmaz demekten vazgeçmeli ve gerçekçi davranmalı, var olan değerlerimize sahip çıkarak Kırşehir ekonomisine nasıl ve ne şekilde kazandırmalıyız bunların hesabını yapmalıyız.
Kırşehir’de yaşayanlar olarak öncelikle şehrimizin tarihini bilmemiz gerekiyor. Kırşehir hangi yüz yılda kurulmuş, kimler gelmiş, kimler geçmiş, kimler ne hizmetlerde bulunmuş, neleri kurmuşlar, neler yapmışlar bunları öğrenmek ve bilmek zorunluluğumuz vardır.
Şimdi şöyle bir düşünün, kendi yaşadığı kentin tarihini bilmeyen bir kişi nasıl olur da geçmiş, bugün ve gelecek arasında köprü kurar, yaşadığı kenti ileriye taşır kent kültürüne ve gelişimine katkı yapar, sorunların çözümünde rol üstlenir, hangi hakla çok bilmişlik taslayarak ileri geri konuşur.
Biz Kırşehir’in tarihini, geçmişini, Türklere ve Müslümanlara yaptığı hizmetleri, kazandırdıklarını bilmiyoruz, öğrenmek için kitap okumuyoruz, araştırmıyoruz, ağzı olan konuşuyor örneğinde olduğu gibi herkes konuşuyor, icraata gelince bir şey yok, çözüm üretme yok. Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirenlere de pabuç gibi dil uzatmak var.
Gelin biraz değil bayağı gerçekçi olalım hep birlikte Kırşehir’den bir şey olmaz, Kırşehir toz, toprak, çamur deryası gibi söylemleri bir tarafa bırakalım.