Elinizde okuduğunuz gazete var ya, işte bu gazetenin 45’nci kuruluş yıldönümü…
Her ne kadar ben bu gazetenin uzağında gözüksem de yıllardır bu gazetenin mutfağını bilirim. Okumuş olduğunuz gazetenin Kırşehirimize vermiş olduğu katkıları asla unutmam, unutamam. 
Cacabey Camii karşısında Kırşehir’in isim yapmış simalarının yaptırmış olduğu, içerisinde en az elli dükkanın olduğu bu çarşı görünümünde olan dükkanların ikinci katında başlayan gazetecilik serüvenin, bugün kırk beş yılık emekle, alın teriyle, onurla süren mücadelenin yılmadan devam etmesi ve en önemlisi de bence teknolojiye yenilmemesi onlarca insana gazeteciliği öğretmesi ve bu gazetenin baharın simgesi olan “Çiğdem” adını alması, her yeniliğe açık olması… 
Elle dizilerek konuların oluşmasında emeği olan matbaa çalışanları sabahın seherinden akşamın geç saatine kadar verilen emekler, hele bir de basım makinalarında arıza olursa günlerce sabahlanılması, gecenin geç saatinde herkesin en tatlı uykusunda uyurken matbaa makinası tamir operatörünün Ankara-Kayseri yol güzergahında beklenip onun tamir için yapacağı hamlenin beklenmesi ve gazetenin bir an önce basılıp okuyucu ile buluşması için verilen emekler…
Gazete içeriğindeki Kırşehir’in sorunlarının yazıldığı sütunlar… En önemlisi de yazılan konularda bazen takdir, bazen eleştiri, hani derler ya ne kimseye yaranamadık diye…
Önemli olan ilkeli duruştan taviz vermemek…
İşte kırk beş yıldır okunan, Kırşehirlilerin severek takip ettikleri “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi; çıraklık, kalfalık, ustalık seviyesine gelene kadar neler yazdı, neler… Bunların her biri başta Şevket Güner ağbimizin arşivlerinde ve çıkardığı kitaplarda da bulabilirsiniz. 
Gündemi yakından takip ederken Salih Güner kardeşimin vermiş olduğu büyük çabalar… Muhabiri ya da temsilcisi olduğu gazete ve ajanslara Kırşehir’den haber ulaştırmak için verdiği büyük emekler…
Yerel ve ulusal seçim dönemlerinde “Kırşehir Çiğdem”in bürosu haber ajanslarının mekanı olurdu… Hele de sabah kahvaltıları, ağır misafirlerin ağırlandığı güveçlerin kokusu, bir tepsi etrafında toplanan Valiler, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, daire müdürleri, Kırşehir dışında yaşayan ve memleket hasreti çeken memleket sevdalıları… Daha kimler, kimler ve her biri ayrı bir hatıra…
Ya şimdi?
İnternet çıktı, sosyal medya başladı, mertlik bozuldu. Herkes gazeteci oldu! Kopyala-yapıştır gazeteleri! 
İsmini gizleyip delikanlı olduğunu zanneden haberciler, troller, birilerinin yalakaları doğruları yazamayan kripto gazeteciler, dilsiz şeytanlar, para için onursuzca mesleğine ihanet edenler! 
Bir lokma, bir hırka diyemeyen para hırsı ile iftira atan, yalan yazmaya imtina etmeyen meslektaşlar mı, yoksa günün adamı mı siz söyleyin. 
Biz yazmaya çalışsak ta asıl olan sayın okuyucularımızın bildiğine eminim.
Biz kırk beş yıldır onuru, şerefi mütevazılığı ile yazan, emek veren, Kırşehir için canını vermeye imtina etmeyecek Şevket ve Salih Güner kardeşlere ve bu gazetenin mutfağın da olup gazeteyi okuyucu ile buluşturan gönül insanlarına, okuyucularına , “Kırşehir Çiğdem” Gazetesine nice yıllara sağlıkla diyorum. 
İyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanımak bana nasip oldu… Emeklerinize sağlık…