Sevmek onunla hem hal olmak, kalpten, candan menfaatsiz, sevmek…
Tertemiz duygularla gül koklamak gibi, havasını koklamak, zemzem içer gibi, suyunu içmek, tarihini anlamak, yaşamak gibi…
Kırşehir, tarih ve kültür şehri…
Her yaşanması gereken güzelliğin en iyisine layıktır. Bu söylediklerimin tersini düşünen elbette olur olacaktır, önemli olan yapılan, yaşanan güzelliklere zarar vermesinler yeter. Yaşadığım şehrim doğup, büyüdüğüm, ecdadımı atalarımı toprağına emanet ettiğim şehir KIRŞEHİR…
Kırşehir “Sen demokrasi gazisi, sen ellili yıllarda gurbete gidip orada kazançlarını memleketime yatırım olsun, benden sonraki nesil gurbete çıkmasın, memleketimde çalışsın” diyen, “yatırımlar yapacağız” diyerek emekleri çalınıp birileri tarafından paraları hiç edildiği dönemleri yaşamış, şehirsin.
Senin güzel ismini kullanıp ardından sana ve seni sevenlerinin bağrına hançer sokulmuş, kalkınman için yapılan bütün konsorsiyum yatırımları hiç olmuş, birilerine kazanç kapısı olurken, asıl yatırımcılar kapı dışarı edilmiş, güveni hayalleri ve parası yok edilmişken, senin tarihine kara leke olarak kalmış şehrim, şahıs yatırımları ile başarılamayan kalkınma her ne kadar güzel hayallerle başlasa da istenenler yapılamayarak, şehrim adına tarihine kötü sonuçlar olarak kalmıştır.
Ben doksanlı yıllarda görev yapan Valimiz rahmetli Neşet Kanyılmaz’ın ilimiz için çok önemli olan projesi jeotermal AŞ’den ve Kırşehir’e sunacağı düşünülen faydalarından bahsetmek istiyorum.
Tabi ki ilimizin kalkınması, işsizliğin olmaması adına yapılan yapılacak her proje bizim için çok değerlidir. Şu an yaklaşık bin sekiz yüz konutun ısıtmasını, hatta merkez camilerimizin ısınmasında kullanılan yer altı sıcak su kaynağımızın atıl vaziyette kalması üzücüdür.
Kaçınılmaz olan binalarımıza çok büyük bir nimet olarak değer kattığını kimse inkar edemez. Bizim asıl söylemek istediğimiz konu şehrin turizmine neler kazandırması gerekiyordu, bunu neden gerçekleştiremedik bunu sorgulamamız gerekiyor
İl Özel İdaresi, Kırşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları Birliği, Ziraat Odası ortaklığında kurulan bu şirketin asıl amacı Kırşehir in termal bir kent olması için düşünülen konsorsiyum ortaklığı… Düşünce çok mükemmel kuruluşta ki amaç mükemmel fakat değişen valiler, belediye başkanları, oda temsilcilikleri ve sonu amacına uygun hareket edilmediği için sadece valilik emrinde olan bu kuruluşun imkânları ile Kırşehirspor başta olmak üzere çeşitli yerlere harcanan paralar… Detaya girersem canı acıyan çok olur.
Benim asıl üzerinde durmak istediğim bu şirketle termal bölge ilan edilen, daha sonra imara açılan ranta dönderilen yer ve ardından bir arpa boyu yol gidilmeyen Kırşehir termal turizm potansiyeli…
Tabi son dönemde üniversitemizin hayata geçirmek için uğraştığı üç yüz yataklı fizik tedavi merkezi çok mükemmel bir düşünce. Şapka çıkartılacak bir yatırım. Bu konuda başta Rektörümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Keşke özel sektörden de aynı yatırımın benzeri yapılsa…
Önemli olan verilen sözlerin yerine gelmesi. Neden turizmde jeotermali en verimli şekilde kullanıp, değerlendiremiyoruz? Neden bir Kozaklı kadar olamadık?
Yatak sayımız son yapılan yatırımla dokuz yüzü ya bulduk ya da bulacağız. Ne olurdu Kozaklı gibi cazibe merkezi olabilsek…
Adamlar bin beş yüz yatakla, dört yıldızlı otellerle, pansiyon evlerle turizmin kaymağını rahatlıkla yerken, Kırşehir olarak bizler hep yerlerde sürünüyoruz?
Terme Oteli’nin ilk yapılmasını sağlayan, ilimize kazandıran, rahmetle ve saygıyla andığım eski Belediye Başkanımız Orhan Baycan yetmişli yıllarda temelini attırıp, yapımını başlattırdığı, daha sonra gelen yine rahmetli Belediye Başkanımız Hakkı Göçen’in tamamlayıp hizmet açtığı ilimizin geleceğini görerek belediye imkanları ile ilimize kazandırdığı termal otel bugün yeni sahipleri ile övüncümüz olmaya devam ediyor.
Şahsi yatırımı ile bürokrasi kurallarına takılan benim gözümde Deli Dumrul olan Mehmet Temur’un bu memlekete hizmetleri asla unutulmaz. Gel gör ki sivri dili makam sahiplerini rahatsız ettiği için olmalı ki sorunlarını çözmekte çok zorlandığını en yakın bilenlerdenim.
Asla yatırımcı küstürülmemeli ki şehrim, insanım bütün bu yatırımlardan faydalanmalı.
İşte yine birkaç müteşebbis hemşehrilerimizin biraraya gelerek Kırşehir’e kazandırdığı Ramada Otel’den ve çektiği sıkıntılardan bahsetmek bana düşmez. Ama yatırım yapanları bin pişman ettiğimiz de ortada.
Bu yatırımcıların çözümlenmesi gereken sıkıntılardan il yöneticilerimizin mutlaka haberleri vardır. Ama nedense bir türlü beklentiler ve sorunlar çözümlenmiyor, yatırım yapanları Kırşehir’e geldiklerine, yatırım yaptıklarına pişman ediyoruz.
Ben sonsöz olarak Belediye Başkanım Sayın Yaşar Baceci’den isteğim KIRŞEHİR jeotermal kaynaklardan yararlanan TÜRKİYE’nin illeri, ilçeleri gibi olması için büyük çabaları olsun. Olsun ki sizin sözünüz olan marka kent olmak konusunda jeotermal kaynaklardan çok büyük faydalanan iller arasında olsun. İlimiz termal turizmden payını alsın, turizmde söz sahibi olsun.