Devletimin yıllarca emek verip yetiştirdiği o güzelim insanlar, genç beyinler insanlığa, ülkeme hizmet etmesi için onlarca imkânlardan faydalanarak, kendilerine verilen unvanlar sayesinde sağlık başta olmak üzere bir çok alanda kendilerinden milletimiz insanlık faydalanması gerekilirken ne hikmetse FETÖ soruşturması kapsamında terörle bağlantıları olduğu gerekçesiyle görevlerinden uzaklaştırıldılar. Ben burada yanlış anlaşılmak istemem benim ne görüşte ve karakter de olduğumu Kırşehir kamuoyu çok iyi bilir, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyeceğimi.

Devletimin yıllarca emek verip yetiştirdiği o güzelim insanlar, genç beyinler insanlığa, ülkeme hizmet etmesi için onlarca imkânlardan faydalanarak, kendilerine verilen unvanlar sayesinde sağlık başta olmak üzere bir çok alanda kendilerinden milletimiz insanlık faydalanması gerekilirken ne hikmetse FETÖ soruşturması kapsamında terörle bağlantıları olduğu gerekçesiyle görevlerinden uzaklaştırıldılar.
Ben burada yanlış anlaşılmak istemem benim ne görüşte ve karakter de olduğumu Kırşehir kamuoyu çok iyi bilir, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyeceğimi. Allahtan başka sığınacak kimsemin olmadığını, bunun için de yaptığım açıklamaların eğerek, bükerek değil adam gibi yapacağımı beni tanıyan herkes çok iyi bilir.
Bunu böyle yazdıktan sonra geçmiş tarihlerden bahsederek bugüne geleceğim. Hatırlarsanız ülkemde organ nakli bugün ki gibi yapılamıyordu. İnsanlar perişan halde sürünürken makinelere bağımlı yaşamak zorunda kalıyorlar, hatta günümüzde olduğu gibi bu makineleri devlete kiralayan Kirkorlar, Agopyanlar dünde devletimi söğüşlüyorlar dı bugün de söğüşlüyor.
Kimisi kızar, kimisi sever söyleyeceğim ismi. Seneler önce rahmetli Süleyman Demirel çıkıyor diyor ki, hani şu asparagas Balyoz, Sarıkız darbe planlarının yapıldığının söylendiği dönemlerde soruşturma geçiren iftiraya uğrayan, hapis yatan bir dönem CHP milletvekili olan Prof. Dr. MEHMET HABERAL’e “Hocam sana ne lazımsa söyle devlet olarak destek vereceğim. Senden istediğim böbrek ve karaciğer naklinin yapılmasını bu ülkeye kazandır” diyor.
Mehmet Haberal hocam da sene 1975 yılında benim ülkemde de ilk nakil gerçekleşiyor. Daha sonra yetişen işinin uzmanı olan onlarca, profesör, doçent, doktor her dalda nakiller yapmaya, insanların kurtulmasına, devletimin onlarca paralar harcamasına vesile olan hastalıkların hemen hemen bir çoğuna Allah’ın izni ile son verebildiler.
Buradan şunu söylemek istiyorum işinin ehli, mesleğinde bir numara olmuş insanlarımızı yok etmek pahasına soruşturma adına asimilasyona uğratarak hem insanlarımıza, hem ülkemize çok zarar veriliyor. Şerefsizlik yapanlarla, hainlik yapanlarla, teröristlik olanlarla aynı kefeye konmak gerçekten insanın içini acıtır. Önemli olan hukukun üstünlüğü ilkesinin çalıştırılması. Onlarca insanın, hastanın mağdur edilmemesi. Sadece sempati duyan, duygularının esiri olan bu ve benzeri insanların mağdur edilip ülkemden gitmesine, bize bugün düşmanlık yapan ülkelerde çalıştırılması için onların ekmeğine yağ sürerek beyin göçü verilmemeli diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanım, Başbakanım ve diğer üst kademe idareciler “kandırıldık” derken bu insanların bunu söylemeye hakları yok mudur? “Kurunun yanında yaşı da yakmayacağız” diyen yetkili ağızlar neden bu olumsuzluklara bir an önce dur demiyorlar?
Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fetih edeceği dönemde Bizans surlarının yıkılması için büyük topların döküm işini yerli ustaların yapamadığı, dökemediği, döküm topları işinin uzmanı Macar asıllı bir ustaya yaptırarak kaliteyi yakalamış ve İstanbul fetih olmuştur.
Ben burada suçu olmayan, ülkemin faydalanması gereken insanlardan bahsediyorum. “Bankada hesabın var, sendikaya üye olmuşsun, çocuğun bilmem hangi okula dershaneye gitmiş, yardım etmişsin, himmet vermişsin” denilerek görevinden uzaklaştırılan, hatta ilişiği kesilen, çoluk çocuk perişan olan insanlardan bahsediyorum.
Devletim bu vatan haini gibi gösterilen kendi evlatlarını HAİN ŞEREFSİZ FETÖ ile aynı kefeye koyamaz. Bu insanların saf temiz duyguları ile oynandığını ayır edecek, benim vatanımda vasıflı, erdemli insanların olduğunu, hukukun elbette haklıyı, haksızı ayır edeceğinden eminim.
Benim söylemek ve anlatmak istediğim saf masum Anadolu çocuklarını vatan için canını vermekte imtina etmeyecek, akıllı, çalışkan, insanlık için kendisini yetiştirmiş ÜLKEMİ sömüren ABD ve AB ülkelerine muhtaç olmaktan kurtaracak gelişmelere imza atan beyinlerimize sahip çıkalım. Bu beyinler kolay yetişmiyor bir tarafı yaparken, diğer tarafa zarar vermeden ülkem menfaati doğrusunda hareket edelim. Bizim başka BAYRAĞIMIZ DA, VATANIMIZDA YOK. MİLLİ İSTİHBARATIMIZIN bu tür konuları iyi irdeleyip, kim hain, kim akan sele kapılmış ortaya çıkartmalı.
Gerçekten hainlik yapmış, hainlerle birlikte olmuş, ülkesine ve milletine zarar vermiş, vermek için her planın içinde olmuş olanları devletimizin her kademesinde temizleyip atmalı. Onları yargı önünde hesap sormalı, en ağır cezaları vermeli. Buna kimsenin itirazı olamaz, olmamalı.
Bu nedenle yapılan ve yürütülen soruşturmalar sırasında kılı kırk yarmak, suçluyla suçu ayıklamak, insanları mağdur etmemek gerekir diye düşünüyorum.