BEN OSMAN’IM YAZARIM

Seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde Kırşehir siyasetinde neler oluyor, neler bitiyor diyerek gelişen olayları gözlemlediğim için bir süredir siyasetten uzak durdum, vekil adaylarının belirlenmesini bekledim. Nihayet siyasi partiler vekil adaylarını belirleyerek siyaset meydanına çıkardılar. Hal böyle olunca bu yazımda adayları değerlendirmek istiyorum.

Tabi benim bu değerlendirmemden sonra birileri bana tepki gösterecek, “ağalarımız iyisini bilir, senin üzerine vazife mi?” diyecekler ama kim ne derse desin sorun değil, adayların kişiliklerine hakaret etmediğim sürece, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan bu köşemde istediğimi yazar, istediğim eleştiriyi yaparım. Zira ben gazeteciyim ve köşe yazarıyım. Birileri istiyor ve istemiyor diye yazı yazacak veya yazmayacak değilim. Ben Osman’ım yazarım.

Yıllardır ülkemizde demokrasi var mı, neden bizleri temsil edecek vekilleri aday adaylıkları ve adaylıkları sürecinde, “bizler seçmiyoruz, tepeden dayatma yoluyla gönderilen istemediğimiz vekil adaylarına oy veriyoruz, bunun neresi demokrasidir?” diyerek düşünürüm. “Ben ne kadar düşünsem de durum hiç değişmez aynı tas, aynı hamam devam eder, parti liderleri dayatma yoluyla gönderirler bizlerde beyaz mı, kara mı, serçe mi, güvercin mi? demeden “ağalarımız iyisini bilir” der koşa koşa oy vermeye gideriz.

Partiler sözde temayül yoklaması yaparlar ama nafile oradan da üyelerin seçerek bir ve ikinci sıraya seçtikleri adaylar bazı saç ayaklarının devreye girerek genel merkezdeki ahbap- çavuş ilişkileriyle değiştirirler kendi adamlarını sıralamaya koyarlar vatandaş da dönen dolaplardan habersiz gider kuzu kuzu oyunu verir. 

Maalesef tepeden belirleme nedeniyle geçtiğimiz dönem Kırşehir’de Milletvekilliği ayaklar altına düşürüldü. Sefasını seçilen vekil sürdü, cefasını Kırşehir çekti. Bu durum gösteriyor ki liyakat çok önemlidir.

Kırşehir’de tüm siyasi partiler adaylarını belirlediler. Bazı partiler adaylardan çok memnun, bazıları hiç memnun değiller. Özellikle İYİ Parti de Genel Merkez dayatmasıyla aday adayı dahi olmayan birisini aday olarak Kırşehir’e gönderilmiş olması, ömrünü Kırşehir’e hizmete adamış, Kırşehir’le yatıp, kalkmış sevilen, sayılan, teşkilatı tarafından ısrarla birinci sırada olması istenilen ve kazanabileceği ışık görünen Asaf Kayaoğlu’nun geri plana atılması herkeste şok etkisi yaratmıştır. 

İYİ Parti kuruluşundan itibaren il başkanlığını yapan, yaklaşık otuz beş yıldır tanıdığım çok sevdiğim, saygı duyduğum, ailece görüştüğüm, dert ortağım olan Müfit Göçen’in dürüst, çalışkan fedakar ve vefalı kişiliği neticesinde Kırşehir’de birinci parti olma yolunda büyük mesafe almıştır.

İşte Kırşehir’de büyük bir ilerleme kaydeden İYİ Parti Genel Merkezin dayatma yoluyla gönderdiği aday neticesinde vekil kazanabileceği Kırşehir’de kendi ayağına kurşun sıkmıştır. Yazık değil mi İYİ Parti Kırşehir teşkilatına, İl Başkanı Müfit Göçen’e ve geri plana atılan Asaf Kayaoğlu’na? 

Bu insanlar kuruluş aşamasında hiç kimsenin selam vermediği, yer vermekten, üye olmaktan korktuğu dönemlerde her türlü riski göze almışlar, Kırşehir’de parti teşkilatını kurmuşlar, çocuklarının rızıklarından keserek, ceplerinden para harcayarak partinin personel, aidat, kira, elektrik, su, çay kahve ve diğer giderlerini karşılamışlar ama bu çilekeş ve fedakar insanların emekleri hiçe sayılarak dayatma yoluyla aday gönderilmiştir?

Madem İYİ Parti Genel Merkezi il teşkilatının görüşlerini dikkate almayacaksa neden Kırşehir’de teşkilat kurdu anlamış değilim.

Evet, Kırşehir’de vekil adayları siyaset meydanına indiler ve çalışmalara başladılar.

İYİ Parti’de dayatma yoluyla birinci sırada aday olarak gönderilen vekil adayının öğretmen ve dershaneleri olduğu dışında bilgim olmadığından tanımadığım için hakkında yorum yapmama gerek yok. Benim isyanım aday tespiti yönteminedir. İkinci sırada aday gösterilen Asaf Kayaoğlu uzun süre tanıdığım bir kardeşimiz olup, yıllardır Kırşehir Belediyesi’nde Fen İşleri Müdürlüğü yapmış, bu dönemde Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta iken vekil aday adaylığı için istifa etmiştir. Asaf Kayaoğlu Kırşehir’in sokaklarını, caddelerini karış karış bilen, insanlarını tanıyan, geniş çevresi olan, çözüm bekleyen sorunlarını bilen, sevilen ve sayılan İnşaat Mühendisi hemşerimizdir.

AK Parti vekil adaylarından Necmettin Erkan Ticaret Bakanlığında Genel Müdür iken vekil adaylığı için istifa etmiştir. Kendisini Kırşehir Kent Konseyi Genel Sekreterliği görevini yaptığım dönemlerde 2016 yılında tanımıştım. O günden itibaren gerek telefonla, gerek yüz yüze görüşüyorum.

AK Parti’nin diğer adayı Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktoru Osman Arslan yaklaşık otuz yıldır tanıdığım, sevdiğim, saygı duyduğum mütevazı ve güler yüzlü insan olup, yıllardır Kırşehir’e hizmet etmiştir. Ayrıca beni burnumdan, oğlum Alperen’i bademcikten ameliyat etmiştir. Dr. Osman Arslan bundan önce iki seçimde AK Parti Kırşehir Teşkilatı’nın yaptığı temayül yoklamalarında birinci olmuş ama bazı saç ayaklarının devreye girerek parti genel merkezlerindeki tanıdıkları vasıtasıyla listeye alınmayarak büyük bir haksızlığa ve vefasızlığa uğramıştır.

CHP’den aday olan Dahiliye Doktoru Metin İlhan da uzun yıllar Kırşehir’e hizmet etmiş sevilen, sayılan ve geçtiğimiz dönem CHP’ den Milletvekili olan hemşerimizdir.

İkinci sırada bulunan Eczacı Baran Genç yıllardır Kırşehir’e eczacı olarak hizmet etmiş, CHP’nin il başkanlığını yapmış, merhum babası Osman Genç’i ve hayatta olan annesi Fidan Genç’i yakından tanıdığım bir hemşerimizdir.

CHP vekil adaylarından söz etmişken bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturmadan saatler önce CHP Kırşehir İl eski Başkanı Yılmaz Zengin ağabeyimle karşılaştım, güzel bir sohbetin ardından adaylar hakkında konuştuk ve Yılmaz Zengin ağabey bana “Kardeşim bizim adaylarımız Kırşehir dışından gelmediler evleri ve işleri Kırşehir’de oldukları için ev sahipleridir, kiracı değiller. Kırşehir’e dışarıdan kiracı olarak gelen adaydan fayda gelmez, onlar işleri bittiklerinde tekrar Kırşehir’den giderler” dedi. Bu görüş benim de hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmak istedim.

MHP’nin Kırşehir adaylarını tanımadığım ve haklarında hiçbir bilgiye sahip olmadığım için yorum yapamayacağım, kendilerine başarılar diliyorum.

Burada esas belirtmek istediğim konu ise az da olsa haklarında bilgi verdiğim vekil adaylarından kimler seçilirse seçilsin Kırşehir’e hizmet etmedikleri, Genel Başkanlarının emir eri oldukları ve TBMM’de robot gibi el kaldırıp, indirmekten başka iş yapmadıkları sürece hiç korkmadan, çekinmeden, yakından tanıyormuşum, çok seviyormuşum hiç önemli değil, kusura bakmasınlar, hiç affetmem ve bu köşemde en ağır şekilde eleştiririm. Çünkü ben Osman’ım ve yazarım.

Kırşehir insanı vekil adaylarını Kırşehir’e hizmet etsinler diye TBMM’ne vekil olarak gönderiyorlar, kendilerine hizmet etmeleri ve saltanat sürmeleri için değil.