Ben, berrak suların yoldaşı… Balıklarla dost olur, kayalıklara sırtımı veririm. Ruhum ne zaman kanasa, yosun sürerim yarama.

Ben, berrak suların yoldaşı…
Balıklarla dost olur, kayalıklara sırtımı veririm.
Ruhum ne zaman kanasa, yosun sürerim yarama.
Hani şu denizler de olmasa, masmavi gökyüzü aşık olur muydu toprağa?
Heyt be, ben denizde bir gemi, neydem o arsız, o şirret, o acımasız kederi.
Dalgalar dövüşür dövüşür benimle de, yenemez yüreğimi.
Yorulur dalgalar, yorulur kıyılar, avuçlarımda tuz birikintileri.
Sonra, gün batımında yorulur, uzanırız koyun koyuna.
Masmavi düşlere, masmavi uykulara, masmavi sulara bırakırım kendimi.
Karanlık ağzını açmış gökyüzü ile dövüşürüm.
Gökyüzü bir gün, ay ışığını da saklamışsa koynuna, vay vay vay…
Nerede ışıltıları diye suların, karaya vururum gövdemi.
Sancılı bir hayatın ötesinde olurum.
Kendimi arınmışlıkta, durulukta bulurum. Tüm günahlarımı alır götürür masmavi sular.
Yüküm ağırdır; yaşam, yüklüdür, mücadele yüklüdür, düş yüklüdür.
Barışa doğru yüzerim, kardeşliğe, dostluğa, aşka.
Bir gün o yorgun ahşap gövdem delinir mi? Delinir de batar mıyım bilmem. Batarsa batsın ulan, nasılsa batmaktan yarimin gözleri, elleri, hüneri kurtaracak beni.
İnciler toplarım derinlerinden mavinin, hayatın boynuna asıp ödüllendirmek için.
Yosunlar toplarım, iyileşsin diye yarası coğrafyanın.
Köpekbalıkları toplarım, güzel olan hiç bir şeyin, kötü olan her şeyi yenmesine, hiç bir engelin olmadığını anlatmak için. Sonra ağlarımı toplarım o sularda, içi mercan, içi yar gözü, yar elleri, Gül ve Peri dolu, aşk dolu. Ben denizde bir gemi, yanımdasın, çok yakınımdasın, yetmiyor, yine de çok özlüyorum, yaşam eşliğim seni.
Ne zaman yorulsam sularda, kıyılara çekerim kendimi. Bin bir renkte ağaçların, kuşların, çiçeklerin, böceklerin kuşattığı orman kıyılarında.
Unuturum metropol cinayetlerini, katliamlarını, sömürgeleşmelerini, insan çığlıklarını.
Unuturum da, kum utanır kendinden, kıyı utanır, deniz utanır, orman utanır, kuşlar, ağaçlar, sular utanır, acı dolu renginden hayatın. Gücü yetmez ötesine dünyanın, yetmez de ansızın kıyılara, intihara vurur kendini aşkın balıkları yunuslar.
Ben denizde bir gemi, herkes sulara bıraksın kendini.
Masmavi olsun dünya, ilişkiler masmavi koksun.
Masmavi baksın insan insana, kırmızıdan ve siyahtan daha uzak.
Sulara döksün kendini, kimsenin kimseyi dinlemediği ilişkiler mağduru, o suskun mağrurlar, sulara döksün.
Dümeni tutan kurtarır yaşamı, kirlenmiş yaşamın içinden de kendini.
Her şey sevgi için, aşk için, barış içinde yaşam öyle haklı dururken, sal sulara kendini, zulmün ve paranın hırsından uzak bir hayat bekliyor seni.
Ağlamasın insanlar, ayrılıklar olmasın. Mücadele yenebileceğiniz bu kirli hayat kanatmasın ruhunuzu. Çıkarcıların, kavgacıların, fırsatçıların bedenini, beton yığını kentlere gömün. Aşkınızı, sevdanızı, mutluluğunuzu geleceğe, aşka, yare adayın. Gelecek güzel günlere. Kentler yansın, kötüler yansın da, siz yanmayın. Mavi sulara, yunusların aşkına, ormanların gücüne bırakın kederinizi.
Ben denizde bir gemi, bir yüzü toz ve pas içinde Kırşehir'i, bir de bakmaya kıyamadığım yarim, sevgilim, hünerim, her şeyim, çok seviyorum seni.