Cenaze ve kıymalı pide!Türkiye’nin diğer bölgelerini araştırdım. İç Anadolu hariç her yerde cenazeden sonra, cenaze evine komşular yemek getirmektedir. Yani cenaze sahibi acısıyla uğraşırken, yemek işiyle uğraşmaktadır.
Lakin bizde öyle mi?
Kırşehir’de yapılan cenazeden sonra kıymalı pide dağıtım işi bana çok abes gelmektedir.
Kıymalı pideden sonra üstüne ayran, ardından da fıstıklı lokum ya da helva…
Karın doyduktan sonra üstünede çay sonra başlasın sohbet!
Sohbeti ara sıra Kur’an okunması da kesmese iyi olacak!
Cenaze evi değil mübarek düğün evi sanki, izzet ikram diz boyu.
İster zengin olsun, ister fakir yap 300-500 kıymalı yoksa ayıp olur!
“Falancanın oğlu babasının cenazesinde bir kıymalıyı da dağıtamadı” demezler mi sonra!
“Yahu cenazeden geldik, ya kıymalı pide de çok kuru olmuş, yavan olmuş!”
“Cenaze helvasının içinde de fıstık yokmuş, öyle helva mı olur?”
“Lokum da pek bayatmış!”
“Ayran da ekşiymiş!”
Cenaze evi değil mübarek kusur yazma yeri…
Zavallı fakirler yapılan masrafın ardından bir sene kendine gelemez, bu nasıl adet bu nasıl töre?
Cenazede yapılan masrafları duydukça şaşırıyorum. Dinimizde yeri yok bunların. Din görevlileri çıkıp bunları söylemeliler.
Peygamber Efendimiz, böyle durumlarda komşuların yemek getirmesini söylüyor.
Abdullah b. Cafer’den… Demiştir ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cafer’in ev halkına yemek hazırlayınız. Çünkü onların başına kendilerini meşgul eden bir iş gelmiştir.” (Ebu Davud, Cenâiz, 25-26; Tirmizî, Cenaiz 21; İbn Mace, Cenaiz 59; Ahmed b. Hanbel, 6/380)
Hal böyle olunca bu yanlıştan dönmek lazım. Mahalle baskısıyla dinimize aykırı işler yapılmamalıdır.
Nitekim Din Yüksek Kurulu da harcanan ve dağıtılan bu pidenin helal olmadığını söylemektedir.
Çadır kurulup, masa sandalye kiralayıp bir de çay kazanı kaynatmak, geleni düğün varmış gibi ağırlamak çok yanlış bir gelenek olmuştur ve hayatımızdan hızla çıkarmak lâzımdır.
Muhabir: TE Bilişim