Ankara Gar Meydanı’nda 103 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti. Kırşehir’de düzenlenen açıklamada, adaletin hâlâ sağlanmadığına dikkat çekildi.
Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarından biri olan 10 Ekim 2015 Ankara Gar Katliamı'nın üzerinden tam 10 yıl geçti. Kırşehir’de Eğitim Sen ve KESK öncülüğünde yapılan açıklamada, saldırının yalnızca fiziksel değil, toplumsal hafızada da derin yaralar açtığı vurgulandı. Katliamın arkasındaki gerçek faillerin ve ihmaller zincirinin hâlâ aydınlatılmadığına dikkat çekilerek, adalet talebinin ısrarla sürdüğü belirtildi.
“10 Ekim, Bu Ülkenin Vicdanında Açılmış Kapanmayan Bir Yaradır”
KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Kırşehir Şube Başkanı Özdemir Beyhan tarafından yapılan açıklamada, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde barış, emek ve demokrasi talebiyle bir araya gelen on binlerin hedef alındığı hatırlatıldı. Saldırının 1 Mayıs 1977, Maraş, Sivas, Çorum gibi diğer karanlık olaylarla aynı siyasi çizgide planlandığı belirtildi.
“O sabah, ellerinde karanfillerle halay çeken, horon tepen, barış isteyen en güzel insanlar hedef alındı. O gün çocuklar gülsün diye yürüyen 9 yaşındaki Veysel’in gözlerindeki umut bile korkuttu bu saldırının planlayıcılarını,” denildi.
“10 Yılda Ne Değişti? Gerçek Sorumlular Hâlâ Yargılanmadı”
Açıklamada 10 yıl boyunca adaletin sağlanmadığına vurgu yapıldı. Hukuki süreçlerin yavaş ilerlediği, ihmallerin üzerinin örtüldüğü, davada adı geçen kamu görevlilerinin yargılanmadığı ve kritik belgelerin karartıldığı hatırlatıldı.
Öne çıkan maddeler şöyle sıralandı:
· Katliamın arkasındaki siyasi ve idari sorumlular hâlâ açığa çıkarılmadı.
· Hiçbir kamu görevlisi hakkında resmi soruşturma başlatılmadı.
· Firari sanıklar hâlâ yargı önüne çıkarılamadı.
· Katliam, insanlık suçu olarak tanınmadı.
· Tazminat kararlarının devlet tarafından geri istendiği garabetler yaşandı.
“Yargı, 10 Ekim davasında da görevini yapmadı. Hukuk devleti olma iddiası bir kez daha iflas etti,” ifadeleri kullanıldı.
“Barışa Olan İnancımızı Yok Edemediler, Edemeyecekler”
Açıklamanın sonunda, katliamın asıl hedefinin halkın barış ve demokrasi talebi olduğuna dikkat çekildi. Suruç ve Diyarbakır saldırılarının ardından Ankara’da yaratılmak istenen korku dalgasının kalıcı olmasının hedeflendiği belirtildi.
“Bombaları patlatmayı başardılar ama bizleri susturmayı başaramadılar. Umudumuzu, inancımızı ve barış özlemimizi yok edemediler. Gerçek suçlular ortaya çıkarılana kadar adalet mücadelemiz sürecek,” denildi.
“Devlet, Yaşam Hakkını Koruma Sorumluluğunu Yerine Getirmedi”
KESK ve Eğitim Sen’in açıklamasında, anayasa ile devlete yüklenen “vatandaşın can güvenliğini sağlama” görevine dikkat çekilerek, bu sorumluluğun açıkça ihlal edildiği belirtildi. Katliamın yaşandığı alanda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, istihbarat uyarılarının göz ardı edildiği, buna rağmen tek bir kamu görevlisinin bile yargılanmadığı vurgulandı.
“Devletin, vatandaşının yaşam hakkını korumak gibi anayasal bir yükümlülüğü vardır. Ancak bu görev yerine getirilmemiştir. Tazminatları bile geri isteyen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız,” denildi.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
10 Ekim Katliamı’nın 10. yılında, yaşamını yitiren 103 kişinin anısına düzenlenen anmalarda bir kez daha adalet çağrısı yükseldi. Kırşehir’deki açıklamada da açıkça ifade edildiği gibi, adalet mücadelesi yalnızca geçmişin değil, geleceğin de sorumluluğudur.
“Katiller yargılanana, ihmaller açığa çıkarılana kadar mücadelemiz sürecek.”