Yıllar ne çabuk geçti…

Daha dün gibiydi gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”i yayınlamaya başladığım günler…

Ne sıkıntılı, ne zor günlerdi…

Hiçbir şey yokken var ettiğim, bir top teksir kâğıdına senet verip alıp gazete bastığım günler…

Şimdi yaşlanmış, yorgun ben…

Can Yücel ne güzel söylemiş.

Kim demiş?

Unumuzu elemiş,

Eleğimizi asmış iken,

İki otuzu devirip,

Altmışını aşmışken,

Feleğin çemberinden

Yüz akıyla geçmiş,

Derdi kederi,

Tam ardımıza atmışken,

Nereden çıktı bu yaşlılık?

Oysa biz

Emek verip,

Hesap verip,

Bin bir zorlukla

Hayattan yaş aldık..

Kim demiş yaşlandık?

Gönlümüze girip baksalar,

Ruhumuza hâl-hatır sorsalar,

Saçımızdaki akları

Yaşanmışlıktan saysalar,

İçimizdeki çocuğu görseler,

Ahhh bunları bir bilseler..

Çocuklar büyümüş,

İşler görülmüş,

Bitmiş çoluk-çocuk,

İş-güç kaygısı,

Geriye yaşamak kalmış,

Sahi kim demiş?

Bizler yaşlanmışız!

Bedelini ödeyip,

Hayattan yaş almışız...

            *ŞEVKET GÜNER