Türkiye geçtiğimiz hafta başında sansürün kaldırılmasının 113. yılını geride bırakırken, son yıllarda giderek artan sansürcü zihniyetiyle 24 Temmuz Basın Bayramı’nı, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 154. Sırada girmiş.
Bir kere basın kendini kontrol etmeliydi, edemedi.
Hani nerede ülkenin en çok satan Amiral Gemisi Gazete?
Hani ne oldu bütün bu ulusal yayın yapan gazetelere?
Hepsi kendi mesleklerini ve meslektaşlarının ipini çektiler!
Şimdi hiçbirisi okunmuyor satılmıyor, kendilerine ihanet ettiler!
Ya yerel gazeteler?
Benim mesleğimi kimlerin yaptığına bakın ne olduğunu anlarsınız.
Nerde bir zamanların Ahmet Emin Yalmanları, Abdi İpekçileri, Uğur Mumcuları, daha başkaları…
Şimdi akılları başlarına gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Deavutoğlu,24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle “eğilmeyen gazetecilere selam olsun!” demiş.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali babacan da “basın demokrasinin ayrılmaz parçası!” demiş.
Dün basına demediklerini bırakmayan iktidar partisi sözcüleri ve bugünkü muhalefet partileri bugün basının yanında gözüküp seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Yazık oldu Türk Basını’na…
Basında Sansürün Kaldırılışının 113. Yılıymış!
Ama 154. Sıradayız!...
İşte anlayın ülkemizde basının ne kadar hür ve bağımsız olduğunu!..
*ŞEVKET GÜNER