Şehrimizin tanınmış simalarından, Sülükçüzadelerden, fotoğraf sanatçısı Arif çoban ile büyük şair-yazar, hukukçu, Türkçü Celâl Tekiner’in akrabası Osman Sülükçü iki de bir övünür durur.
Kent Park’ta bir daire, bilmem nerde bir dükkân, falan yerde bir daire, bilmem nerde yazlık villa olduğunu sayar durur bizim Osman Sülükçü…
Osman Sülükçü bu malları ile övüne dursun bir de benim mal beyanımı okusun istedim. Tıpkı şair Can Yücel’in mal beyanı gibi…
1- Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen,
2- Gökyüzünde bir bulut,
3- Bitlis'te beş minare,
4- Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili,
5- Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı,
6- Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü,
7- Palandökende bir palan, iki döken,
8- Kastamonu'da üç kasto,
9- Üç fay hattı,
10- Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma,
11- Dünyada mekan,
12- Ahirette iman,
13- Denizde kum,
14- Uzayda yerçekimsizlik,
15- Bi' çuval gazoz kapaği,
16- Bi' kiprit kutusu sigara izmariti,
17- On sekiz saç biti,
18- Biri ingilizce 6 adet küfür,
19- Yirmi tane boş naylon poşet,
20- Sevenlerin kalbinde kurulmus bir taht,
21- Bi' sürü saç sakal, kıl, tüy, yün,
22- Uç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank,
24- İki büyük taş kütlesi,
25- Bir adet ağaç gölgesi,
26- Üç kuş kanadı sesi,
27- Bi' sürü kedi köpek,
28- Bi' marmara denizi,
29- Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci,
30- Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu,
31- Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili,
32- Nakit 15 kuruş,
33- Anne babadan kalma yarısı yaşanmş bi' ömür.
Haa unutmadan söyleleyim davul tozuyla minare gölgesini de kendisine verebilirim.
*ŞEVKET GÜNER