Çok uzun zaman değil, 
Yine böyle bir kış günüydü,
“Ahi Baba” Mustafa Karagüllü aradı:
“Şevket Efendi evladım nerdesin?
Ben Ahi’deki Ahi Baba Ocağı’ndayım”
Yürüyerek, soğuk ve karlı bir kış günüydü,
Çıktım Ahi Baba Ocağı Kütüphanesi’ne,
Orada müşterek dostumuz 
Mehmet Metintürk de vardı,
Ben biraz kitapları karıştırdım,
“Ahi Baba” ve Metintürk ısrarlıydılar,
“Ahi Baba” Ahiliği anlatırken heyecanlıydı
Metintürk, Bölükbaşı’yı coşkuyla anlatıyordu,
“Gel otur yanı başımıza” dediler,
Oturdum yanlarına saygıyla,
Sanki Boğaziçi vapurundaydık,
Sanki Aşiyan’a gidiyorduk,
Baktım “Ahi Baba” çok hüzünlüydü,
Metintürk de eskilere özlem duyuyordu,
Sustular, ortalığı sessizlik kapladı,
“Şevket Efendi evladım biz gideriz,
Ama sen kaleminle çok sevdiğin,
Kırşehir’imizi ve bizleri unutma”
Sözleri hala belleklerimde,
Bugün andım bu güzel insanları…

*ŞEVKET GÜNER