CHP uzun yıllar sonra Kırşehir Belediyesi’ni yeniden kazanmak için çok büyük mücadeleler veriyordu.
    Kırşehir Belediyesi’ni elinde bulunduran iktidar partisi, 15 yıldır yönettiği Kırşehir’in bir bölümüne hizmet götürürken, bir bölümünü hizmetten yoksun bırakmıştı.
    Neresi mi derseniz?
    Kuşdilli, Hızırağa, Akbayır, Güneykent, Taşlık gibi daha başka yerler...
    Bunu bilen Kırşehirliler, Kırşehir Belediyesi’nin ancak CHP’li bir Belediye yönetimi ile alınabileceğini görerek, biraz da stratejik davranarak İYİ Parti ile iş birliği yapan CHP’ye yöneldi. Ama bu gemiye bir kaptan gerekiyordu. O da ticari ve siyasi hayatında doğru, düzgün ve dürüstlüğü ile öne çıkan, bizim de desteklediğimiz dostumuz Selahattin Ekicioğlu olmuştu. 
    Ancak Ekicioğlu kendisiyle sorun yaratmadan el ele vererek çalışacak ekibini belirlerken, kendisi mi seçmişti, ya da partisi mi belirlemişti bilmiyorum ama çok gitmeden bir yıl sonra çatlak veren olaylar basına yansıdı. 
    Çok güvenerek görevler verdiği bazıları gemiyi terk etmeye başlamışlardı. Yani Başkan Ekicioğlu’na bir anlamda sırtlarını dönmüşlerdi. Üstelik ayrılıp giderken ağır eleştirilerde de bulunmuşlardı.
    Siyasette öyle yapanlara ne denir ben bilmiyorum. 
    Şimdi gelelim geçtiğimiz günlerde CHP ile İYİ Parti arasında Belediye Encümeni konusunda ortak bir karara varmışlar. Belediye Meclisi toplantısında encümen belirlenirken,  yapılan anlaşmaya uyulmadan hariçten birinin getirilmesinin sorumlusu CHP’de görev alan birisinin olduğu ve böylece hem CHP’ye, hem de Selahattin Ekicioğlu’na “Ben istediğimi yaparım, ben istediğimi seçtiririm!” demeye getirerek İYİ Parti’yi de minder dışına atarak Kırşehir Belediyesi’nde böyle bir sorumsuzluk örneği yaşanmıştı. 
Aslında CHP’liler bilmiyorlar ki İYİ Parti olmasa, İYİ Parti’ye verilen oyların 2 bini karşı tarafa gitseydi, karşı taraf üçüncü defa seçilirdi. Ama bu gerçeği bilmeyen, gerçekleri görmezden gelen, halen Belediye’de zaman zaman Başkan Ekicioğlu’nun icraatlarına diklenen birilerinin CHP’ye ve belediye yönetimine verdiği zarar nasıl telafi edilir bilemiyorum.
Seçimlerde kimsenin ekmeği ile oynamayacağını, partizanlık yapmayacağını üstüne basa basa söyleyen Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun bu sözünü tuttuğu, hala kendinden önceki AK Partili Belediye yönetiminde müdürlük yapanları da görevinde tuttuğunu da herkes biliyor. Başkan Ekicioğlu’nun zaman zaman kendi partisinden gelen eleştirileri de göğüslemek durumunda kaldığı da ortada…
Hatırlatmak isterim ki 1970’li yıllarda Millet Parti’li Orhan Baycan’ın bir gecede nasıl CHP’li yapılıp, CHP’den Kırşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterildiğini geçmişte çok yazdım. O günkü CHP’nin Milletvekili bir Mustafa Aksoy ile bir Belediye Meclis Üyesi Reşat Sülükçü, daha başka isimler unutulur mu?
CHP’nin “Kara oğlan”ı Mustafa Aksoy o zaman da bugünkü gibi çatlak sesleri nasıl bertaraf ettiğini, Belediye’yi kazanmak için neleri sineye çekmişti. O büyük adam benim de çok iyi bir dostum olan Mustafa Aksoy’u ve Reşat Sülükçü’yü rahmetle anıyorum. 
Bu isimlerin sayesinde o günkü Kırşehir Belediyesi’ni Orhan Baycan iki dönem kazanmıştı. Bu olay bugünkü CHP’lilere örnek olur inşallah. 
Bu gerçekleri bilmeyen araştırsın, bugünkü belediye yönetimine sorun çıkarıp, kendi partisi CHP’ye gol atmaya çalışanları da unutmamalı. Yoksa bu tip kişiler yüzünden bir daha CHP’nin Kırşehir’de hiçbir seçimde kazanma şansının olmadığını da hatırlatmak isterim.
Bugünkü genç CHP’liler Kırşehir Belediyesi’ni kendilerinin sayesinde kazandıklarını sanmasınlar. Belediye Meclisi’ne yazdıkları isimlere bir baksınlar. Bunlar mı Ekicioğlu’nun kazanmasını sağladılar?
Başkan Ekicioğlu, kendi dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile kazandı. Bunu da CHP’liler akıllarından çıkarmasınlar. 
İki Başkan Yardımcısı ile İYİ Parti’nin susturulduğunu söyleyenler giderek artıyor. CHP’liler ve Başkan Ekicioğlu İYİ Parti’nin verdiği desteği de unutmamalı. *ŞEVKET GÜNER