Referanduma şunun şurasında 3 hafta kaldı bakalım ne çıkacak. Her zaman dediğimiz gibi Kırşehir’deki çıkacak olan sonuç aslında Türkiye’nin sonucudur.

Referanduma şunun şurasında 3 hafta kaldı bakalım ne çıkacak.
Her zaman dediğimiz gibi Kırşehir’deki çıkacak olan sonuç aslında Türkiye’nin sonucudur.
Şöyle ki; Kırşehir’deki seçim sonuçları Türkiye’deki sonuçlar ile paralel gitmekte. Kırşehir’de Ak Partili seçmende sıkıntı yok gibi gözüküyor, sorun şimdilik MHP seçmeninde.
Kırşehir’in sokak ve caddelerinde tanıyıp bildiğimiz birçok MHP’li ile konuştuğumuzda neredeyse yarı yarıya “evet” bir diğer deyiş ile “hayır” diyeceklerini söylüyorlar.
“Hayır” diyenlerin gerekçe ise aslında çok basit ve anlamsız “tek adam istemiyoruz, Bahçeli partiyi sattı, Bahçeli evet diyorsa biz hayır diyoruz …”
Peki Bahçeli “Hayır” deseydi, siz “Evet” mi diyecektiniz gerçekten?…!
Birde sayın Bahçeli için “partiyi sattı!” deniliyor ya acaba kaç paraya ve kime ne için sattı sormak lazım…!
Gerçekten siyaset bu kadar basit bir kısır döngü içerisinde mi yürüyor, yoksa yukarıda bizim bilmediğimiz çok daha değişik şeyler oluyor da bizim mi bilgimiz yok.
Öyle ki bugüne dek devlet adamlığından hiç endişe duymadığımız Devlet Bahçeli bunları düşünerek mi “evet” diyor acaba?
MHP seçmeninin kızdığı ve “hayır” demesine en büyük neden ise Sayın Cumhurbaşkanının Bahçeli için “zürriyetsiz” demesi imiş, kıyaslama yapmak doğru olmaz ama Rahşan Ecevit’te “it sürüleri” demişti ve bunu tüm ülkücü camia için söylemişti, bu söylemleri çoğaltmak mümkün ama etik bir söylem olmadığı için yazmaya gerek duymuyorum.
Kaldı ki MHP seçmeninden bazı kesimde Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer parti liderleri için çeşitli sözler söylemekte idi…
Kırşehir’deki Ülkücü kesimin ben en az yarısının “evet” diyeceğini görüyor ve gözlemliyorum.
Ayrıca yerel de kimse partinin geneli adına konuşamıyor konuşamaz da, konuşmamalı da. Kişi sonuçta sadece kendi attığı oyu nereye attığını bilir gerisini bilen bir tek Allah…
Bu anlamda kişiler kendi kişisel tercihini söyler biz gördüklerimizi ve duyduklarımızı yazıyoruz.
Daha dün grup konuşmasında Sayın Bahçeli “Ben Başkan Yardımcılığı filan asla istemiyorum ve evet demesinin nedeninin asıl nedeni buydu dedirtmem. Benim öyle bir düşüncem asla olmadı olamaz da” demişti.
Ayrıca devamında “hayır”cılar için “Bunlar çılgına dönüp kudursalar da millet için 'evet', devlet için 'evet', Cumhuriyet için 'evet', Türklüğün bekası için 'evet' diyeceğiz” demişti.
Aynı sert tepkisini bu kez CHP için dile getirdi ve şunları dedi:
“Cumhurbaşkanlığını halk tarafından seçilmesine direnenler CHP'nin başını çektiği kaos çetesidir. O dönemde demokrasinin çarkını dönenler MHP'dir. O gün bizi eleştirenler bugün yine karşımızdadır. Bu kararımızın arkasında 3 kritik dönemeç vardır. Biri 21 Ekim'de Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesidir. Bu yolu açan 367 tıkacını koyanlardır. İkinci olarak 10 Ağustos'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Üçüncüsü olarak 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün hain kalkışmasıdır. 15 Temmuz'da gördük ki ikinci Sevr yanı başımızdadır. İşgalin eşiğinden döndük. Millet müdahale etmeseydi felaket bizi yiyip bitirecekti.
“Açıktır ki bu feci olaylar milletin zihninde değişimlere yol açmıştır. Değişim hareketleri normaldir. Allah muhafaza 15 Temmuz başarılı olsaydı, Bosna, Ruanda, Kongo'da yaşanan dram ve iç savaş şartları yaşanabilirdi. Darbeyle son vuruşu yapmak istediler.
“Fırat Kalkanı ile cevap verdik. Komşu ülkelerdeki yangın büyüdü ve ülkemize tesir etmeye başladı. Milli şuurla karşı durduk. Devlet millet uyumunun tahkim edilmesi görevimizdir. Önce oyunu yukarıdan bozacağız. Küresel güçlerin kanlı tezgâhlarını devletle birlik olarak dağıtacağız. Bu nedenle referandumda milletimizin sesini duyacak ve “EVET” diyeceğiz. Sinsice hilelere takılmayacak ve “EVET” diyeceğiz. Zemzem ile zehri birleştirenlerin cumhuriyet elden gidiyor diktatörlük geliyor!” diyenlere bakmayacağız. Biz Türkiye'nin dirilişine “EVET” diyoruz. Rejim değişikliği diye kızılca kıyamet koparan CHP'nin yalanlarını boşa çıkarmak için “EVET” diyoruz. “EVET” diyerek bölücü terör örgütlerine dünyayı dar edeceğiz. Türkiye'yi Alman Başbakanına şikâyet eden CHP zihniyeti ile yakın hısımı HDP ile sandığın dibine geçecektir. FETÖ'cülerin algı operasyonları tutmayacaktır. Adından halk olup halka alakası olmayanlar referandum sonrası kaçacak delik arayacaktır…”
Bunları söyleyen bir siyasetçi yani Sayın Bahçeli bu sözlerinde sizce samimi değil miydi? Kırşehir’deki “Hayır” diyen MHP seçmeninin en büyük sorunu kendisi gibi düşünmeyen ve hareket etmeyenlere hemen “partiyi sattı, AKP’nin koltuk değneği oldu” gibi sözler söylemekten geri durmamalarıdır.
Siz gene de bir kez daha düşünün; önce Bahçeli neden “Evet” diyor, sonra da bir MHP’li ve Ülkücü olarak “Hayır mı, Evet” mi demek gerektiğini…
Sonuçta bu referandum seçimi ne AK partinin, ne CHP’nin nede HDP’nin seçimi olacak. Bu seçim MHP’nin seçimi olacak tıpkı bundan önce güven oylamasında, Cumhurbaşkanlığı seçiminde… olduğu gibi. “Evet”te çıksa, “Hayır” da çıksa bunun sorumlusu MHP ve MHP seçmeni yani siz olacaksınız. Bu seçimin kilit partisi Ülkücü camiadır. Bu yüzden bu camia yıllardır savundukları ”lider-doktrin-teşkilat” tartışılmaz tezine uygun mu hareket edecek yoksa karşı taraftan mı yer alacak bunu gözleyip göreceğiz…

BİZ HİÇ ISINAMADIK REİS…

Kırşehir’de baharın geldiği, sıcakların kendini gösterdiği, ağaçların çiçek açmaya başladığı ve doğanın yeniden doğduğu bu sıcak günlerde biz hala üşüyoruz, üşümek ne kelime donuyoruz…!
Seni katledenlerin, ölüm fermanını imzalayanların ve bütün buna sebep olanlar ortaya çıkarılıncaya kadar da üşümeye devam edeceğiz. Bu devleti karşılıksız seven tek devlet adamı kim diye sorarsanız elbette ki bunun cevabı KOCAREİS olurdu… Mekânın Cennet olsun Gül Yüzlü ADAM…

ŞEHİT LİDER YAZICIOĞLU’NUN BİR SÖZÜ

Uzun adam değil, dik adam olmak lazım. Paranın yıkamadığı, nefsin bükemediği, huzura şahadetle devam eden helali zade bir adam olmak lazım, adanmış olmak, has olmak lazım…
Er meydanı kahpelik kabul etmez…
TÜRK OCAKLARI: 25 Mart 1912 yılında İstanbul'da bir kültür derneği olarak Türklerin haklarını korumak üzere kurulmuş olan Türk Ocaklarının 105. yılı kutlu olsun nice yaşlara…