Emekli mektupçu Rüştü Yurdakul 1961 yılında yazmaya başladığı ve bir yılda tamamladığı “Hayatımın Romanı ve Harp Hâtıralarım” adlı kitabında Kırşehir'de görev yapmış mutasarrıfları sayarken onlarla ilgili kısa açıklamalar da yaparak yakın tarihimizi aydınlatacak önemli ipuçlarına da yer vermişti. İlk bölümünü geçen yazımda verdiğim mutasarrıfların bu ikinci bölümünde de okuyacağınız gibi İkinci Meşrutiyet'i izleyen yıllarda halkın ayaklanarak Mutasarrıf Nâbi Bey'i çarşıda sürüklediğini ve mutasarrıfın hemen o gece apar topar Kırşehir'i terk etmek zorunda kaldığını, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'na başlamak üzere Hey'et-i Temsilîye ile Kırşehir'e geldiği 1919 yılında Leon Efendi adlı bir Ermeninin Kırşehir mutasarrıfı olduğunu biliyor muydunuz?

İşte bunun gibi Kırşehir'in yakın tarihine ait önemli birçok bilgiyi bulacağınız Rüştü Bey'in anıları ileride göreceğiniz üzere gerek üslûbunun çok sade ve içten olması, gerek olayları abartmadan olduğu şekilde aktarması bakımından da ayrıcalık taşımaktadır. Şahsen tanışıp görüşmek şerefini bulduğum değerli büyüklerimizden Rüştü Bey yaşadıklarını, gördüklerini kaleme alacak olanlara örnek teşkil edecek özelliklere sahip idarecilerimizden biriydi. Herkes onun kadar kişilik sahibi ve dürüst olabilseydi diyorum ki ülkemizde çok şey değişirdi.

Anılarının her bir bölümüne başlayışta rahmetle andığım Rüştü Yurdakul'un yazdıklarına kaldığımız yerden mutasarrıflarla devam ediyorum. Ardından Cumhuriyet'in kuruluşundan 1962 yılına kadar Kırşehir'de görev yapmış valileri aktaracağım.

NÂBİ BEY'E KARŞI HALK AYAKLANMIŞ,

KENDİSİNİ ÇARŞIDA SÜRÜKLEMİŞTİ

“Hayri Bey (1325-1909): Kısa bir müddet kalmıştı.

“Nahit Bey (1326-1910): Yaşlı ve ava çok meraklı idi. Maraş'a gitmişti.

“Nâbi Bey (1327-1911): Daireye az gelir, evinde yatardı. Halk ayaklandı, çarşıda sürüklediler. O gece gitti. Birçok Kırşehirli hapsedildi.

“Abdullah Sabri Bey (1329-1913): Değerli zattı. Ben bunun zamanında askere gitmiştim.

“Hilmi Bey (1331-1915): Ben askerde idim.

“Kemal Bey (1332-1916): Giritli imiş. Ağabeyim Çelebi Ağa iyi bir zat olduğunu söylemişti.

“Necip Bey (1335-1919): Bu zat zamanında askerden gelmiştim. Mülkiye müfettişi olmuştu.

“Leon Efendi (1335-1919): Ermenidir. Mutasarrıflığı kısa sürmüştür.

“Ekrem Bey (1336-1920): Bu zat beni Müddeiumumî (Savcılık) Başkâtipliği'nden Daimî Encümen Başkâtipliği'ne tâyin ettirmişti. Ankaralı'dır.

Sait Bey (1337-1921): Millî Mücadelede çalışmıştır. Tekâlif-i Millîye işlerini bana vermişti. Daima birlikte ve karşısında çalışırdık. Dahiliye Vekâleti'nde genel müdürlüğe gitmişti. Beni Vekâlet Teftiş Kurulu Başkâtipliği'ne götürmüş, sonra da Kırşehir Tahrirat Müdürlüğü'ne göndermişti.

“Fethi Bey (1338-1922): Bu zatla da Tekâlif-i Millîye işlerini birlikte yaptık. Beni çok tutar, her işlerini bana yaptırırdı. Bursa Valisi iken Eskişehir'den beni yanına almak için uğraşmış, fakat vali bırakmamıştı. Sonra Bursa mebusu olmuştu.

“Atıf Bey (1339-1923): Bu zat Kırşehir Mutasarrıflığı'na, ben de Tahrirat Müdürlüğü'ne birlikte gelmiştik. Sonra Ankara Valisi olmuştu. Zamanında mutasarrıflık adı valiliğe çevrilmiştir. Sonra Rize mebusluğuna seçilmiştir.”

SON MUTASARRIF, İLK VALİ: ATIF BEY

Cumhuriyet'in ilânıyla birlikte Rüştü Yurdakul'un da belirttiği gibi mutasarrıflık adı valiliğe çevrilmişti. Ancak son mutasarrıf olarak gösterilen Mehmet Atıf (Tüzün) Bey Cumhuriyet'in ilk Kırşehir valisidir. Rüştü Bey 26 Kasım 1923 - 11 Ocak 1925 tarihleri arasında görev yapan Atıf Bey'i valiler listesine almamış ve son mutasarrıf Atıf Bey'den sonra bu göreve gelenleri vali adıyla tanıtmıştır.

“Hâzım Bey (1925): Ben Çorum Tahrirat Müdürü iken izinli gelmiş, kendisini ziyaret etmiştim. Burdur Valiliği'ne gitmiş, orada makamında Nafia (Bayındırlık) şoförü tarafından öldürülmüştür.

“Safa Bey (1927): Ben Çorum'da idim. Altı ay kadar kalmıştır.

“Nâzım Bey (1928): Uzun yıllar suya sabuna dokunmadan Kırşehir'de oturmuştur. Büyük Ata'nın tenkidine uğramış, Ordu Valiliği'ne gitmiştir.

“Mithat Saylam (1935): Dört yıl kalmış, büyük eserler yaratmıştır. Bugün Kırşehir'de ne varsa hep bu zatın yadigârıdır. Ne yazık ki bu mübârek adamın heykeli dikilmemiştir. Ancak bir ilkokula adı verilmiştir.

KELEŞOĞLU YASSIADA'DA İNTİHAR ETTİ

“Bekir Sami Baran (1939): Kırşehir'de altı yıl oturmuştur. Hiçbir şey yapmamış, yapılacak işlere de engel olmuştur. Zamanında emekli olarak Eskişehir'den geldim. Bana zorla Belediye Başkanlığı'nı kabul ettirdi. Zorla diyorum, çünkü Kırşehir'de Belediye Başkanlığı yapamazdım. Bir ay sonra bozuştuk. Uzun süre uğraştık. Ben Belediye'den istifa ettim, sonra Halk Partisi Başkanı seçildim. Benimle uğraşmaya devam ediyordu. Nihayet 21 Temmuz 1945'te emekliye ayrıldı.

“Mahmut Nedim Aker (1945): Vekil vali idi. Kötü hareketi yüzünden altı ay içinde Balıkesir Vali Muavinliği'ne gönderildi.

“Cevat Ökmen (1946): Zamanı seçim gürültüsü ile geçti. Ben Halk Partisi Başkanlığı'ndan istifa ettim.

“Refik Noyan (1947): Spor alanı ve öğretmenler lokalini yaptırdı.

“Cavit Kınay (1948): Çalıştı, bilhassa şehrin birçok yollarına kaldırım yaptırdı. Okul ve diğer işlerde faydalı hizmetleri görüldü.

“Edip Yavuz (1949): Zamanında ben Demokrat Parti Başkanlığı'na getirildim, birbuçuk yıl sonra istifa ettim. Ordu Valiliği'ne gitti.

“Yahya Eryetkin (1951): Kısa bir müddet kaldı, emekliye ayrıldı.

“Cemil Keleşoğlu (1951): Önceki vali gibi kısa bir müddet kaldı, İçişleri Bakanlığı'nda genel müdürlüğe gitti. Konya Valisi iken Yassıada suçluları arasına alındı. İntihar etti.

“Fethi Tansuk (1952): Kırşehir'de sevilmiş, çalışmıştır.”

VALİ TURGUT EĞİLMEZ TERME

KAPLICASI'NA DA EL ATMIŞTI

“Süleyman Onur (1953): Kırşehir kaza yapılmadan önceki son validir. Rahatça oturmuştur. Güzel Kırşehrimiz alnının kara yazısı olarak kazalığa indirildiğinden Erzincan Valiliği'ne gönderilmiş ve orada ölmüştür. Kayserili'dir.

Kaza oluşumuz: 20 Temmuz 1954 Salı

KAYMAKAMLAR

“Hilmi Dağcıoğlu (1954): Bu zat çok enerjik, çok çalışkandı. Birçok validen başarısı üstündü. Bağlı bulunduğumuz Nevşehir Valiliği'ne gönderildi.

“Nihat Oğuz Bor (1955): Bir iş yapmadı. Nazilli Kaymakamlığı'na gitti.

Tekrar vilâyet olduk: 1 Temmuz 1957 Pazartesi

VALİLER

“Turgut Eğilmez: 1 Temmuz 1957'de geldi. 21 Mayıs 1958'de Zonguldak Valiliği'ne gitti. Kırşehir'de iyi çalıştı. Terme Kaplıcası işini ele aldı. Başarılı işleri görüldü.

“Ahmet Tekelioğlu: 27 Haziran 1958'de geldi. 27 Mayıs 1960 ihtilâli münasebetiyle ayrıldı. Çok dürüsttü. Sessiz çalışırdı.

“Hakkı Nevzat Baykal: 1960 Haziran'ının ortalarında geldi. Geldiğinde bir defa görüştüm. Sonra hastalandım, ameliyat geçirdim, bir daha görüşmedik. Çok çalıştı, eserler bıraktı.

“Fuat Kadıoğlu 1962 Cumhuriyet Bayramı'ndan birkaç gün önce geldi. Bir defa görüştüm.”

İKİNCİ KIRŞEHİR İLİNİN İLK VALİSİ TURGUT EĞİLMEZ

Yeniden il olduğumuz 1 Temmuz 1957 tarihinde yetkililer ilk vali Turgut Eğilmez'i Kırşehir halkına takdim ederken “Başbakanımız Menderes Kırşehir'e seçme bir vali gönderdi. Kıymetini bilin” demişlerdi. Bu söz gerçekten doğru çıkmış, Turgut Eğilmez 10 ay 20 gün süren Kırşehir Valiliği sırasında araştırmış, incelemiş, atandığı Zonguldak'a giderken arkasında “Kırşehir İli Hakkında Etüdler ve Dilekler” başlıklı birkaç klasör dolusu dosya bırakmıştı.

“Kırşehir Vilâyet Gazetesi”nde üç ay boyunca yayınlanan dosyalarda Kırşehir'e ait geniş bilgi verildikten sonra ilin sorunları ele alınıyor, gelişme ve kalkınma imkânları, ihtiyaçları ileri görüşlülükle tek tek ortaya konuluyordu. İşte o dosyalarda bulunan etüd ve dileklerin fihristi:

Hükûmet konağı yapımı. Jandarma binası yapımı. Polis binası yapımı. Hirfanlı Baraj Gölü kenarında plâj, otel ve saire yapılması. Terme ve Karakurt kaplıcalarının imarı. Kasaba (o tarihte Kırşehir merkez nüfusu 20 binden az olduğu için kasaba sayılıyordu) suyunun tevsii (3000 metre 10'luk boru, 1000 metre 1/2, 1, 1.5 parmaklık boru ihtiyacı var). Kaman suyunun tevsii. Halk, İş ve Emlâk Kredi bankalarının açılması. Emlâk Kredi Bankası'na bir mahalle yaptırılması. Et ve Balık Kurumu'nca soğuk hava tesisi yaptırılması. Toprak Mahsulleri Ofisi'ne lojman yaptırılması. Ofis silo ve lojmanlarının etrafının tanzimi ve park haline getirilmesi. Lise, Erkek Sanat Enstitüsü ve Kız Sanat Enstitüsü için yeni binaların yaptırılması. Okulsuz ve tedrisatsız 76 köyün programa alınması (ki bu köylerden 18'i programa alınmıştır). Nafia (Bayındırlık)'nın yol makinaları ihtiyacının karşılanması. Kırşehir içinden geçen 2800 metrelik yolun asfaltlanarak iltisak yolu olarak kabulü. Hirfanlı etrafındaki yolun Adana asfaltına ve Kırşehir'e yaklaştırılması. Kırşehir - Karalar Köyü - Hirfanlı - Adana yol şeridinin tamamlanması. Toprak altı sularının istikşafı ile ileride ucuz enerjiyle bu suların toprak sathına çıkarılması etüdünün yapılması. Kasaba dahili suların tanzimi ve etüdünün hazırlattırılması. Göl sularının enerji ile depolaştırılıp tevzii. Kırşehir ve civarında halıcılığı teşvik hususunun etüd edilmesi, bir halı ve yün ipliği fabrikası kurulması. Tiftik mensucat fabrikası kurulması, rakı fabrikası kurulması, viski fabrikası kurulması.

Öngörülen ve o zamanki koşullara göre büyük önem taşıyan bu yatırımların yıllar sonra gündeme alındığını göz önüne alırsanız ilçeliğe düşürülerek Kırşehir'e yapılan büyük haksızlığın telâfi edilmesi için Başbakan Menderes'in onayıyla Vali Eğilmez'e 1957 yılında yüklenen tarihî misyonun ne kadar isabetli olduğu anlaşılır.

Ya Turgut Eğilmez'in Kırşehir'den ayrıldıktan altı ay sonra 27 Kasım 1958 tarihinde “Zonguldak Valiliği - Hususî” antetli kâğıda el yazısıyla yazıp mobilya ustası Mehmet Ali Ökse'ye gönderdiği “M. Ali Usta” diye başlayan dört sayfa mektupta Kırşehir'de iken makamının mobilya işlerini büyük ustalıkla yapmasından duyduğu hayranlığı belirtmesinin ardından “Kırşehir'de bir müddet yaşayan, Kırşehirli ile arkadaşlık eden Kırşehir ve Kırşehirli'nin cazibesinden, sihrinden kendini kurtaramaz. Zonguldak çok büyük, çok asrî bir şehir, fakat emin olun Kırşehir'in sıcak ve samimî havası yok. Kırşehir'i her zaman muhabbetle anıyoruz” diyerek Kırşehirliler'e karşı beslediği sevgi ve özlemi dile getirmesine ne dersiniz?

1977 yılında İzmir Valisi iken istifa ederek emekliye ayrılan, "Geç Kalan Şiirler" adlı bir de kitabı bulunan Turgut Eğilmez 2006'da 91 yaşında aramızdan ayrıldı ve İzmir'de toprağa verildi. Kendisinden sonra Kırşehir'e yapılması gereken yatırımların yıllar öncesinden zeminini hazırlayan ikinci Kırşehir vilâyetinin ilk valisi Turgut Eğilmez'i Kırşehirli olarak rahmetle anıyorum.