Bazen hiç bir şeyi bilmemek, çok bilmekten daha faydalı gibi geliyor bana. 
İnsan bazı konuları, kendini yetkili zanneden kimselerin ağzından duyunca, hele bir de bu gibi kimselerin geçmişleri biliniyorsa paniklememek elden değil. Bilmem hangi partinin tek temsilcisi ve yakında iktidar olacağını söyleyen politikacı yazar vatandaşımız öyle bir çıkış yaptı ki ağlasak mı, gülsek mi şaştık kaldık. 
Taliban Afganistan’da devrim yapmış ve Atatürk nasıl Türkiye’de devrim yapmışsa, Taliban lideri de Afganistan’da devrim yapmış! Yani ne olduğu belli olmayan ve dünyanın terör ilan ettiği ve bunların içinde Türkiye’nin de terörist olarak tanıdığı bir topluluğu ve başındaki adamı Atatürk’le eşdeğer tutuyor ve övgülerle bahsediyor!
Son zamanlarda bir Taliban sevgisi başladı Türkiye’de. Her kesim değil de bazı dinci kesimler bayağı sempati duyduklarını alenen seslendirdikleri gibi, bir de bayram havasına girdiler. Kendinin yarattığı ve adına Taliban dediği bir örgütü Amerika on sene sonra nasıl bir plan kurdu ise, yıllardır eğitip silahlandırdığı 300 bin Afgan askerini bir avuç adeta çapulcu topluluğuna teslim etmesi nasıl değerlendirilmeli? 
ABD’nin her planı 40-50 yıl önce hazırlanmış planlardır, bunu babası İngiliz’le paralel olarak dünya üzerinde uygular.1746 yıllarında kurduğu Afganistan’ı sanki bu günler için hazırlamış ve şimdi uygulamaya koymuş. Afganistan dünyanın en fakir ülkelerinden birisi. Yeraltında işe yarar herhangi bir madeni de yok. Çok dağlık ve zor coğrafyası yanında, ulus olamayan ve vatan sevgisi taşımayan değişik etnik guruplardan oluşan hâlâ aşiret ve ağa düzeniyle idare edilen, tek gelir kaynağı uyuşturucu yetiştirmek ve satmak olan, nasıl bir İslâm ülkesi olduğu bile tartışılan bir ülke. 
El-Kaide’den sonra misyonunu tamamlayan DEAŞ ise yedeklik olsun diye kurduğu Taliban ismini hangi coğrafyada kullanacağı artık belli olmaya başladı. Türkiye’ye bu ülke insanları tarafında sempati duyması Atatürk zamanında önce de vardı ve hatta Enver Paşa bu ülkede Ruslara karşı savaşırken şehit edildi. Amerika’nın çekilmesiyle harekete geçen, yani ABD tarafında cesaretlendirilen Taliban’ın kullandığı silahlar, ABD’nin bıraktığı silahlar. Âdeta ABD Taliban’a Afganistan’ı teslim etti.
Bu örgütün tek anlaştığı ülke Pakistan ve finans eden Sudi Arab Emirlikleri. Türkiye gibi çok uzak, yaklaşık 3 bin kilometre yolu kat ederek ülkemize gelmek yerine neden, kültürel ve dil bakımından daha rahat anlaşabileceği Afgan’ın komşu ülkelerine gitmiyorlar?
Acaba Arap Baharı benzeri bir hareket ülkemizde mi ateşlemek niyetinde?
Türkiye’nin son zamanlarda hayli başını ağrıtan Suriye ve Irak vatandaşlarının sorunlarını çözememiş Türkiye’nin başına şimdi de Afgan sorunu mu açılmak isteniyor? 
Çok enteresan, öldüren Allah için öldürüyor, ölen Allah için ölüyor, silah ve mühimmat gavurun, ölen de öldüren de Müslüman. 
Peki “Allah kimin yanında?” diye sormadan edemiyoruz. 
Daha enteresan bir uygulamada vatandaşları kıllandırıyor. Bayram ve bazı dini etkinlikler için Suriye ve Irak’a gidip gelenler gibi, Afganlarda 3 bin kilometreyi aşarak ülkelerini ziyaret edebilecekler mi? 
Yalnız şunu yetkililer bilmiyor veya duyup biliyorlar, Suriyeli ve Iraklı gençler arasında Türkiye’ye karşı bir kin duygusu gelişiyor. Bizzat duydum memleketlerinde ayrılmalarının sebebi olarak Türkiye’yi görüyorlar. Bunu da bir not olarak hatırlayalım. Bize gelen Afganlıların geçtiği ülkelerde bilhassa İran’da korananın delta versiyonun yayıldığı en riskli ülke, bunları göz önünde bulundururken Avrupa’nın bilhassa Almanya’nın, Türkiye’nin yanındaymış gibi görünmesine ve oralarda gelecek üç-beş kuruşla Türkiye’nin düze çıkacağını düşünmek yanlış bir düşüncedir.