1980’lerin başı…
Hemşehrimiz Kemal Esensoy, 1988 yılında Kütahya Valiliği görevini yürütürken Balıkesir Valiliği’ne atanıyor.
Bir hafta sonra da Ordu’dan Balıkesir Şubesi’ne Banka Müdürü olarak atanan hemşehrimiz Recep Alaybeyoğlu ile Vali Kemal Esensoy’a başarılar dilemek için Kırşehir’de Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İhsan Yeşilli, Esnaf Odaları Birliği Başkanı “Ahi Baba” Mustafa Karagüllü, eski sanayi esnaflarından demirci Şevki Seçilmiş Balıkesir’e gidiyorlar. Önce Banka Müdürü Recep Alaybeyoğlu’nu ziyaret edip, onu da yanlarına alarak Vali Kemal Esensoy’u makamında ziyaret ediyorlar.
Vali Kemal Esensoy hemşehrilerini kapıda karşılıyor. Zira hepsi de valinin çocukluk arkadaşları. Birbirlerine Kırşehirlilerin tabiriyle takılıyorlar, akşam da Vali’nin misafiri oluyorlar. Hepsi de muhabbetle kurtlarını döküyorlar. 
İşte yukarıda anılarda kalan fotoğraftaki hemşehrilerimizi sizlere şöyle kısaca tanıtmak istiyorum:
Sol baştan birinci: İhsan Yeşilli: 30 yıla yakın Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanlığını yaptı. Onun döneminde çok sayıda özel teşebbüslerin kurduğu fabrikalara öncülük etti. Kendi fabrikalarında her gün valileri, belediye başkanlarını, banka müdürlerini ve misafirlerini ağırlardı. 
İkinci sıradaki Vali Kemal Esensoy: Kırşehir’in yerli ailelerinden ve Yenice Mahallesi’nden olan Esensoy iyi bir idareciydi. Atatürkçüydü, devlet adamıydı. Ankara’nın tanınmış Kırşehirli avukatlarından İsmet Esensoy’un da kardeşiydi. Uşak, Adıyaman, Kütahya, Balıkesir, Trabzon ve Bitlis’te 30 yılı geçkin valilik yaptı. Sonra kendi isteğiyle emekli oldu. Mayıs 2020’de vefat etti. Kemal Esensoy Kırşehir’e geldiği zaman “Ahi Baba” Mustafa Karagüllü ile gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”i de ziyaret etmeden gitmezdi. Kırşehir’e geleceği zaman arkadaşları, hemşehrileri onu il hududunda karşılarlardı. 
Soldan üçüncü sıradaki kasketli, demirci Şevki Seçilmiş: Vali Kemal Esensoy’un çocukluk arkadaşı olan Şevki Seçilmiş, eski sanayimizin demirci ustalarındandı.
Soldan dördüncü sıradaki, Banka Müdürü Recep Alaybeyoğlu: Babası Hususi Muhasebe Müdürlüğü’nde görev yapan, Mustafendi’nin oğlu Recep Alaybeyoğlu, görev yaptığı Ordu Şubesi’nden Balıkesir Halk Bankası Şubesi Müdürlüğü’ne atanıyor.  Ordu’da otobüse biniyor, Balıkesir’de sabah iniyor. İlk işi berbere gidiyor, traş olmak için. Ancak Recep Bey’in kafasında ve suratında bir tane bile kıl yok! 
Berber koltuğuna oturan Alaybeyoğlu, “Usta beni saç-sakal traş et!” diyor. 
Berber de “İyi ama senin kafan kel, saç yok nereyi, nasıl traş edeyim?” diyor.
O da “Evladım, sen makası şıkırdat, ben traş olduğumu anlarım!”
Berber, “Sen kimsin, ne iş yapıyorsun?” demiş. 
Recep Bey  de “Şu bankaya müdür olarak atandım. Müdürüm” demiş. 
Berber “Efendim senin kafa da ateşten atlamış da yanmış gibi!” demiş.
Berberin kafası daha da karışmış. “Hiç banka müdürüne benzemeyen birisisin ama müdürüm diyorsun” demiş.
Recep Bey, berberden ayrıldıktan sonra hemen yanındaki ayakkabı boyacısına ayakkabılarını boyatmak istemiş. 
Recep bey, boyacının sandığının başına dikilmiş. Boyacı, ayakkabıyı boyuyor, fırçalıyor, ama bir gözü de Recep Bey’deymiş. 
Boyacı: “Hemşerim nerden gelir, nereye gidersin?” demiş.
Recep Bey de “Bak şu bankaya. Ben oraya müdür olarak atandım, müdürüm” demiş.
Boyacı inanır mı, hemen berbere sormaya gitmiş:
“Ula şu kel adam var ya, banka müdürüyüm” diyor.
Sonuçta Recep Bey’le berber ve ayakkabı boyacısı arasında güzel muhabbetler geçmiş. Recep Bey Balıkesir’den ayrılırken, kendisi için düzenlen veda yemeklerine berber ve ayakkabı boyacısını da mutlaka çağırtıp, aralarında geçen anılarını onlara anlattırmayı ihmal etmemiş.
Daha fazla uzatmayalım. Recep Bey Balıkesir Halk Şubesi’nde 8 yıl müdürlük yapıyor ve ayrılırken Balıkesirliler onun için veda yemeği düzenliyorlar günlerce…
Sonra Recep Bey, Kırşehir Şubesi’ne müdür olarak atanıyor ve buradan emekliye ayrılıyor ve Kırşehirspor Kulübü Başkanlığı görevini üstleniyor. 
Son sıradaki Mustafa Karagüllü: 60 yıl Kırşehir Esnaf Teşkilatları’nın başkanlığını yaptı. Ahiliği gündeme getirip, bugünlere taşıdı. Karagüllü’nün yanındaki ise Yaşar Kıyık. 
Bugün hiçbirisi aramızda olmayan bütün bu güzel ve değerli hemşehrilerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad, mekânları cennet olsun.  *ŞEVKET GÜNER