Kırşehir’de yaşamım boyu ne insanlar tanıdım, neler gördüm, neler yaşadım.

Nice renkli simalar geldi geçti Kırşehir’den…

Ülkemizin yetiştirdiği büyük tarihçi yazar Reşat Ekrem Koçu İstanbul’un tarihini yazarken, bir şehrin nelerle anıldığına değinirken, tarihi yerlerini, hayırseverlerini, Ebusuud Hazretleri gibi değerleri unutmamıştı ama daha başka tanınmış kişileri de yazmadan edememişti.

Mesela parayı bilmem nerelerde kazanmış, ama ölümüne yakın bir zamanda hayır işlerine kendini vakfederek cami, okul gibi kurumlara harcamış kişileri de bu eserinde yer vermişti Reşat Ekrem Koçu…

Ben de Kırşehir’in yetiştirdiği değerlere ikinci kitabımda yer vermiştim.

Hamitli Rıza Sülsüpür’den Müfit Kurutluoğlu Hoca’ya, Lütfi Müfit Özdeş’ten Sahir Kurutluoğlu’na, Prof. Dr. Erol Güngör’den, Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü’ye, Prof. Dr. İlhan Şahin’den, Prof. Dr. Mehmet Ali Altın’a, Prof.Dr. Erkan Ahat’tan, Prof. Dr. Naci Gürses’e, Prof. Dr. Ramazan Mirzoğlu’dan, Prof. Dr. Yıldırım Türk’e, Şemsi Yastıman’dan Neşet Ertaş’a, Civelek Mehmet’ten, Şükrü Afşin’e, Selahattin Saygı’dan Cahit Obruk’a, Hukukçu-Şair-Yazar Celâl Tekiner’den Çete Mehmet Eken’e, Hacı Baş’tan Hacı Mehmet Gülten’e, Hamal İbrahim Ağa’dan, Hamal Tahsin’e, Hamal Hurşit’ten Hamal Sabri’ye kadar nice renkli ve unutulmaz simalar geldi geçti Kırşehir’den…

Siz bakmayın Kırşehir’de giyimiyle, kuşamıyla, davranışlarıyla, konuşmalarıyla Ebusuud Hazretlerine benzeyen, ağzını açtı mı kimseyi beğenmeyen, ona buna kulp takan, ama menfaatinden başka hiçbir şey düşünmeyen niceleri var ki bugün hala eciş bücüş yaşayarak ömrünü doldurmaya çalışıyorlar.

İşte Kırşehir’de garipliği ile tanınan ve herkesin sevip bağrına bastığı ve yakın tarihte kaybettiğimiz değerlerimizden birisi de Hamal Sabri oldu.

Hamal Sabri sabahları erkenden çıktığı evinden dört tekerlekli sürme arabasıyla akşama kadar esnafların malını taşıyarak geçimini sağlardı.

Güler yüzlü ve sempatik birisi olan Hamal Sabri, yaşlanan babasını da o dört tekerlekli arabasıyla taşıyarak gezdirirdi. Kırşehirliler bu güzel insanlara hep sahip çıkararak yardım ederlerdi.

Ancak son yıllarda kendisi de yaşlanınca hamallık yapamadığı için işini bırakmak zorunda kaldı. O da her sabah kalkar çarşı esnaflarının tek tek dükkânlarına gider, onlara dua okur, onlar da yardım ederlerdi.

Hamal Sabri’nin hayatı uzun yıllar böyle devam etti. Sonra bir huzurevine yerleştirilen Sabri burada uzun yıllar kaldı. Geçenlerde duydum ki Hamal Sabri bu çileli dünyaya veda etmiş.

Ben de Hamal Sabri’ye Allah’tan rahmet diliyorum, ruhu şad olsun.

*ŞEVKET GÜNER