Bundan 45 yıl önce Kırşehir’de iki yerel gazete yayınlanıyordu. Benim çalıştığım “Yeni Kırşehir” gazetesini meslektaşım, ustam, ağabeyim Dursun Yastıman yayınlıyordu.
    Çarşı Camii yanında bulunan bir zamanlar Veteriner Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü'nün görev yaptıkları bugünkü Öztürk İş Hanı’nın üst katındaki Yastıman Matbaası’nda dizilip basılan günlük tirajı 1000'e yakın gazeteyi abonelere, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına her gün ben dağıtıyordum. Gazete yurt içindeki ve yurt dışındaki Kırşehirliler'e de postalanıyordu.
    Çok iyi hatırlıyorum ki 28,5x41 boyutundaki o gazete bugün yayınlanan gazetelerin hepsinden çok daha kaliteli ve içerikliydi. 
    Ustam Dursun Yastıman’ın sahibi ve yaz işleri müdürü olduğu o gazetede Kırşehir’in bütün haberlerini ve birçok kalemin yazılarını bulmak mümkündü. 
    İşte, o yıllarda Dursun Yastıman ağabeyimiz Kırşehir Devlet Hastanesi Baştabibi ile ilgili bir eleştirisinden dolayı mahkemelik olmuş ve avukatlığını da baştabip gibi Egeli olan bir avukat üstlenmişti. Dâva sonunda dört ay hapis ve 666 lira 60 kuruş para cezasına mahkûm olan Dursun Yastıman ağabeyimiz Talat Aydemir'in önderliğinde isyana katılan Kara Harp Okulu öğrencileriyle birlikte dört aylık cezasını çekmişti. 
    Dursun ağabey şimdi Adliye Sarayı’nın olduğu yerde bulunan Kırşehir Cezaevi’nde dört aylık cezasını çekerken ben ve arkadaşım Hüseyin Mısır her gün öğleyin kendisine yemek götürürdük. 
    Şimdi yeri gelmişken belirtmeliyim ki ustam Dursun Yastıman mesleğinde asla tâviz vermezdi. İnadına dürüsttü. Memleketi Kırşehir’i ölümüne çok sever, Kırşehir’e ve Kırşehirliler'e söz söyletmezdi. Haksızlıklar karşısında susmamış ve "Hürriyet"  gazetesinin kurucusu Sedat Simavi gibi kalemini kırmış, fakat satmamıştı.
    Bugün kendisini her konuda örnek aldığımız ve daima sevgiyle andığımız ağabeyimiz, ustamız Dursun Yastıman’ı Kırşehir Cezaevi’nde dostları ve yakınları, Kırşehir dışından hemşehrileri zaman zaman ziyaret ederlerdi. 
    İşte, Dursun ağabey cezaevine girerken yakınları, matbaa personeli, dost ve arkadaşlarıyla birlikte anılarda kalan yukarıdaki fotoğraf çekilmişti. Fotoğrafı bana resimde de yer alan gazetemiz yazarı ve eski Belediye Başkanı Orhan Baycan ağabeyimiz vermişti. 
    Gazetemiz arşivinde bulunan fotoğrafı bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayakta soldan sağa:  O sırada Kırşehir Lisesi'nde okuyan, gazetede yazarlık ve muhabirlik yapan, Mülkiye'yi bitirdikten sonra Dazkırı Kaymakamlığı'na atanan, 12 Eylûl 1980 darbesinden sonra Köy-Koop Genel Başkanı iken tutuklanarak bir süre cezaevinde yatan, şu anda Afyonkarahisar'da avukatlık yapan Tuncer Ergüler, o tarihte "Cumhuriyet" gazetesinin muhabiri olan, 1973-1980 yılları arasında iki dönem CHP’den Kırşehir Belediye Başkanlığı yapan, uzun yıllar gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”de köşe yazıları kaleme alan Orhan Baycan, onun yanında "Yeşilyurt" gazetesinin sahibi, Adalet Partisi İl Başkanlığı ve İl Genel Meclisi üyeliği yapan, “Kırşehir Çiğdem”de yıllarca köşe yazıları yazan Ertuğrul Ersan, kravatlı olan ustam, gazeteci Dursun Yastıman, yanında dükkân komşusu, Av. Adil Vahaboğlu'nun kayınbiraderi, Halk Eğitimi Müdürü Mehmet Boyacıoğlu'nun oğlu Demir Boyacıoğlu, uzun yıllar Kırşehir’de gazeteler başbayiliği yapmış olan Erhan Baytok, en sonda ise Yastıman ağabeyimizi cezaevine teslim eden ismini hatırlayamadığım Adliye görevlisi... 
    Oturanlar soldan sağa: Matbaa başmakinisti Doğan Akpınar, Dursun Yastıman ağabeyimizin dayısı Yaşar Elatlı ile en küçük kardeşi Ümit Yastıman... 
    Hâlen İzmir’de yaşayan ve yıllarca gazetemizde tarihî değerde yazılar kaleme alan, Kırşehir'den ve hemşehrilerinden hiçbir zaman kopmayan Dursun Yastıman ağabeyimize sağlık ve esenlik dileklerimi sunarken, aramızda olmayan meslektaşlarımız Orhan Baycan, Ertuğrul Ersan, Erhan Baytok ile resimdeki diğer hemşehrilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. 
* ŞEVKET GÜNER