Henüz çıkış sebepleri resmi olarak yetkili ağızlardan açıklanmadı ama her ne olursa olsun memleket yanmaya başladı. 
Ormanlar yanıyor, mahalleler, köyler yanıyor. Can kayıpları var, insanlar sanki kendiliğinden seferber olmuş tüm imkânlarını kullanarak müdahale ediyorlar ama yangının söndüğü de söneceği de yok gibi.
28 Temmuz 2021 tarihinde öğle saatlerinde Antalya Manavgat ilçesinde 4 farklı noktada orman yangını meydana geldi, yapılan çalışmalar söndürmeye yetmediği gibi sahil il ve ilçelerimizin neredeyse tamamında eş zamanlı olarak yangınlar başladı rüzgârında etkisiyle kısa sürede birçok alana dağıldı ve sadece ormanı değil evleri, hayvanları hatta yürekleri yaktı, yıktı geçti.
Siyasiler, hem muhalefet cephesinden hem de iktidar cephesinden olsun, yangın olayının meydana geldiği yerler ziyaret edilmekte ve geçmiş olsun temennisinde de bulunulmaktadır. Hatta halka çay içmeleri için ikram da bile bulunuldu. 
Siyasiler de birbirlerini eleştiri bol, hele iktidar cephesi ve onun ortağı televizyon ekranlarından hiç gitmiyorlar. Yapılması gerekenleri pek söyleyen yok, ama birbirlerini suçlama çok.
Önce yangın söndürülmeli, sonra çıkış nedenleri tespit edilmeli suçlu veya suçlular yakalanarak adalete teslim edilmelidir. 
Bu sıradan bir olay değil, zira bir millet ağlıyor, millet yanıp giden ormanına, köylerine, evlerine, hayvanlarına, yitirilen canlara ağlıyor. Bunun suçlu ya da suçluları mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Ortalıkta dolaşan laflara fazla itibar edilmeden, gerekli araştırma en ince detayına kadar yapılmalı ve kamuoyu ile neticeler paylaşılmalıdır.
Yanan yerleşim yerlerinin yerel yöneticileri gözleri yaşlı bir şekilde olaya müdahale etmekte olduklarını medyadan izliyoruz. Ancak feryatlarına bakılırsa maalesef yetersiz kalındığı da anlaşılıyor.
Karadan itfaiye araçları, iş makineleri, tomalar, görevli personel ve gönüllü vatandaş, havadan ise İHA, helikopter ve uçaklar ile yapılan müdahaleler yangını söndürmeye yetmiyor maalesef. Tabi araç ve gereçlerin yetersiz olması, çıkan yangına ani müdahale yapılamaması, ayrıca birden fazla yerde aynı anda meydana gelmesi elbette ki müdahaleyi, çalışmaları ve neticelerinin olumluya dönüşmesini güçleştiriyor.
Antalya, Manavgat, Mersin, Osmaniye, Adana, Muğla, Marmaris, Bodrum, Milas, Isparta, Uşak… illerimizde ve bu illerin bir çok yerleşim yerlerinde çıkan yangınlar ağır hasarlar meydana getirmiştir. Devletimiz artık laf üretmek yerine iş üreterek bir an evvel yaraları sarmalıdır. Bir kere hiçbir karşılık beklemeden evi, iş yeri, ahırı, hayvanları yanan yurttaşlarımızın mağduriyetleri acilen giderilmelidir. Öyle faizli krediler v.s vermekle de bu işler olmaz.
Anadolu’nun kalbi yanarken siyasi rant hesabı yapılmadan, bu yerlerdeki belediye başkanlarımızın feryatlarına kulak verilmeli ve yardımına sonuna kadar koşulmalıdır. Nasıl ki yurdun dört bir yanından yangın alanlarına itfaiye, araç gereç ve insan gücü gönderildiği gibi el birliği ile mağdur olan yerlerin yaralarını devletimiz sarmalıdır.