Ülkemizde yaşlılık artık ender rastlanılan bir yaşam dönemi değildir. Giderek daha çok insan uzun bir yaşam sürdürmektedir ve demografik yaşlanmanın sonuçlarıyla uyumlu sosyal politik önlemlerin önemi artmaktadır.

Yaşlılık, hastalık veya engellilik nedeniyle yardıma veya bakıma muhtaç kişilerin ve onların bakım sorumluluğunu üstlenen kişilerin sorunları bilimsel, sosyo-politik ve pratik üzerine tartışmaların odak noktası haline gelmeli, bakıma muhtaç yaşlıların durumunun iyileştirilmesi sosyal politikanın bir önceliği olmalıdır.

Yaşlıların bireysel yaşamlarında mümkün mertebe en büyük bağımsızlığı sürdürmeleri veya yeniden kazanmaları ve topluma katılmaları sağlanmalıdır. Bunun için koşulların değiştirilmesi gerekmektedir. Bugünkü koşullarda bakıma muhtaçlık toplumdan soyutlanmış bir hayat olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bakıma muhtaç yaşlılara ihtiyaç duydukları destek verilmeli, bağımsız yaşamaları için koşullar yaratmalı ve yaşlısına bakan aile üyelerinin bakım yükü mümkün olduğunca hafifletilmelidir. Bu konuda Gerontolojinin önerileri ve Gerontologların bilgi ve becerileri göz ardı edilmemelidir. 

Giderek daha fazla yaşlının, daha uzun süre yaşam sürmesine rağmen, önümüzdeki yıllarda hem mutlak, hem de göreceli olarak daha fazla hasta ve bakıma muhtaç yaşlı beklenmektedir. Yaşlılıkta fiziksel hastalık olarak arterioskleroz, osteoporoz ve artroz öne çıkmaktadır.

Demans ise, yaşlıların birincil psişik ve organik hastalıklarından biridir. Yaşlılık, Alzheimer hastalığı için en önemli risk faktörü olmakla birlikte, normal yaşlanma ile Alzheimer hastalığı arasında nedensel bir etki zinciri henüz kurulmamıştır.

Yaşlandıkça, beynin ilerleyici bir hastalığı olan demansa yakalanma olasılığı artmaktadır. Dünyada demans hastası sayısının 2030 yılına kadar 76 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Demansın birçok türü vardır. En sık görülen türü olan Alzheimer demansında (%60-80) sinir hücrelerinin hasar görmesine (nörodejenerasyon) algı, düşünme ve bilişi etkileyen yeteneklerin kaybı eşlik etmektedir. Alzheimer demansını vasküler demans (%15-20) ve Lewy cisimcikli demans (%7-10) takip etmektedir.

Türkiye’de demans hakkında istatistik tutulmadığı için, bilim insanları tahminlerden hareket etmek zorundadır. Türkiye’de 2016 yılında tahminen 700-800 bin demans hastası yaşamaktaydı ve %50-60’ının Alzheimer hastası olduğu varsayılıyordu.

Demografik yaşlanma nedeniyle, Alzheimer hasta sayısında güçlü bir artış olacağı kesindir. Çünkü bir yandan daha fazla insan demans hastalıklarının daha sık ortaya çıktığı yaşlara erişmektedir, diğer yandan genellikle uzun süre devam eden bu kronik hastalıklar için önleyici ve tedavi edici seçenekler eksiktir.

Tıbbi açıdan Alzheimer hastalığı, nedenselliği henüz netlik kazanmamış, düşünme yetisinde yavaş yavaş düşüşe yol açan bir hastalıktır. Hatırlama, yeni bir şey öğrenme, karar verme veya diğer zihinsel performans gibi yeteneklerdeki düşüş, hastaların artık kendileri ve başkaları ile gerektiği gibi ilgilenemeyecekleri, kendi eylemlerini anlamlı şekilde kontrol edemeyecekleri anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu hastalığın sosyal bir sorun olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Gerontolojiye kulak kabartılmalıdır.

Alzheimer hastaları için kurumsal bakım (bazı istisnalar dışında) olmadığı için, bu hastaların bakımını aileleri üstlenmiştir. Sadece belirli koşullar yerine geldiğinde ödenen bakım parası dışında, bu kişilere destek olanakları tümüyle eksiktir.

Ülkemizde Alzheimer hastalığı ve diğer demans türleri, yaşam süresi uzadıkça daha da çoğalacaktır. Bu hastalığın sosyal tabakadan bağımsız olduğu, her sosyal tabakada ortaya çıktığı da hesaba katılınca, Alzheimer hastalarına ilgisizliğin sebebi anlaşılır gibi değildir. Ailelerin bu sorunla nasıl başa çıktığı ve ihtiyaçları hakkında şimdiye kadar herhangi bir bilgi yoktur.

Ailesinde Alzheimer hastası olan kişilerin bilgi edinmek için sık sık internete başvurmaları da ayrı bir sorundur. Çünkü internette sadece ansiklopedik bilgiler yer almakla kalmamaktadır, aynı zamanda bunların birbirinin kopyası oldukları dikkat çekmektedir. Bu hastaların sorunları Google tarafından çözülemeyeceğine göre soruna kendimizin çözüm araması şarttır.